mr. brooks ^*

• 1 haziran 2007 günü gösterime girecek kevin costner filmi. fragmanını gördüğümden beri sabırsızlıkla beklemekteyim. yönetmenliğini bruce a. evans yapmış. filmde kevin costner a william hurt, demi moore, dane cook, jason lewis eşlik etmekteler. daha geniş bilgi ve fragman için:
  
  http://beyazperde.mynet.com/film/3515
• filmde ki aktörlerin canlandıracakları karakter isimleri şöyleymiş :
  
  kevin costner ... mr. earl brooks
  demi moore... detective tracy atwood
  dane cook ... mr. smith
  william hurt... marshall
  marg helgenberger ... emma brooks
  ruben santiago-hudson ... hawkins
  danielle panabaker ... jane brooks
  aisha hinds... nancy hart
  lindsay crouse ... captain lister
  jason lewis... jesse vialo
  reiko aylesworth ... sheila
  matt schulze ... thorton meeks
  yasmine delawari ... sunday
  traci dinwiddie... sarah leaves
  michael cole ... avukat
• 13 yıllık kevin costner aşkımı bir kalemde silmiş de olsa hayatımda izlediğim en komplike komedi başyapıtı. mümkünse anıra anıra kahkaha atıldıgında ayıp kacmıycak ortamlarda izlenmeli..
• bir delinin elinden çıktığını bana düşündürten her anı sürprizle dolu mükemmel senaryosuyla,benzer konuları işleyen filmlerden ayrılan özgün bakış açısıyla her zaman rastlayamayacağınız türden çok kaliteli bir film.bu kadar az kişi tarafından izleniyor olması üzüntü verici.
• güzel film.
  
  (süper tanım.)
  
  gidilesi görülesi film.
  
  (bir başka süper tanım.)
  
  izlenilse pişman olunmayacak türden bir film.
  
  (kayışın koptuğu tanım.)
• gayet izlenilesi bir film olmakla beraber dikkat edilmesi gereken tet şey izlenilen sinema salonudur. mesela cevahir megaplex sinemalarından bilet alıcaksanız lütfen şu soruyu sorun: salona çocuklu veya bebekli aileler girebiliyor mu? eğer böyle bir filme evet cevabı alırsanız emin olunuz ki o çocukların geleceğini düşünmekten filme konsantre olamıcaksınız.bunu ben yaşadım..
  
  (bkz: çocuğunu gerilim filmine getiren ebeveyn zihniyeti)
• son dönemde izlediğim en etkileyici film kuşkusuz.öyle etkileyici ki günler sonra bile aklımdan çıkartamadım.ve sizlerle paylaşmaya karar verdim.belki benim hüsnü kuruntumdur ancak ben kaygılandım bu filmi izledikten sonra.ve üstüne çokça da düşündüm.
  
  --- spoiler ---
  suça özendiren bir yanı var bu filmin. yakışıklı,başarılı bir adam eğlence olsun diye insan öldürüyor,av olacak insan arıyor kendine şehrin sokaklarında.kendi işlediği cinayetleri örtpas ettiği yetmiyor gibi kızının işlediği cinayetin de üstünü örtüveriyor.bir de güzel neden buluyor işledikleri cinayetlere,onların için de varmış ''o'' .o her neyse... insanlara şiddet için neden bulan bir film bu. içimde olan şeyden dolayı insanlara zarar vermek zorundayım diyen insanları okumaktan korkuyorum 3. sayfalarda.
  --- spoiler ---
• hızlı geçişlerin olması nedeniyle aynı anda farklı hislere sahip olmanıza neden olan film. bu hızlı geçişlerin en büyüğünü finalde yaşayınca iyi bi geriliyor insan, orda bitmeliydi işte hazır gerilmişken..genel olarak müzikler durağanken, filmin sonuna doğru giren müzik çok yerindeydi.
• hızlı ve hareketli geçen, görmeye değer bir film. ayrıca ufak tefek mizah öğeleri, sanki bir karikatür serisinin filmini izliyormuş hissi verdi.
• uzun zamandir gordugum en basarili yapimlardan biri olur. ingilizce'de en sik sartlanan soyadlarindan biri olmasi nedeniyle bildiginiz bir mr brooks olmasi muhtemeldir ancak bu durum filmi daha enteresan hale getirmeyebilir.(bkz: ne dedim ben simdi)