• bbc'nin şahane belgeseller serisine eklediği, john hurt amca tarafından seslendirilen şahane belgesel.
  • 8 bolumluk belgesel dizisinin her bir bolumun konulari su sekildedir:

    1. okyanuslar
    2. coller
    3. kutuplar
    4. ormanlar
    5. daglar
    6. otlaklar
    7. nehirler
    8. sehirler

    simdiye kadar yayinlann ilk 6 bolum icinde ilk 4 bolum efsane denilebilecek nitelikteyken 5. bolumden itibaren konu bulmakta zorlandilarsa 8 bolum yapmasalardi keske seklinde yorumlanacak kadar dusus gostermistir. umuyorum son iki bolumde tekrar eski kalitesine kavusur.
  • show tv'nin haber bültenlerinde bazı kesitlerini haber diye sunduğu belgesel. bbc'ye telif hakkı ödüyorlar mı çok merak ediyorum.
  • kutuplar ve coller bolumlerini izleme firsati bulabildigim harika otesi belgesel dizisi
  • şu aralar her gördüğüm insana tavsiye ettim belgesel serisi. inanılmaz olmuş. kesinlikle izlenmeli.
  • insanı hayretler içinde bırakan belgesel.

    -bunlar niye çıplak ya ayyy
    +off bu kafayla belgesel izlenmez ki!
  • "planet earth" sonrası izlenebilecek en güzel belgesel serisidir. ayrıca seri o kadar güzel bir sıraya konmuş ki, art arda izlediğinizde çok daha güzel oluyor. mesela okyanuslarla başlıyorsunuz ve suyun içerisinde yaşayan insanları görüyorsunuz, bir sonraki bölümde suyun olmadığı, yada suyu bulmak için çölde insanların ne kadar uğraşmaları gerektiğini öğreniyorsunuz. sonra "kutuplar" bölümünde çok nadir canlı görüyorsunuz, "ormanlar" bölümüyle sürüsüyle canlı görüyorsunuz. bu sıralama böyle gidiyor. ayrıca her bölüm de ağzınız açık kalıyor. gaza gelip "yürü be oğlum" falan bile diyebiliyorsunuz. tam bir başyapıt olmuş. ellerine sağlık bbc.
  • bbc'nin son şaheseri de denilebilecek 8 bölümlük mükemmel bir belgesel serisi. planet earth ve the blue planet'i izleyip beğenmiş her canlının bu seriyi de izlemesi gerekir.

    tüm bölümleri izlemek için: http://watchdocumentary.com/…serie-free-1-date.html
  • 70 ayrı hikayeden oluşan, 40 ülkede 3 senede çekimleri tamamlanmış bbc'nin muhteşem belgeseli. özellikle oceans-into the blue bölümü efsanedir. insanoğlunun doğa şartlarına nasıl mükemmel bir şekilde uyum sağladığını gösteren, "only one creature has carved a life for itself, in every habitat on earth. that creature is us." şeklinde başlayan kaçırılmaması gereken bir bbc başyapıtı.
  • gerçekten etkileyici. her zaman ne kadar şanssız olduğumu düşünür durur, bunu da defaaten dile getirirdim. bu belgeseli izledikten kelli "olm bir ışıklandım, bir aydınladım, çok fenalardayım" şeklinde abartmasam da idrak noktamın ana hatlarından bir ikisinin duvarlara çarpa çarpa sarsıldığı kesin. dünyanın değişik kesimlerinde insanlar ne şartlarda yaşıyorlar, ne yiyip ne içiyorlar, o şartlara nasıl adapte olmuşlar görmek gerek.

    okyanus bölümünün bir kısmında denizin ortasında yaşayan insanları gösteriyorlar. bunlar "kanka çok darlandım, bi gecelere mi aksak nabsak" demediğin müddetçe karaya ayak basmayan insanlar. bebeler de baya suyun içinde büyüyor haliyle. akşam saat dokuz dedin mi yatıyorlar. burada çinçin bağlarının adeta böğründen kopup gelmiş, kara kuru bir dayı var. arkadaş adam denizin bilmem kaç metre altına daldığı ve elinde zıpkınıylan avlandığı yetmiyormuş gibi bir de yüzeyde yürüyor yahu! baya yani. sıka sıka ilerliyor allah belamı versin. biraz daha dursa bunun solungaçları da çıkar, yukarı da sittinsene çıkmaz zaten.

    çekimlere hayran kalmamak elde değil bir de. "yahu bunu nasıl çekmişler abi" dediğin vakit ise bölüm sonlarındaki "behind the lens" bölümü pırt diye imdada koşuveriyor. harika.
hesabın var mı? giriş yap