• bir cok felsefe kitabinin cevirmeni. bu sahsin maalesef cevirdigi hicbir sey okunamaz. egosu inanilmaz genis olan yardimli spinozanin torebilim kitabinin onune essek kadar bir sunus kismi yazmistir. kitabin icindeki ingilizce metin cogunlukla daha cok isinize yarar. kullandigi ozturkce dil o kadar anlasilmazdir ki 5 cumleden fazlasini mantikli sekilde takip edebilenin alnini karislarim.

    21 sene sonra gelen edit: şimdi dönüp bakınca gençliğin verdiği ukalalıkla ne dediğimi bilmeden ne de güzel atıp tutmuşum. hiç hakim olmadığım bir konuda terminoloji oluşturmak için özenmiş, emek vermiş bir insanın emeğini ne de cahil bir kibirle eleştirmişim. üzüntüm aziz bey'in entryimi okumuş olduğunu bilmemden geliyor. bu da adıma bir utanç vesikası olarak kalsın diye silmiyorum editliyorum.
  • çevirisini yaptığı kitapları anlamayı güçleştirse de kimi zaman, doğru olduguna inandığı tercihini başarılı bir şekilde yürütmekten ötürü takdire şayandır çalışmaları.
  • çevirilerinde zihin, mucize, zeka gibi kelimeleri yeterince türkçe bulmadığı için anlak, anlık, tansık gibi kendince-öz-türkçe karşılıklar kullanan, çeviri yapanın esere katkı anlamında pasifliğini mesele yapıp bunu aşmak için iddialı ve sivri önsözler, dipnotlar yazarak, ancak kitabın arkasına eklenen bir sözlükle anlaşılabilecek şekilde kendine ait bir "lexicon" "yaratarak" kendini tatmin yoluna gitmekte olduğunu düşündüğüm kişidir. *.
  • akıllara ziyan çevirileri olan, sayesinde azmedip filozofların metinlerinin orijinalinden okunabileceği kişi.
  • felsefe öğrencilerinin kabusu, artık çeviri yapmasın diye dua edilen kişi.
  • orta asya'ya hitap eden insan.
  • felsefe ile sosyal ve beşeri bilimlerden yaptığı çevirilerle bu konularla zor bela ilgilenen yurdumun okuyucularının neslini kurutmaya ya da metinleri özgün dillerinden okutmaya azmetmiş en öz türkçeci güzide çevirmenimiz.
  • endüstri sosyolojisi için son derece önemli bir kitapta endüstriyi "işleyim" olarak çeviren, kitapların orjinallerini fellik fellik aratan bir çevirmen. genel olarak kitabın alanına çok aşina olmayan çevirmenler yüzünden de farklı sorunlar yaşanmaktadır; örneğin hapishanenin doğuşu kitabında manifaktür olarak bırakılması gereken bir kelimenin fabrika olarak çevrilmesi, bağlam içinde okurda kafa karışıklığı yaratacak ve orjinali veya başka bir dile çevirisini okumaya itecektir. alanda çalışan ve kitabı orjinalinden okuyamayan kişi ise yanlış bilgilenmiş olacaktır. yine de bu, tam olarak çevirmenin hatası sayılmaz, yayınevinin kitabı alana hakim bir çevirmene vermesi gerektiğini gösterir. ama aziz yardımlı'nın çevirilerinde hakim olan öztürkçeci yaklaşım doğrudan çevirmenin yarattığı bir sorundur. çevirmenin kullandığı bazı kelimeler ve karşılıklarına örnek vermek gerekirse :

    değinişim: değişme, değişiklik (vicissitude);
    dizem: ritm;
    bağlılaşım: ilişki (correlation)
    almaşık: alternative
    özedimlileşme: otomasyon
    özeksel tasar: central plan

    ayrıca yaşam dünyası olarak bilinegelen bir kavramı da sosyal bilimler literatüründe kullanılan şekliyle kullanmayı uygun görmemiş görmemiş (ya da aramaya inanmamak) ve yaşantı dünyası, kılgı dünyası açıklamalarını sözlükte vererek terimi lebenswelt olarak bırakmıştır.
  • halkı felsefeden soğutma kurumu genel başkanı
  • yıllar önce, çevirisini yaptığı tinin görüngübilimi adlı kitabın sırtında hegel'in yanında kocaman yardımlı yazısını görünce "vay annesini, demek kitabın içine yardım koymuşlar ki anlayalım, zaten kitabın adı da bir acayip" deme çukuruna düşmemi sağlayan insandır.
hesabın var mı? giriş yap