104 entry daha
  • cem yılmaz $ovlarından herhangi birisi gibi izlendiğinde ele$tirmenin fazla bir anlamının olmayacağı filmdir. gi$eye oynanan ve mesaj iddiası olmayan bir filmdir. (her ne kadar mesaj iddası olmasa da epey mesaj var haliyle.)

    filme cem yılmaz ve diğer oyuncuları seyredip gülmek için giderseniz kesinlikle memnun ayrılırsınız. geçirdiğiniz 2 saate ve salonda yediğinize içtiğinize değer bir filmdir.

    --- spoiler ---
    cola turka sponsorluğunda çekildiğinden midir bilemiyorum ama coca cola'nın ağır ele$tirildiği film olmu$tur. sanki cola'yı ilk türkler yapmı$ da sonra onlar bizden (ç)almı$lar gibi.
    cem yılmaz filmde osmanlı imparatorluğu'nu abd'ye * ezdirmemi$tir. film boyunca dünyadaki yaygın türk imajını düzeltmekle uğra$mı$tır.
    bulunduğum salondaki izleyiciye göre yazacak olursam: filmde yapılan göndermelerin birçoğuna gülünmeyip küfürlere salonca gülünmü$tür. bunun sebebi izleyenlerin ya$ları ve ilgi alanlarının western filmlerine ve tarihe olan uzaklığı gibi duruyordu. arka arkaya gönderme yapmak, zaten bunları anında çözemeyecek seyirciyi yordu ve ara sıra hikayeden uzakla$tırdı. (buna en iyi ispat mısır ve içecek tüketiminin o anlarda artmasıydı. ha$ır hu$ur ws. seslerinin artması da denebilir.)

    filmde güldürü unsurlarını 3 farklı kategori altında toplayabiliriz.
    * western filmlerinde kullanılan klasikle$mi$ sahne ve replikler,
    * tarihi bilgiler üzerine yapılan espriler,
    * günümüzden bazı olay ve davranı$ların 120 yıl öncesine adaptasyonu.

    koskoca salonda tek ba$ına güldüğüm sahneler de olmadı değil.
    (megalomanlık yaptığımı dü$ünmezseniz çok sevineceğim.)
    mesela:
    *cem yılmaz'ın wanted ilanı çizen ozan güven'e isim tavsiye ederken arayı$a girdiğinde elindeki viskinin markasının jack daniel's olduğunu $ıp diye tahmin** edip ardından ozan güven'e vereceği ismin bu olacağını sezmi$tim ve bu isim söylendiği anda bir tek ben güldüm.
    * şerif lloyd'un * azılı bir kovboy arayı$ının sonucunda getirttiği kovboy'un brokebacklı bilmem kim olmasına da yine bir tek ben güldüm. (bkz: brokeback mountain)
    *$erif lloyd'un* aziz vefa'yi* kilisedeki ak$am vaazina davet etmesine aziz vefa'nin ak$am ezani okundu mu? diye $a$irarak kar$ilik vermesine de bir tek ben güldüm.

    filmden bazi güzel replikler $u $ekildeydi:
    * - sipsi. dü$tü. i$in yoksa 10 dakika ara.
    * - sor bakayim mr and mrs brown piknikten gelmi$ler mi?
    * - 20 yil sonra amerikan mandasina gireceksiniz.
    - baban amerikan mandası diye anana demiştir.
    * totem'e ithafen: - folklorik olarak sana saygim vardir ama sana asla tapmam.
    * - "istenmeyen tüy" kadin ismidir.
    * - yancıların hesabını ayrı yaz.

    filmde osmanli sahne / eğlence sanatlarina ve ki$ilerine saygi duru$unda bulunulmasi gayet güzel olmu$tur.
    misafir oyuncu olarak emektar sanatçilara*** rol verilmesi de ayni $ekilde güzel olmu$tur.

    filmin geçtiği yil olan 1881 hangi amaçla seçildi bilemiyorum ama bu tarihin ayni zamanda atatürk'ün doğum yılı olmasi sebebiyle küçük bir gönderme yapilabilirdi. $ahsen film boyunca bekledim.

    bir de cüneyt arkin'in filmlerinde oynadiği tarihi karakterlerde bizans imparatoru ve diğerleriyle yaptiği konu$malari çağri$tiran sahneler hatirina ustalara saygi $eklinde bir rol alsaydi fena olmazdi bence. ye$ilçam'da ata en iyi binenlerdendir ne de olsa.

    --- spoiler ---

    p.s.: tüm film boyunca demet evgarcansu dere ne kadar da deği$mi$ ulan diye seyrettim. yuh olsun bana.

    2010 yılının ilk günü * her $ey dahil 20 liraya*, 2 saat boyunca, tıka basa dolu salonda kâh tek ba$ına, kâh beraberce kahkaha atarak, gülerek veya gülümseyerek eğlenceli zaman geçirdiğim ve ardından bu kadar uzun bir entry girdiğim bir film olmu$tur.
    daha ne olsun ki?
614 entry daha
hesabın var mı? giriş yap