lee child

• iyi bir best seller yazari. the usual suspecti hemen her zaman jack reacher. the ex army cop. a drifter.
• çok yetenekli bir yazardır esasen. jack reacher karakteri bir tür göçebe vigilante olup fazlasıyla yetenekli, becerikli vs. vs. bir kişidir. bir zamanlar askeri polis olmasını sürekli kafamıza kakar, kahve sever, her romanda bir kırığı vardır vs. tam da burada lee child'ın görkemli yeteneğini har vurup harman savurduğundan, jack reacher'ın ve konuların hiç değiştirmediğinden, yazarın öldürme meselesini abartarak dexteresque bir çizgiye çektiğinden müşteki olacak idim ki, kimsenin bir şey yazmadığını, yani muhtemelen çok az kişinin lee child okuduğunu görmek nedeniyle balonum sönmüş oldu. neyse, ben kendi kendime homurdanmaya döneyim bari.
• kitaplarının başrol oyuncusu jack reacher ile tam bir anti-kahraman tipini başarılı olarak yakalayan yazar. anti-kahramanının kendisine gelen tehlike karşısında klasik amerikan filmlerindeki gibi saçma hatalar yapmaması ve gerçek hayatta tehlikeye karşı takınılabilecek tek tutumu takınması aksiyonları daha gerçekçi kılar.
• valla kusura bakmasin ama birbirinden rezil iki 'jack reacher' kitabini okuduktan sonra bir daha kitabini almamaya kesin karar verdigim yazarimsi. benim begenme kriterim de cok yuksek degildir, bestseller'dan zaten edebi haz alayim, sonrasinda oturup dusuneyim, hatirladikca hikayeyi bir daha okumak isteyeyim diye bir istegim yok. ama kardesim jack reacher karakteri kadar ici bos bas kahraman yoktur herhalde, kahramanini biraz daha gercekci hale getirse azicik daha inanilir olsa zaten islak odunla dovmek isteyecegim bir tip.
  
  ilk romani havaalaninda alacak baska kitap bulamayinca almistim, ikinciyi 'ulan bu kadar kotu yazan adam bu kadar satmis olamaz' diye aldim. action kitap yazmanin da bir adabi olmasi lazim, bir bu 'lee child' bir de janet evanovich yazarliktan para kazaniyor ya bu dunyada ona yanarim.
• ingiliz vatandaşı olup amerika da yaşayan beste seller yazarı. romanlarının ana karakteri olan jack reacher hiç değişmez. bir ingiliz'in uzun bir süre ingiltere de yaşayıp bir amerikalı ordu mensubu bir karakter yaratması bunun özellikle amerika ve ingiltere de çok tutması. hollywood un ilgisini çekmesi (hoş geç kalmış ve tom cruise tarafından satın almış olması değerlendirmede önemli bir etken) ilginç ve incelemeye değer bir yazar olmasını sağlıyor. çok yetenekli bir yazar. ancak bu yeteneğini sınırlı tutan bir şahsiyet. yazdığı romanlar dışında bir konuda veya farklı bir karakterle yazsa satamama ve yok olma korkusu olabilir. kısa hikayeler yazarak olmadığını ispat etme derdinde.
• romanlarinda yaratmis oldugu karakterler, takip, yakin dovus, profil cikarimi konusunda okuyucularina basit bilgiler veriyor.
  boylelikle, okuyucu kendisini olayin icinde bulup ve karakteri benimsiyor.
  
  personal adli romaniyla, 2014 yilinda suc ve gerilim turu kitaplar alaninda 125 bin euro kazandi.
  
  (bkz: specsavers national book awards)
• (bkz: the enemy)
• bugün öğrendiğimize göre emekli olan, suç yazınının önde gelen adı.
  
  jack reacher, türün en akılda kalıcı ve eğlenceli karakterlerinden. ilk bakışta boş, zaman geçirmelik kitaplar gibi görünen yapıtlar, türü tanıdıkça okurun gözünde büyüyor. killing floor, die trying, the enemy, persuader, worth dying for gibi kitaplar hem iyi işlenmiş ve iyi yazılmış hem de çok eğlenceli kitaplar.
  
  gerçek adı james grant olan lee child'ın emekli olmak istediği bir süredir biliniyordu. bugün çıkan haberler doğruysa, child artık reacher kitapları yazmayacak.
  
