• (bkz: charlotte sometimes)

    güzel çocuk romanları entrysindeki tavsiyesiyle, çocuklardan anlayan biri olduğunu çıkarabileceğimiz suser.
  • kıskançlık duyguları uyandıran, imzalı ilk baskı bazı kitaplara sahip kişi.
  • "yarısı yenmiş bir elmaydık bana sorarsan
    ikimizdik, iki kişi değildik.."
    yazdıkları karşısında bende ki bir başka ben oluşundan kuşku duyduğum, hüzünlerin ve sevincin ortağı, aşklarımın usanmaz dinleyicisi, erkek olmayışından dolayı feci halde hayıflandığım*, özlediğim dünya tatlısı hatun. *
  • kendimle celismeme yol acan, piya
  • bir gün kafasında üç martıyla geldi bu kadın, allah sizi inandırsın.. tabii bizim tavanlar alçak, kapılar düşük belliydi ya, kapıdan içeri girerken martılarını çarptı tepeye: ikisi heder oldu hayvangillerin, teki de başını kaybetti o debdebede.. deb demeden debdebeyi anladı ama yine de bu bahtsız ve başsız martı, yani pek bir şey kaybetmedi aslında, maksat işgüzarlık işte..

    sonra bu kadın, pencerenin önüne geçip martıyı salıverdi, lakin bu sefer de pencere kapalıydı; böylece martı bir kanadını da kaybediverdi, öbür kanadını da ben yedim zaar.. sonra gövdesinin de suyuna çorba pişirip, ekmek banayazdık bu kadınla.. akabinde, iki cesetten gagaları söküp kendimize taktık, teyelledik güzelcene.. eh sonra da uçtuk gittik bittabii..
  • ben seni tanıyorum dedim. inanmadı. kavga edelim dedim. yanaşmadı. sonunda evet dedirttim ama. kafka dedim evet dedi. goremedim kac zamandır.
  • mesai saatleri icerisinde beni en cok mutlu edenlerden biri diye dusunuyorum...komsumdur kendileri...guzel olandan...guzel oldugu kadar akıllı da...onu cok seviyom komsu kızı....
  • yureginin guzelliginin yuzune yansıdıgını gorenler var..aha ben de onlardan biriyim..gordum, evet, sarhos falan da degildim..hatırlıyom..hıck...
  • kimdir o efendim? haftasonları manşete taşınanları yazandır, sonra çerçevelenecek makalelerin röportajların ustasıdır(bu meyanda bazı borçlarını hatırlatmak isterim*)...çomski* amcanın cümlelerini hediye ettiği kişidir efendim...

    bir de ispanya rehberi, istanbul'un otobanlarına meydan okuyan bir şöfor oluşu, tango hastası ve ustası olmak gibi yanları vardır ki, onlardan bahsetmeme gerek bile yok sanırım*...
  • gecerken ugrayan, bazen charlotte, belki bazen baska birisi, her zaman sevimli, belki cokca huzunlu, safak pembesi peri.
hesabın var mı? giriş yap