• doğru. bu kapitalist devletin bakanıysan acımayacaksın sıçıp dağıtacaksın işçiyi, saçı başı dağılmasın lakin.

    haaa, patron gelirse

    - kısa çalışma ödeneğini mi? buyrun, hemen hazır

    - işsizilik fonundan para alıp stajyer çalıştırın, maaşını sigortasını biz verelim (indesit markası önce işçilerini atar sonra stajyer diye geri alır, devlette 6 ay maaşını verir)

    - kriz dönemi işçi mi aldınız, sigortası bizden

    - aman efendim kobi kredisi mi siz alın, faizini biz ödeyelim

    sevgili mehmet şimşek, keşke merhamet etmeseydiniz, şahsen bir gün iktidara bizim gibiler gelirse, emin olun hiç acımayacaklar size . çünkü bu memleketin en son ihtiyacı kendi işçisini "merhamet edilecek" yaratıklar olarak gören zibidik fikirli insanlardır.

    siz gidin yine merili linnc miydineydi oralarda tink tenk yapın (hos orasi da iflas etti sanirim) oglun da, gelinin de yok ki, yumurtacilik yapsa devlet ihalelerini gumletse unakitan gibi.
  • akp'ten 2007 yılında ayrılan, abdüllatif şenerin akp ile ilgili kısa ve net bir yorumu vardı; "akp ne söylerse bilin ki onun tam tersini yapar"
    işte gerçekten akp politikalarını özetleyen şey de budur..

    sürekli kendileri mağdur, sürekli mazlum, yaptıkları her şeyde "vardır mutlaka bir hayır" mottosuyla arkasında yer alan uyuşturulmuş bir taban, ve ne söylüyorsa tam tersi istikamette takiye politikaları..

    inanın akp'nin bundan daha iyi özeti olamaz..
    nasıl bir merhametse bu artık; eksi bilmem kaç derecede insanların çadırlarda yaşamasına, açlık orucu tutmasına, ölmeyi göze almış insanlara "haddinizi bilin muhalefetin oyununa gelmeyin" tarzı ukala cevaplar verilmiş,, yasada yer alan özlük hakları güvencesini o insanlardan esirgemeye bir de eziyet etmeye kadar varmıştır..

    bu nasıl bir merhamettir ben gerçekten bunu merak ediyorum..
    bir tarafta değerini 1 seneye varmadan 3 katına çıkarmış bir tekel, diğer yanda o artan değerin 20 de 1 i olan özlük hakları düzenlemeleri..

    ama işte bütün bunlara rağmen sorduğunuzda akp merhamet göstermiştir.. hiç bir güvencesi ve tazminatı olmayan 4-c, mükemmel bir alternatiftir..

    "işçiler orada tatil yapmaktadır, başkalarının haklarını yemektedirler.. hep yan gelip yattılar şimdi de provokasyon için çadırlarda geceleyip duruyorlar.."

    evet buna inanmış bir taban var zerre içleri sızlamıyor, " tayyip ve partimiz ne derse doğrudur hayırlı olandır" görüşü hakim..
    ve kalkarlar bunlar merhamet derler maneviyat derler, halbuki bu düpedüz "ayakta adam sikmektir"..
  • çok sevgili, yüce insan maliye bakanımızın yeni seçim yatırımıdır.mecazi anlamda söylemiyorum, bir daha ki seçimlerde bu marhametin karşılığının oy olarak alacaklardır.adamlar 8 yıldır kimlere merhamet etmediler ki.oylarında bir azalma var mı peki?bu ülke insanı kendisine merhamet edeni sever, o yüzden merhamet edilmeyen bi kulak arkamız kalana kadar devam sonra gelsin oylar.
  • kendisine verilen mevkiyi hiçbir şekilde sindirememiş ve sindiremeyecek olan hangi amaca hizmet ettiğini bile anlayamamış, oturduğu yerden kendi halkını küçük gören, aşağılayan, tepeden bakan insan müsveddesine ait utanç dolu cümle
  • hakları verilse merhamete gerek kalmaz.
    işçinin kimsenin merhametine ihtiyacı yoktur. çalışır kazanır.

    - " işçilerin ne yapmak istediği anlaşılamamış galiba "
    diye düşünüyorum bu sözü duyduğum andan beri.
    işçiler kapı kapı dolaşıp oy dilenmiyorlar.
    insanca yaşamak için emeklerinin karşılığını almak istiyorlar.
    anlaşılması için açıkça yazayım...

    (bkz: merhamet değil sadece haklarını istiyorlar)
  • aşağıdaki sözlerin de aynı açıklamada yer aldığı mehmet şimşek beyanatı.