  abd yazınında markalaşmış kitap dizileri yazarın emekliliği ve ölümünden sonra son bulmayabiliyor. o diziyi sürdürebilecek, yazarla benzer tarzlarda, uygun başka yazarlar bulunuyor ve kapakta eski yazarın adının altına bu yeni yazar eklenerek dizi sürdürülüyor.
  
  anlaşılan o ki, jack reacher da bu yazgıyı paylaşacak. ilginç olan, diziyi, child'ın kardeşi andrew grant'in üstlenecek olması. andrew grant de bir suç yazarı, bir süre önce yayınladığı kitaplar çok beğenilmese de geçtiğimiz bir-iki yıldır çıkardığı yeni kitaplar beğenildi diye biliyorum.
  
  belli açılardan üzücü bir haber bu, kendi adıma en azından lee child'ın kendi elinden çıkma iyi bir kitapla ona veda etmek isterdim. ama 23 yılda 25 kitap yayınlayan bir yazarın işini sürdürmeye güç ve istek bulamamasını olağan karşılıyorum.
  
  bu durumda geçtiğimiz yıl çıkan blue moon -ki en iyiler arasına girmese de iyi sayılacak bir kitaptı- tek kişinin elinden çıkan son jack reacher kitabı olacak. son zamanlarda aynı formüle bağlı ve özelliksiz kitaplar yazdığını düşünenler vardı, ben de son kitapların eskiler ölçüsünde vurucu olmadığına inananlardanım. aşağıdaki ekte okunacağı üzere duruma açıklık getirilmiş, belki de haberi çok üzücü bulmamak daha mantıklıdır. belki reacher dizisi andrew grant'in eline geçtikten sonra lee child arada sırada başka şeyler yazmayı da düşünür. çünkü haberlerde de, açıklamada da yazarlıktan emekli olduğuna ilişkin bir şey yok.
  
  ek: kardeşi ile birlikte bir açıklama yapmışlar. birlikte yazacakları yeni reacher romanı the sentinel, 29 ekim 2020'de çıkacakmış. konuya ayrı ayrı açıklama getirmişler. lee child diyor ki:
  
  “okurlarımı çok seviyorum ve biliyorum ki gelecekte pek çok reacher öyküsü okumak istiyorlar. onlara bunun sözünü vermek isterim, ama gerçekçi olalım; artık yaşım bunun için çok ileri. birkaç tane daha yazabilirim, ama pek çok yeni kitap yazamam. bu yüzden bayrağı bu sorumluluğun altından kalkabilecek birine devretmeye karar verdim. yıllardır okuduğum en iyi külhanbeyi karakterleri yazan kişiyi seçtim: kardeşim andrew grant’i. aynı dna’dan geliyoruz, aynı geçmişi paylaşıyoruz, birlikte büyüdük. benim on beş yıl önceki halim, hem de fikirlerle ve bunları yaşama geçirecek enerjiyle dolu. yıllar önce killing floor’u ilk okuyan oydu, dünyanın ilk reacher okuru da o. sonraki birkaç kitapta birlikte çalışacağız, sonra kendi başına kaldığımız yerden çalışmayı sürdürecek. neler yazacağını çok merak ediyorum çünkü eminim harika olacak. eğer benden reacher çıkıyorsa, ondan da çıkar. daha da iyisi çıkar hatta. inanın bana, bu iş olacak.”
  
  andrew grant de şunları söylüyor:
  
  “killing floor’u ilk okuduğumda ağzım açık kalmıştı. yalnızca muhteşem yazımdan ya da gizemden ya da aksiyondan dolayı değil, jack reacher’ın kendisinden dolayı. daha adını bile bilmezken kendi kendime demiştim ki, yahu ben bu adamı tanıyorum, anlıyorum. kafasının nasıl çalıştığını, yaptıklarını, vicdani pusulasını, tümünü anlıyorum. ardından gelen her maceradan sonra daha fazlasını istedim, bunun açlığını çektim. yani bir sonraki reacher kitabı için beklemenin nasıl bir duygu olduğunu iyi bilirim. bu beklentiyle yaşadım çünkü. reacher okurlarının ne istediğini de çok iyi bilirim çünkü onlardan biriyim. onlar için elimden gelenin en iyisini yapacağım. zaten yapmak zorundayım, çünkü büyük biraderin gözü üzerimde…”