67 entry daha
  • sabahattin ali ya da gayet anlamli bir tashih yapacak olursak sabahattin abi dün 100 yaşına girdi. cumhuriyet dönemi edebiyatının bu güzel edebiyatçısı, maarifimizin bu güzel öğretmeni, yoksulluğun olmadığı, hırsızlığın kalmadığı, özgürlüğün ekmek su gibi zarurî olduğu ve bol bulunduğu bir türkiye istediği için hapishanelerle, takibatlarla, sürgünlerle tanışmıştı genç yaşında. bugün yazdıklarını okuyunca sabahattin abi'nin 100 yaşında ama hâlâ genç ve güncel olduğunu görmek mümkün. zira uğruna kalemine sarıldığı hayalleri hâlâ sıcak ve hâlâ sorun olarak hayatımızın ortasında.

    yaşadığı onurlu hayat kendisine; alçakça katledilişi ise elbette katiline pek yakışmıştır. ama insanın içini yakan bir şey daha var o da katilinin ifadesi: trakya'da 1948'in bir ilkbahar günü sabahattin abi'nin kafasına sopayla vurup onu öldüren ali ertekin cinayeti "millî hislerle" işlediğini söylemişti. aradan 59 yıl geçti, hırant dink'i öldüren ogün samast için istanbul emniyet müdürü celalettin cerrah, "örgüt bağlantısı yok milliyetçi duygularla işlenmiş bir cinayet" demişti. "millî hisler" anlaşılan geçen yıllar içinde "milliyetçi duygular" olmuştu. ama diğer tüm dekor aynıydı: onurlu bir yazar, kullanılan bir katil, görünmeyen, bilinemeyen bir azmettirici...

    şimdi 100 yaşında olan sabahattin abi güzel romanlar, harika hikâyeler, her biri dillerde şarkı olmuş unutulmaz şiirler yazdı. bu ülkeyi karış karış gezip, ekmeğini, suyunu, tozunu, mahpuslarını, insanlarını tanıdı. bunları yazarak gelecek nesillere armağan etti. bu armağanlardan biri için;

    (bkz: türkiye hapishaneleri)
2650 entry daha
hesabın var mı? giriş yap