fifteen
-
(bkz: little fifteen)
-
jamie oliver'ın londra'da açtığı klas restoran. kendi başlığında yazıyo hikayesi.
-
amsterdam a da bir subesini acan restoran zinciri. calisanlarinin ortak noktasi, hepsi, daha once sokak cocuklariymis.
-
melbourne subesi de acilan leziz yer...
-
london, amsterdam, melbourne ve cornwall'da bulunan subelerine suradan bakabilirsiniz: http://www.fifteen.net/pages/default.aspx
-
-
fifty ile kolaylıkla karıştırılabilen sözcük.
özellikle bu hataya lost izlerken düşerseniz diziden hiçbi şey anlamazsınız.
(bkz: zamanda yolculuk) -
bir taylor swift şarkısı.
özellikle amerikan gençlik filmlerini örneğin, the girl next door, american pie tarzı filmleri seviyorsanız, şarkı da hoşunuza gidecektir kanaatindeyim. dinlendiricidir, geceye yakışandır.
dinlemek isteyenler de çekinmeden buyurabilir, http://fizy.com/#s/150l3a -
acayip yardıran revealed etiketli bir blasterjaxx parçası.we drop fifteen in the edm scene !
-
lise hayatımı sıfır kalp kırıklığı ile tamamlamamı sağlayan taylor swift şarkısı. çoğu insana kimse hayatın o yaşlarda anlaşılamayacağını, sonsuza kadar sürecek mutluluğun aslında var olmadığını ve lise yılların ana amacının kendini keşfetmek olduğunu söylemiyor sanırım. yeni kaydedilmiş versiyonunu sevdiğim birkaç şarkıdan biri oldu ayrıca.
“'cause when you're fifteen,
somebody tells you they love you
you're gonna believe them
and when you're fifteen
don't forget to look before you fall
i've found time can heal most anything
and you just might find who you're supposed to be
i didn't know who i was supposed to be
at fifteen”
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap