• ingilizce, büyülemek, büyü yapmak
  • bugüne dek çıkardığı albüm isimleri:

    a blueprint of the world
    blink of an eye
    break
    juggling 9 or dropping 10
    tug of war
    wounded

    olan progresive rock grubu. türkiye'de pek fazla bilinmemesine rağmen kaliteli müzik yaptıkları rahatlıkla söylenebilir. dinleyin siz mutlaka...
  • (bkz: enchanté)
  • iki haftadır falan bi internet radyosuna dadandım. genelde güzel çalıyor. bazen de bööle "ahanda bu ne?" dedirten yeni şeyler çıkıyo. her baktığımda bu gurubun adını görüyorum. progistanbul bana uzak, headway'e gidecem in$allah...
  • 1995'te ilk studyo albumlerini* yayinlami$ olan amerikali progresif rock toplulugu. $imdiye kadar biri best of* biri live* olmak uzere sekiz tane album cikarttilar. kurulduklarindan beri degi$meyen uc elemani vokalde ted leonard, gitarda douglas a ott ve bas gitarda ed platt olmakla birlikte son albume kadar davulda paul craddick, klavyede michael geimer caldi. 2003 yilinda cikan tug of war albumunde sean flanegan davula gecti. ilk albumlerinden itibaren agir progresif ogelerden uzak daha kavranabilir, basit, yumu$ak ve vokali on plana cikaran muzigi tercih ettiler, hayranlarini $a$irtmadilar. sonuc olarak sevdigimiz insanlardir.
  • sahnede temiz çalan, sempatik elemanlardan oluşan, başarılı bir prog grubu.
  • amores perros'ta valerie'nin reklamında boy gösterdiği parfümün markası.
  • benim yazılımcımın, bilgisayarcımın, ekran başında iki satır kod yazıp havalara giren ergenimin piyasadaki envai "spell checker"den başı dönmesin diye gelişitrimiş bir kütüphane. hunspell, aspell, myspell, ispell ve hatta güzel türkçemizin haso denetimcisi zemberek gibi motorları ayrı ayrı öğrenmek yerine enchant'in bize sağladı tek api'yi kullanıp bu motorların tamamını yazılımımızda kullanabiliyoruz. hatta enchant'i kullanırken yazılımın yükleneceği bilgisayarda hangi denetçinin bulunacağınnı bile dert etmiyoruz. enchant bizim yerimize her şeyi düşünüp hallediyor.
  • kariyeri boyunca cogunlukla oldukca kaliteli heavy prog rock albumlerine imza atmis bir gruptur. gecmiste bu kadar istikrarli sekilde yardiran bir grubun 11 yillik sessizligin ardindan tabiri caizse okuz gibi aklimi alarak donmesini beklerdim ama the great divide albumleri tam anlamiyla feci bir sicis olmus sanki. renksiz, ruhsuz, amacsiz, siradan ve basbayagi bildigin sıkıcı bir album. oyle ki son iki parcaya ulasamadan "eeh yeter ulen" diyip kapattim. yine iyi dayandim bence, o da gecmis yillarin hatrina artik...

    oysa ki ben "of olm doug ott ustadda bu kadar yildir ne leziz malzeme birikmistir kim bilir" diye album icin gun sayiyordum. beyler :(
  • özellikle bilgisayar oyunlarında bol bol karşılaştığımız, genel anlamda türkçe çevirisi efsunlamak - büyülemek olan kelime. burada bizim büyü diye çevirdiğimiz kavram olan chant'ı ingilizler aslında "ilahi", "büyülü söz" anlamında kullanırlar. böyle baktığımızda bizdeki üfürükçülerin yaptığı üfürme işlemi için de kullanılabiliriz. bir gün bir ingiliz'e üfürükçünün ne demek olduğunu anlatmak zorunda kalırsanız aklınızda olsun. enchanter derseniz o anlar.

    kelimenin günlük hayatta kullanım şekli ise biraz farklıdır. metafizik konularının dışında bir cümle içerisinde kullanıldığında "bir şey kullanarak başka bir şeyi eskisinden daha iyi hale getirmek" şeklinde yorumlanabilir. örn:
    "artificial intelligence will be an enchantment for human intelligence"
    "enchant your sentences with many imaginations for better expression"
hesabın var mı? giriş yap