    "ya açıktan yıllık 480 milyon tl'yi vatandaşın üzerine yıkıp, herhangi bir faaliyeti kalmamış birkaç bin tekel işçisine vereceksiniz. ya da kanun gereği ortalama 41 bin tl kıdem tazminatı ödeyip, kamu kurumlarında 4/c kapsamında istihdam edeceksiniz. birçok işadamı biliyorum, 10 bin tl ile iş hayatına başlamışlar. tekel işçileri ortalama 41 bin tl lira alacaklar. ondan sonra ne yapıyoruz. 4/c kapsamında işe alacağız. bir adım daha ileri gidip, bütün 4/c'lerin maaşını iyileştirdik. çalışma süresini artırdık. ücretlerini artırdık. hükümet olarak kaynakları ve imkanları zorlayarak, bütün 4/c ile çalışanların çalışma şartlarını çok ciddi bir şekilde iyileştirdik. bütün bunlara rağmen, durumun devam etmesi üzücü. 'eski maaşımızla devam edelim' diyorlar. ortada tekel'in faaliyeti yok. kapanma noktasında. vatandaştan aldığımız paraların faaliyeti olmayan tekel işçilerine verilmesi ne hakka ne de hakkaniyete uyar. bizim yaptığımız şey, tekel işçilerinin geleceklerini garanti altına alacağız. maaşlarını yüzde 30 artırmışsız. kapı önüne bırakmıyoruz. kamuda işe almada öncelik tanınıyor. bütün bunlara rağmen, gösteriler işin mahiyetini gösteriyor" demiş sayın mehmet şimşek. bu insanlar yan gelip yatmak için, bu soğukta çoluk çocuk 1.5 aydır sokaklardalar değil mi?

    adamlar "iş güvencemiz yok"diyorlar, sen işçileri kafana göre istediğin zaman işte çıkarabildikten sonra yukardakiler ne işe yarar? durmak yok çarpıtmaya devam!

    bir de şöyle bir bölüm var aynı açıklamada:

    "doğrusunu yaptığımızı düşünüyoruz. vatandaşın parasını çarçur etme gibi bir lüksümüz yok. vatandaştan aldığımız vergileri yerinde kullanmamız gerekiyor. faaliyet alanı tamamen olmayan yapacağı iş olmayana, eski statüde işçi olmalarından ve maaş verilmesinden ne vatandaş, ne de tekel işçileri memnun olur"

    şimdi gemicikleri, kemal abinin havuzlu villalarını ve burada saymakla bitmeyecek lüksleri düşününce bahsi geçen vatandaşlar kümesinde david gilmour, elton john falan var herhalde diye düşünmeden edemedim.

    kaynak

    (bkz: nane)
  • liberal bir zihniyetin cemaatçi bakanının sözüdür. belki eksik ama fazla değil içlerindekini dışa dökmüştür. daha söyleyeceklerini içinde tuttuğuna eminim.

    burada bu platformda tekel işçilerine laf edenlerin ağa babası bu adamdır işte. kimden icazet aldıklarını ibretle seyredin. ayrıca kendine demokrat diyen liberal tayfanın bu lafın altındaki gerçek anlamı anlayabileceklerini sanmıyorum. bu pilav çok su kaldırır.

    hadi müslüman geçinen tayfa emek hak hukuk şeriat kul hakkı ? nerede bunlar arka cebinizde mi ? sesiniz nerede ? niye sus pussunuz ? bu biziim işimiz değil pos bıyıklı içkici sendikacıların işi mi diyorsunuz ? durmayın bari onu söyleyin? ama yok bu ülkenin islamcıları her zaman korkak olmuştur. 28 şubatta kaçacak delik arıyordu bunlar. şimdi kalkıp darbeye hayır diyorlar. rüzgar nereden eserse. yarın darbeciler iktidar olsun bu yavşak kitle ilk hazırola geçecek taraftır. bugün yapılan bu zulme sessiz kalanlar yarın başınıza bir iş gelirse yine bizi bulacaksınız yanınızda. hani şu meşhur deyimle sizi pek sevmesem de nalet olsun içimdeki bu insan sevgisine...

    neyse laf dağılmadan; büyük büyük makamların büyük büyük akılların sahibi olan mehmet şimşek tarafından edilmiş sözdür. haydi rastgele... gün ola devran döne... mehmet...
  • akp'nin muhtemel yeni politikaları için...
    (bkz: show no mercy)
  • gercüş'teki yumurtanın ingiltere'de kabuğunu beğenmemesi çok da tabii değil midir allahaşkınıza?
hesabın var mı? giriş yap