• konya vali ihsan dede ilköğretim okulu'nda beş yıl görev yapıp daha sonra konya imam hatip lisesine tayin olan rehberlik öğretmeni muhammet saçak'ın dosyasından çıkan notlarda kendisini açık eden yönlendirme.

    cumhuriyet'ten evrim kaya'nın haberine göre, muhammet saçak'ın okulda bıraktığı (unuttuğu) reh. hiz. dair hususlar başlıklı talimatname incelendiğinde durumun vehameti anlaşılabiliyor. sözkonusu şahıs bir rehberlik öğretmeni ve rehberlik ettiği çocuklar da ilköğretim öğrencileri. yaşları 6'dan 14'e kadar değişen çocuklar yani. çocuklara verilecek rehberlik hizmeti için talimatname'ye bakalım:

    "asıl muhabbeti ve sevgisi celpedilecek olan zatın bize ebedi cenneti verecek olan allah olduğunu anlatma, onun için de onun seveceği bir insan haline allah'ın da ancak şu özelliklere sahip kullarını seveceğini teker teker izah etme...

    dünya ve ahiret muvazenesini kurmuş idealist bir yapıya kavuşturulmalıdır.

    yeme ve içmede, uyumada, adabı beşere dair işlerde, sünnete uygun hayat öğretilmelidir.

    allah korkusu ile meşbu olmalı ve ona kulluğu en yüce gaye, onun dairesinden çıkmayı ateşe girmek kadar kerih gören anlayışta olmalıdır.

    oruç ve dua gibi hususlar teşvik edilmeli.

    öğrencileri metafizik gerilim içinde tutmak için gazete başlık ve konularını kullanma, abilerin, hizmetimizin hatıralarını anlatma yollarına başvurulabilir."

    ne harika değil mi? altı yedi yaşındaki çocuklara verilecek rehberlik hizmetlerinin talimatnamesine bakın. belgelerde bazı maddelerde ise "öğrenciler pansiyona alıştırılmalı, gündüzlü öğrenciler" gibi ifadeler, adı verilmeden "gazete" ve "mecmua"lardan sözedilmesi gibi durumların sözkonusu olduğu yazıyor cumhuriyet'in haberinde.

    cumhuriyet'te fethullah gülen'den ve/veya cemaatinden bahsetmiyor. bu noktada şifre kırıcılığa ben soyunuyorum. notlara baktığımızda malum cemaati bilen biri için her şey açık. gerçi ifade tarzları, talimatların herbirinin içeriği de bilenler için kendini ele veriyor ama daha somut örneklerden gideceğim. "abilerin ve hizmetimizin hatıralarını anlatma yollarına başvurulabilir" diyor. hangi abiler? abilerden kastedilen fethullah cemaati abileri. hizmet ise fethullahçı jargonunda cemaatin kendisidir. hizmet faaliyetleri de cemaat çalışmalarıdır. bunu içlerinde bulunmuş olan herkes bilir. hizmet şifre bir sözcüktür. öğrenciler pansiyona alıştırılmalıymış. kastedilen cemaat birimleri. ismi verilmeyen gazeteden kasıt zaman gazetesi, mecmuadan kasıt ise sızıntı, yeni ümit ve bilimum fethullahçı dergiler. ha şimdi paranoyak mıyım ben? uyduruyor muyum bunları? bazıları da yalan söylediğimi, çarpıttığımı iddia edip üzerime gelebilirler. isteyen inanır isteyen inanmaz cemaat içindeyken o anlatılan şeyleri çok kişi üzerinde uygulamış biri olarak yazıyorum bunları. bunlar benim soyut yorumlarım ve yakıştırmalarım değil. bizzat uygulamanın içinde gördüklerim ve hatta kendi uygulamalarımdan da bildiğim şeyler. bunların açığa çıkması bazılarının işine gelmiyor tabi.

    bu tip şeylere dikkat çekince provokatör oluyoruz. başlıklarımız yüz metreden tanınıyor. adamlar örümcek ağı gibi eğitim kurumlarını sarmışlar, ilköğretimdeki çocukların beyinlerini aynen cumhurbaşkanı ahmet necdet sezer'in tanımını koyduğu gibi "dogma ve boş inanç"la iğdiş etmek için ellerinden geleni yapıyorlar, bahsedince biz suçlu oluyoruz. bu örnekler bir değil iki değil. bu arada bunlara dikkat çekerek bazı nadanların yalan yanlış yorumladığı gibi "ne ordu göreve" diyorum, ne de jakoben bir oligarşinin ülkeye hakim olmasını temenni ediyorum. klasik chp zihniyeti de değil savunduğum. ben pisliklere, insanların gözlerini bağlayan gözbağcısı din bezirganlarına, din adına her türlü dogma ve boş inancı çocuklarımıza, insanlarımıza dayatan sapkın kişilere dikkat çekiyorum. dediklerimde yalan yok. saptırma yok. zaten işlediğim konular üzerinden laf edemeyen malum zihniyet mensupları hakarete ve ad homineme sapıyorlar. işte bu verdiğim örnek. lamı cimi yok. adam sizin eğitim alsın diye okula gönderdiğiniz ufacık çocuklarınız ve kardeşleriniz üzerinde kendi karanlık planları için çalışmalar yapıyor, faaliyetler icra ediyor. bunlar açık verdikleri için tek tük yansıyanlar. diğer duyumlarımı, kendi yaşadıklarımı yazsam daha da şaşırırsınız. malum karanlık zihniyetin yarasaları da yalan olmadığını bildikleri halde yüzleri kızarmadan "yalan, iftira" diye hoplarlar bu açığa çıkan şeyler karşısında. adamlar uzun soluklu ve sistemli bir çalışmanın içinde. bu bir paranoyaklık değil. işleri güçleri yalan, riya, takiyye. kah mülayim mülayim demokrasi edebiyatı yaparak, kah işlerine gelmeyen her şeye doğrudan ya da bel altından saldırarak hedeflerine ulaşmaya çalışıyorlar. bakın fethullah gülen atatürk'e laf söylemiyor sözde. insanları buna inandırmaya çalışıyorlar. ama şu sözlükte bile takip edenler bilir; ne zaman mustafa kemal atatürk başlığında atatürk'ün kökenine, babasına imalı göndermeler yapan, abuk saçmalıkları yönlendirmeli olarak sözlüğe aktaran biri zuhur etse, araştırın bakın genel olarak dincidir, çoğunlukla da fethullah gülen ile ilgili başlıklarda fethullah gülen'i yalamıştır. adamların işleri güçleri en büyük dertleri atatürk ve çağdaş türkiye cumhuriyeti. maalesef yalanlarına ve takiyyelerine kanan iyiniyetli insanlar da oluyor. bu tavırlarını eleştirince de resmi tarihe kanan saf, atatürk'ü putlaştıran salak oluyorsunuz. oysa ki "resmi tarih ezberimizi bozmayalım, atatürk eleştirilmesin" dediğimiz yok. aksine bilimin aydınlığında her şey irdelenebilir. her şeye şüpheyle yaklaşılmalı. ama bunlar gibi alçakça, insanları saf yerine koyarak değil. anlatamadığım bir şey var. adamlar bir plan dahilinde gizli çalışıyorlar. illegal bir yapılanma içindeler. ortaya çıkan pislikleri elbette münferit gözükecek. açıktan yapmayacaklar elbette. bizzat bunu kendileri ifade ediyorlar.

    (bkz: fethullahçı yandaş kazanma stratejisi),
    (bkz: fethullahci takiyye stratejisi)
    (bkz: kanun ve kural adami olma imajini uyarmak)

    işte bu örnek de bir sürü örnekten açığa çıkan yalnızca bir tanesi. olayın vehametini tek başına anlatmaya yeter. inanın böyle tek değil bir sürü öğretmen var. bu olayla ilgili olarak cumhuriyet'e demeç veren hacettepe üniversitesi çocuk ve ergen ruh sağlığı anabilim dalı başkanı prof. bahar gökler'in sözleri ile kapatalım: " rehberlik öğretmeninin bu yaklaşımı nedeniyle çocuklarda ruhsal sağlık sorunları ve korkularla kimlik ortaya çatışmaları çıkabilir. çocuklarda gereksiz saplantılara neden olabilecek bu yönlendirmeler, ne psikolojinin ne de rehberliğin konusudur"

    haber kaynağı: 26 eylül 2006 tarihli cumhuriyet.
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap