• tam adı emil grigoryeviç gilels olan rus piyanist.19 ekim 1916da odessada doğmuş, 14 ekim 1985te moskovada ölmüştür.odessada eğitim görmüş ve 1933ten itibaren konserler vermeye başlamıştır.rusya dışındaki ilk konserini 1947de vermiştir. new yorkta 1955te, britanyada ise 1955te ilk defa çalmıştır.bachtan bartoka kadar geniş bir repertuarı ustalıkla çalmasını sağlayan teknik,disiplin ve fiziksel gücü birleştiren bir usluba sahiptir.ntvnin savaş şarkıları belgeselinde ikinci dünya savaşı sırasında rusların askerlere moral vermek amacıyla düzenledikleri konserler anlatılırken açık havada bir metre yüksekliğinde bir sahnenin üstünde yarım kuyruk piyanoyla sergei rachmaninoffun sol minör prelüdünü çalarken gördüğümüz piyanist kendisidir.
  • dinlediğim en iyi beethoven piyano sonatları yorumcuları sıralamasında kafadan ilk üçtedir kendisi. öyle bir appassionata çalar ki, pieeuuvvv...
    hammerklavier'i de dinleyiniz.
  • gilels'i farketmemi sağlayan w hotels'in canını yerim.
    adam çok farklı mecralarda beyler.
  • klasik muzikten pek anlamamama, daha dogrusu pek bilmememe ragmen izlemeyi/dinlemeyi sevdigim bir piyanist. benim anladigim yorumladigi eserlerin cogunu daha inisli cikisli bir hale getiriyor, bir nevi 3. boyut kazandiriyor gibi.. hatta insan nasil 'blues' u tam olarak ceviremeyip 'blues' u bir cesit duygu olarak tanimlarsa, kafamda ayni sekilde muzikte bir 'rus' tanimi
    olusturmaya onayak olmus 3 rustan biridir.

    (bkz: rachmaninoff)
    (bkz: sergey prokofyev)
  • ufak tefek bir piyanist olan emil gilels'e, eleştirmenler "piyanodaki küçük dev" adını takmıştır. inanılmaz bir tekniği ve dahice bir sükuneti var bu adamın. hocamın hocası olan bu piyaniste bir şekilde yakın olduğum ve dolaylı yoldan birşeyler öğrendiğim için çok şanslı sayıyorum kendimi.
  • dinlememeye karar verdiğim piyanist! zira bir yorumuna kafayı taktım mı üzerine başka kimseyi dinleyemediğimi farkettim. mesela waldstein ya da prokofiev sonatlar. haksız da değilim çünkü geçen gün şu küçük hikaye ile karşılaştım: richter'e niçin konserlerinde hiç prokofiev 3. sonatı çalmadığını sormuşlar, o da bu sonatı emil gilels'den dinlediği için yanıtını vermiş... bana göre beethoven sonatlarda hep mükemmel tempoyu seçer (mesela pastorale), aşırı zerafetle çalmaz, alman sadeliğinde ve mükemmelliyetçiliği yoktur onda, mükemmellik çok doğal bir şekilde mevcut yorumlarında. kayıtları ve konserler gerçek bir tatmin yaşatır bana. bu mesleği bırakmaya bile sebep olabilir(!) dikkatli olmak lazım.
  • piyanoya hem döverim hem severim şeklinde yaklaşan büyük piyanist. çok bilinen rachmaninoff'un sol minör prelude yorumu için: http://www.youtube.com/watch?v=vxu7i_yyi2y
  • rachmaninoff prelude #5 in g minor yorumu harika olan piyanist, küçük dev.
hesabın var mı? giriş yap