hayatı fotomaç başlıkları tadında yaşamak

• t.s. eliot 'un o şiirindeki gibi:
  
  "life is a hard journey...
  oh thou are climbing mountains of blue reflecting thee,
  look thyself through photographic matches."
  
  aslında t.s. elliot okumuşluğum yoktur dostlar ama ismini çok seviyorum, dayanamadım ip gibi dizdim dizeleri. bu eski ecnebi şairlerde thou'lar thee'ler thyself'ler havada uçuşuyor diyerek de yapıştırdım thou'yu thee'yi thyself'i. şiire sakladığım mesaj şu aslında: hayat zor diyorum. dolayısıyla da hayatı fotomaç başlıkları tadında yaşamak ("photographic matches"), fotomaç kafasıyla dünyaya bakmak ilginç bir eylem olabilir diyorum. yogaydı, pilates'ti, reiki'ydi hiç gerek yok bunlara, mutluluğun anahtarı budur. şöyle bir şey düşündüm:
  
  - erkan oğlum ne oldu finaller?
  
  - finallerde erkan aktı baba...
  
  - ne diyon oğlum sen?
  
  - final toplattılar bana baba...
  
  - allah belanı versin, yazlığı sattık lan sen oku diye...
  
  - seneye okul bitti gibi... erkan şampi...
  
  - allah belanı versin...
  
  *
  
  - ya erkan yapamayacağım ben artık ayrılalım...
  
  - ouuvvv melis'te ayrılık sesleri demek?
  
  - ne diyorsun erkan?
  
  - sorun ödemelerse için rahat olsun. erkan büyük bir camiadır. kimsenin parası kalmaz erkan'da...
  
  - erkan korkutuyorsun beni.
  
  - sana servet + caner + 1 milyon euro vereyim, bir sezon daha yanımda kal melis.
  
  - çok garip konuşuyorsun erkan.
  
  - parola mutlak üç puan. gün kenetlenme günüdür melis.
  
  - ne kenetlenmesi ya?
  
  - bu melis tat vermedi.
  
  - iyice garipleştin erkan.
  
  - melis gitme melis. istiyorsan mühendislikten ekrem'i de alalım bu ilişkiye melis. ekrem'le coşarım ben melis. ekrem haber gönderdi "melis başkan beni alsın" dedi melis.
  
  - allah belanı versin gerizekalı, gidiyorum ben!!!
  
  - gitme melis, bitirdin beni... bitirdin beni melis.
  
  ***
  
  --- spoiler ---
  
  fotomaç manşeti: "melis, erkan'ı bitirdi!"
  
  --- spoiler ---