• abavvvvvvvvvvvvvvvvv......... yemin ediyorum "git yarım kilo plütonyum getir, biraz da üstüne uranyum koydur" deseler bu kadar gerilmem. neydi arkadaş o acılı günler? lisede olsun ortaokulda olsun kah coğrafya dersinde kah tarih dersinde harita getirmeye gönderilen adam olmak.... gerilimlerin en büyüğüdür bu. yarattığı sıkıntıysa yıllar geçse de bünyeden çıkmaz, çıkamaz. sırf o zamanlar yaşadığım sıkıntı aniden aklıma geldi diye carrefoursa'nın et reyonunda bayıldığımı bilirim. allahtan o haftasonu carrefoursa'da bir kilo kuzu biftek 11.90 ytl olmuştu da reyona gidip gelen çoktu, ayılttılar, yardımcı oldular sağolsunlar... donarak ölebilirdim çünkü. nasıl esiyor soğuk soğuk...

    ders sırasında hoca toroslar'ı mı anlatıyor, tam o sırada acımasızca emir verir: "oğlum sen git bakayım türkiye fiziki haritasını getir". sınıftan harita odasına kadar yol boyu düşün dur sonra: "ya yanlış haritayı getirirsem?". kendi kendine tekrar et içinden "fiziki harita... fiziki harita... fiziki harita.... fiziki harita... fiziki harita..." diye... sanki şeker adamın laneti. öyle bir gerilim öyle bir stres... fiziki haritanın komple kahverengi, türkiye siyasi haritasının ise pembeli sarılı olduğunu idrak edene kadar çok acılar çektim. çok yıprandım. sınıf arkadaşlarım burak kut dinlerken, burhan çaçan dinledim. neyin var diye soran olmadı. ağladım, çok ağladım.

    bir de "4. yüzyıldan 6. yüzyıla kavimler göçü haritası" vardır ki o haritayı sınıfa getirene kadar ok işaretlerine bakmaktan kafam bir milyon olurdu. saksonlar ostrogotlara, hunlar vizigotlara, vandallar franklara allah ne verdiyse herkes birbirine girmiş. bir de yanlış haritayı götürdükten sonra hocanın "oğlum bu ne lan? fiziki dedim siyasiyi getirmişsin yine" demesi ve sınıfın pis pis gülmesi vardır ki işte bu korku adamın sıkıntısını daha da dayanılmaz kılar. tüm bunlara rağmen gene de iyi okumuşuz, bugünlere gelmişiz lan... buna da şükür.
15 entry daha
hesabın var mı? giriş yap