299 entry daha
  • ilk bölümünü 6. tekrarında oturum izledim yarım yamalak. hakkında hiçbir şey de söylemek istemedim.

    ama 2. bölüm fragmanına denk geldiğimde, elimi ağzıma bastırarak bağıra bağıra ağlamaya başladım, o kadar çok ağladım ki saymadım.
    çok uzun bir zamandır hiçbir cümle şunun kadar, söyleyenin dünyaya saf saf bakan gözleri, kayıp kardeşini ararken özür diler gibi gülümsemeye çalışan yüzü kadar içimi dağlamadı:

    "fatmagül, benim kardeşim, kayıp. hiçbir yerde görmediniz mi?"

    senaristlerine söylüyorum, hatta uyarıyorum,

    bu nefretle başlayan tutkulu bir aşk dizisi değil,
    bu arada komik olay müziklerinin girdiği esprili dramlı bir aşk dizisi değil,
    bu özel tasarım kıyafetler içerisinde tribal acılar çekilen bir aşk dizisi değil,
    bu bir aşk hikayesi, aşk dizisi değil. bu insanlığın üzerine suç olmayan suçunun, en büyük ayıbının belgeseli. olur da fatmagül ve tecavüzcüsünü 3. bölümde romantik romantik bakıştırmaya, 5. bölümde temas ettirmeye başlarsanız, "tecavüz etmeye ve tecavüze uğramayı normal kabul etmeye özendiriyor" diyerek her kuruma şikayet edilebilir, hakkında suç duyurusunda bulunulabilir.

    sadece bu dizinin adı, ortadoğu toplumlarında kadına, tecavüze, cinsel şiddete bakışın çok net bir yansıması: "fatmagül'ün suçu ne?"

    bir kadının tecavüze uğrayıp, kendisine bu işkenceyi yaşatanlardan biriyle devlet onayı alınarak aynı çatı altına sokulmasının, sürekli dayak, hakaret, tekme tokat kötek yediği o çatının altında tecavüzcüsüne "suçsuzluğunu", bir erkeğin "eşi" olmaya, "çocuklarının annesi" olmaya layık olduğuna adamı ikna etme çabasının, fatmagül'ün adama kendini kabul ettirmek için bitişinin, sürünüşünün, insanlıktan düşüşünün hikayesi değil de, nedir bu dizinin isminin anlattığı?

    kadın hem tecavüze uğruyor, hem üstüne insanlıktan çıkmış şekilde abanan dört "toplumdan tecrit ya da toptan yok edilmesi gereken yaratık"tan biriyle bir çukura kıstırılıyor, hem de "kadının doğasındaki zayıflık ve yarımakıllılık gereği, ehehe" o canavara "aşık" oluyor, sonra "hadi ispatla kendini, karı, çocuk anası, ev hanımı olmayı hak ettiğini, ispatla öğle vakti çamaşır yıkarken, gece vakti evine dönerken aslında tecavüze uğramayı istemediğini, yarın bir gün hasta olursa adama, kötürüm kalan anasına bakmaya layık olduğunu ispatla fatmagül, suçsuz olduğunu ispatla fatmagül..."

    .... ispatla ki bu "içine girilip çıkılmış" haline, alnındaki "lekeye", dillerdeki "yaraya" rağmen seni "sokağa düşmeyesin" diye almış, her gün dayağını hakaretini eksik etmese de, geceleri yine ağzıyla içmeyip yine içindeki tüm ilkellik ortaya çıkınca sana yanaşan, sonra da karnındaki çocuğu tekmeleye tekmeleye öldüren, senin canını tehlikeye atan adam seni en sonunda yüce şahsına "bir bardak su vermeye" layık görsün, en sonunda seni kabullensin, "suçsuzmuş" desin -kendi suçu seni nikahına alır almaz tarihe karıştı tabi ki-, seni sevsin, artık dövmesin, tekmelemesin, sözleriyle kişiliğini binlerce parçaya bölmesin..

    yoksa fatmagül, ölürsün. "avrupa'da amerika'da sokakta ölsen kimse dönüp bakmıyormuş yauuuu" diye diye kendini dünyanın en güzel milleti zannedenlerin coğrafyasında, bir kez tecavüze uğradın mı, dul mu kaldın, fakir misin üstüne bir fistan almaya, çocuklarının karnını doyurmaya 5 kuruşun mu yok, işte o "sokakta ölene hepsi koşa koşa yardım eden yüce ve ahlaklı milletin" patronundan bakkalına, çırağından şoförüne, 5 kez hacca gitmişinden en inançsızına kadar, "ben senin ananı bacını ......" tehditine yarayan organa sahip olan hepsi sana bıyık buracak, önüne borç ödeme şekilleri sunacak, sokaktan her geçtiğinde habisçe gülerken hakkında asılsız "şöyle evirdim çevirdim, böyle inlettim" hikayeleri uyduracak, namın yayacak, evini ocağını açık kapı olarak görecek, dahası bacak aranı açık kapı olarak görecek ve hedef gösterecek..

