• ankara cikisli 60'larin az bilinir turk garage-psych grubu. 1967 altin mikrofon'unda agit isimli turku aranjmani ile yarismislar. sonra hurriyet gazetesi sponsorlugunda bir de 45'lik cikarmislar icinde bu sarkinin da bulundugu. sarki, o donemin ozelligi amatorlukten cok uzak, gayet saglam bir psychedelic sarki. agir agir basliyor, insani hareketsiz birakiyor dinlerken. son donemde yurtdisinda yayinlanan hava narghile ve turkish delights isimli derleme albumlerde yer aliyor sarki..
    gruptan, bu 45'lik sonrasi icin bilgi yok maalesef..
  • kimdir bu yabancilar diye sorarsaniz, buyrun size cevap...tansu erkut, suha aktar, nusret orcan, aykut ersan, oktay ulukok ve murat akaltan. murat akaltan grupla beraber 1967 yili altin mikrofon yarismasina katildiginda henuz 15 yasindadir.

    dmc tarafindan basilan 3 cd'lik altin mikrofon toplamasinda yabancilar tarafindan icra edilen bir baska turku'ye daha rastliyoruz. (bkz: kayalar)
  • ağıt adlı şarkıları kesinlikle döneminin çok üstünde bir şarkıdır. hatta belki de kesinlikle türkiyede yapılmış en iyi türkçe rock çalışması diyebilirim.
  • whisky nin gunesin tahti adli albumunde yer alan iki nolu sarki.
  • pollyannaya göre "henüz tanışmadığımız dostlarımızdır", bana göre bazen görünmez olmayı isteme sebepleri.

    cocukluğumda, yani yabancılarla ilişkime annemce kesin bir konsept getirildiği dönemlerde, (bkz: yabancılarla konusma) her şey cok kolaydı. annemin "bak, arkadaş" diye önüme getirdiklerinin dışında, kimseyle konuşma zorunluluğum yoktu, ama artık öyle değil, dünyanın yabancılarla dolu olduğunu bilecek kadar büyüdüm, evet, aramızdalar.

    pekii kimdir bu yabancılar? onları nasıl tanımlayabiliriz; en basit ifadeyle, bir doktorun bekleme odasındaysanız, aynı ortamda bir süredir kaçamak bakışlarına karşilik verdiğiniz şahıs size dönüp; "siz de mi doktor beyi bekliyorsunuz?" diye soruyorsa, bu kişi kesinlikle bir yabancıdır, yabancılar böyle garip sorular sormayı severler, aynı feribotun içinde başka bir istikamete gitme ihtimalinizdir onların bilmek istedikleri "siz de mi istanbula gidiyorsunuz?" ya da zaten içinde olduğunuz gerçekleri size hatırlatmak için özel görevlendirilmiş kişilerdir yabancılar:

    -ayyhh tren de gecikti değil mi?

    eğer pollyannanınki gibi dostane bir düsturunuz da yoksa, böyle durumlarda kendinizi pek de rahat hissetmezsiniz, olanca ciddiyetinizle kendisine dönüp,

    -bana bakınız; sırf beni biraz zaman geçirilebilir buldunuz diye o trene, neli dondurma sevdiğinizi ya da hayat hikayenizi öğrenmiş olarak binmek istemiyorum, çünkü bu bilgilerin gelecek yaşantımda bir işime yarayacağından emin değilim.

    demek istersiniz ama..., evet, kulağa fazla asosyal gelmektedir, kabalık etmemek için sizi aynı potada eriten tren gecikmesini bir kez de siz deklare edersiniz evrene;

    - hımm evet, tren de baya gecikti.

    sonrası onun insafına kalmıştır, en güzeli bu kaçınılmaz durumdan zevk almaya bakmaktır, bakarsınız bir gün gelir, bir yerlerde karşılaştığınız bir yabancının dinlemediğinizi sandığınız sözlerinde, kendi hayatınıza dair işaretler bulursunuz, merak edersiniz, sorarsınız, siz de o yabancılardan biri olursunuz.
    böyle şeyler de olmuyor değil.
  • takım elbiseli adamlar hakkında yazılmı$ bi' charles bukowski $iirii, ü$enmeden yazıyorum efendim;

    inanmayacaksınız ama

    hayatlarını ihtilafsız

    ve endi$esiz

    geçiren insanlar

    var.

    iyi giyinirler, iyi

    yerler, iyi uyurlar.

    aile hayatı ya$amaktan

    memnundurlar.

    arada sırada

    üzücü $eyler gelir

    ba$larına

    ama fazla etkilenmezler

    çok iyi hissederler kendilerini

    genellikle.

    ve öldüklerinde

    kolay ölürler,

    genellikle

    uykularında.

    inanmayacaksınız

    ama

    var

    böyle insanlar

    ama ben onlardan

    değilim.

    ah, hayır, onlardan biri

    değilim.

    onlardan biri olmaya

    yakın bile

    değilim.

    ama onlar

    orada

    ben ise

    burada.
  • bir whisky şarkısı.

    gökyüzünden kayan bir yıldız gördüm,
    hemen bir dilek tuttum.

    gökyüzünden kayan bir yıldız gördüm,
    hemen bir dilek tuttum.
    nerden bilirdim ki yabancılar,
    beynime giriyormuş.
    başka dünyalar,
    uzak yıldızlar,
    yabancılar içimizde.

    bütün benliğimi yedin bitirdin.
    kalmadı bir düşünce.
    karşı koyamazdım böyle bir güce,
    kapıldım gidiyorum.
    şimdi ben de bir yabancı gibi
    kayan bir yıldız oldum.

    uzayın sonsuzunda tek başıma,
    durup dinlenmeden uçtum.
    ben boşlukta kayarken dilek tutarlar,
    tanrı yardımcınız olsun.
    şimdi sen de tut en büyük dileğini,
    bir yabancı geçerken..
  • nerden sardıysa son zamanlarda baya baya tekrardan dinliyorum ben bunu.
    eski rock gruplarına sevgimi saygımı perçinliyor. ne güzelmiş eskiler, bak duygulandım yine, yapılmıyor artık böyle şarkılar...
  • balıkesir'in burhaniye ilçesine bağlı bir köy.
  • ağıt adlı şarkılarını dinledikten sonra hayran kaldığım eski bir grup. lakin anlaşılan o ki başka bilinir çalışmaları pek yok.

    edit: başka şarkılarına ulaşabilen yardımsever yazarları bekliyorum efenim.
hesabın var mı? giriş yap