• kiyafetin ustunde yanip sonen ampuller vardir manyak bir kliptir.sarkinin boguk sound'u muthistir.
  • klibi de pek sersemleticidir hakikaten.. ama neden bilmem, butun o takma gozler, her karesi anton corbijn'in elinden cikmis kircilli goruntuler, ampullerle bezeli kiyafetler, uzerine de surekli yol yordam bellemeye calisan dervisane dave gahan suretleri, aslinda los angeles cukurunda busbutun beyin kimyasini degistirme sevdasina dusup kendinden kacan gahan'in oz be oz kendi hikayesi gibi gelir bana*..
  • do you mean this horny creep
    set upon weary feet
    who looks in need of sleep
    that doesn't come
    this twisted, tortured mess
    this bed of sinfulness
    who's longing for some rest
    and feeling numb

    what do you expect of me
    what is it you want
    whatever you've planned for me
    i'm not the one

    a vicious appetite
    visits me each night
    and won't be satisfied
    won't be denied
    an unbearable pain
    a beating in my brain
    that leaves the mark of cain
    right here inside

    what am i supposed to do
    when everything that i've done
    is leading me to conclude
    i'm not the one

    whatever i've done
    i've been staring down the barrel of a gun

    is there something you need from me
    are you having your fun
    i never agreed to be
    your holy one

    whatever i've done
    i've been staring down the barrel of a gun
  • ultra albumunun cikis sarkisi, tipki sofad'den once i feel you'nun yaptigi gibi devotee'lerde "ne oluyoruz?" havasini yaratan bir sound'u vardir. bunun disinda sarkinin yapisi da "eyvah eyvah" dedirtirken ardindan gelen it's no good bir "oh" dedirtir..

    sarkilarini dave'i* dusunerek yazmadigini soyleyen martin* bu sarkida yine supheye dusurur insanlari. video da ozenle bu soylemin aksini gostermektedir sanki. ozellikle dave'in ucube bir sekilde oturdugu ve diger ikinin onun omuzlarina ellerini koyduklari sakinlestirme sahnesi bu acidan dusundurucudur..

    video bu sarki icin cekilebilecek en iyisidir muhtemelen, bu yuzden uzun boyuna ragmen anton corbijn'in alnini opmeye calisabilirim. dave'in yalniz ve hasta halleri renkli cekilmisken birden hersey kopar ve fas'ta cekilen siyah beyaz goruntuler ekrana gelir. ne kadar yoruma acik olsa da burada artik hasta adamin beyninde dolasilmaya baslandigi dusunulebilir. bir namlunun ucundan izlenir dave. digerleri de garip koselerde anlamsizlikla bogulmakla mesguldurler. bazi sahnelerde biraraya gelirler ama onda da birbirlerine soyleyecek birseyleri yoktur, sadece oradadirlar. burada durup martin'in bir ara dave'in album kayitlari basladigindaki tukenmis hallerini gorup ultra'yi solo album olarak cikarmayi dusundugunu de araya sokmak gerekir.

    isikli, ucibik palto ise tum sarkinin sembolu olabilir. ne yaparsa yapsin birseyler onu bulmakta zorlanmamaktadir, ne kadar i'm not the one diye bagirsa da uzerindeki ampuller namluya yol gosterir.

    dunyanin en iyi sarki yazarlarindan biri olan martin'in sozleri herzamanki gibi farkli bir fenomendir. bu kadar anlami ustelik kafiyeli satirlara sokabilen ve hala kelimelerin altinda kesfedilmeyi bekleyen seyleri sokabilen bu adamin yazdiklari tukenmis hallerimize cuk oturmustur.
  • ing. namlu
  • underworld bu sarki icin iki remix yapmistir. bir tanesi "underworld hard remix" adini tasir ve bilindik sert, aksaklikla duzgunluk arasi underworld ritmlerinin uzerinde gider. esas oglan ise digeri, "underworld soft remix" adini tasiyandir..

    bir kac zil sesinden baska ritm ya da perkusyon yoktur bu remix'te. sarkiyi ritm'den ve yuksek bpm'den siyirdigi gibi yuzeydeki kizginliktandan da siyirmis ve derindeki kendinden nefret etme, kendine acima, caresizlik hislerini, tukenmisligi, bezginligi ortaya cikarmistir. carmihin yolu'nun son duragina yaklasirken calmaya baslayan muzik olmustur artik sarki. dave'in* i'm not the one cigligindaki kirilganlik daha da bir oturur yureklere. ugrasip da hicbiryere gidemedigi, ne yaparsa yapsin yine herseyin yerlere dokuldugu, surekli sevmedigi, zayif, kirli hissettiren seyleri yaptigi, umitlerin sigara dumani oldugu, nefretin, ofkenin icte tortulastigi zamanlari hatirlar insan dinlerken. icinizden her kimse o, o'na siz de i'm not the one dersiniz..

    oha felan oldum yane..
  • yalnız ve öfkeliyken -ki insan yalnız olduğu için öfkeli, öfkeli olduğu için de yalnız olur- duygularınızda ne kadar haklı olduğunuzu fısıldayan garip mi garip bir depeche mode şarkısı; hatta en bağımsızı.
hesabın var mı? giriş yap