    - fatmagül'ün suçu yok biz onu bihter sandık

    meali: "fatmagül'ün suçu yok, biz iklim mayışıklığı üstüne genetik tembelliğimiz, zeka yoksunluğumuz, acizliğimiz, mazlumluğa tapışımız, çöl-bozkır kafamızla, bir de üstüne yüzlerce yıldır "cinsellik iğrençtir ama sizler iyi birer beyinsiz köle olursanız ölünce sınırsız cinsellikle, şöyle memeli böyle götlü bilmemkaç ergen kızla ödüllendirileceksiniz" vaatleriyle gazlana gazlana bu saldırgan, bu nemli ortamdaki böcekler gibi kaynayan halimize geldik, hem yaşadığımız yerde hem dünyanın neresine gitsek, dünyanın neresinden bizim habitatımıza gelseler, vajina sahibi herkesin başına bela olduk, ezdik, yargıladık, gebertene kadar dövdük, kimisinin daha regl olmadan ırzına geçtik, kimisi bizi sevdi, koynuna aldı diye orospu ilan ettik, kimisini parmağının ucunu bile vermediği için. biz buyuz, biz insan bile değiliz."

    bir arabaya doluşup, aşk-ı memnu'nun çekildiği yalının önünden "bihter bize de veeeeeeer" diye haykırarak geçen primatların sokakta gezdiği ülkede,
    fatmagül suçsuzluğunu, temizliğini, "aslında cinsellikle hiç alakası olmadığını" ispatlamayacak da ne yapacak?
    gecenin bir yarısı bedenini keskin taşlara cam kırıklarına sürte sürte üstüne çıkan yaratığı "kocam" diye kabullenmeyecek, aşık oluvermeyecek, "beni kirli görüyor, sevmiyor" diye üzülüp dertlenmeyecek,
    karnındaki bebek daha tekmeleyemeden, tekmelerle öldürüldüğünde, kendisi iç kanama geçirmenin eşiğine geldiğinde "bana tecavüz etti, her sabah beni dövmeye uyandı, ne zaman içse sanki seviyormuş gibi dokundu, ama ikimizi de öldürene kadar dövdü, şikayetçiyim, gebertin bunu" demek yerine "merdivenden düştüm", "kapıya çarptım" falan filan diye uydurmayacak da ne yapacak?

    düşünün ki bir kadın, "bende para var yahu" diyerek 25 yaşındaki kıza kendini "yeterli" görmekte tereddüt etmeyen bir adamla evliyken, kendi yaşına başına, huyuna suyuna bir erkeği beğenmiş, onunla cinselliğini paylaşmış, boynuna atlamış, dolanmış, onunla hayal kurmuş diye, sanki sadece bir adam sevmemiş de bacaklarını ayırıp yalının kapısına yatmış gibi, kapıdan geçen ne idüğü, kim olduğu sıfatından belli ilkçağ yaratığına göre "ona da vermeli, verebilir, ve-re-cek. rızasıyla olmazsa zorla."

    öyle bir dizi ki bu, hiç yayınlanmaması zaten her konuda sürekli travma geçiren bu toplumun hayrına olurdu, izlerken o "içki içen modern görünümlü gençlerin yaptıklarına bakın" mesajından da, dizinin "tecavüz sahnesi çıksa da çeksem" diye bekleyen kitleye rağmen günde 20 defa yayınlanmasından da ölesiye nefret ettim.

    - daha 1 hafta önce eskişehir'de 11 yaşında bir kız çocuğu, tecavüz edilmek niyetiyle 46 yaşında 6 çocuk babası bir inşaat işçisi tarafından ormanlık alana götürüldü, katilin "erken boşalması" üzerine tecavüz gerçekleşmediği için sadece elle taciz edildi ve sonrasında, öldürüldü ve gömüldü.
    11 yaşında bir çocuğa bunu yapan 6 çocuk babası -bu rakam bile bir şeyleri anlatmıştır zaten- katilin yaşam alanına gidilince sürekli içki içip konken oynayan bir açık saçık eş, vitrinde ithal içkiler, hepsi kendi hayatını özgürce yaşayan "asi" çocuklara mı rastlanacak, yoksa "ahlaklı, cennetlik" diye gözümüze sokulan örnek samansapı tv dizisi aile efradlarından birine mi? bak bakalım duvarlardaki kitapların rengi ne?

    tecavüz gibi bir katli-vacip'i alkol tüketimine, modernliğe, özgür cinselliğe bağlayan, kim bilir kime yaranmak için göze sokan zihniyeti ben takdir ediyorum taa buradan, sadece 11 yaşındaki o kızın katilinin yaşam stilini, kafa yapısını bir kez inceleyin bence.

    ne bu diziyi izlemek, ne de tecavüz mağduresiyle tecavüzcünün büyük aşkı zırvalamalarına maruz kalmak istemiyorum,
    aklı bir karış havada kızların beyni yıllardır "feodalite mükemmel bir şeydir, doğulu ağalar hep amerika'da okumuştur ve oralarda hayat şahanedir, bizce kumalık bile kapsanız şahane" dayatmalarıyla -teşekkürler sevgili meral okay, aferin- yıkanırken, bir de üstüne "<caps> tecavüzcünüz eninde sonunda aşık olacağınız güzel bir kişiliğe, ince bir ruha sahiptir, ayrıca da felaket yakışıklıdır, size bunu ya alkolden ya da çocukluk travmalarından dolayı yapmştır canım:/, siz en iyisi o'na aşık olun, ona kendinizi sevdirmeye çalışın da hakkınızı aramayın, toplumun başına bela olmayın, mahalle efradını günaha sokmayın, şu güzel düzenimizi bozmayın <caps>" mesajıyla bu toplumun kadınları iyice ezilsin, büzülsün, kendini şaşırsın istemiyorum.

    istemiyoruz.

    ve tanım: bir halta yaramayan bir dizi. falan.
1671 entry daha
hesabın var mı? giriş yap