61 entry daha
  • kendilerini bekleyen en büyük tehlike yaptıkları ev işlerinin zaman içinde sıradanlaşarak hak ettiği değeri görmemesi ve bu yüzden kendilerinden sürekli yeni işlerin bekleniyor olmasıdır. canlı örneği benim, bulaşık makinesi dizme görevi ile başladığım bu yolda bugün sadece ütü yapmaz bir konumdayım. nasıl oldu, ne zaman oldu, kim istedi de oldu bilmiyorum ama bugün çamaşır asma, cam silme, toz alma, bulaşık makinesini boşaltma, elektrik süpürgesi açma, yer silme, pazar alışverişini yapma görevleri bana ait. işin garibi öyle benimsemişim ki eşim bunlardan birini yapmaya yeltendi mi ne yapıyorsun sen diye çıkışıyorum, benim alanıma girmesine izin vermiyorum.

    oysa ben bu işlere sadece bulaşık makinesini dizerek başlamıştım, resmen ev işlerinde kademe kademe yükseldim ve şu an rahat bir advance seviyesindeyim. dediğim gibi bu sürecin nasıl işlediğini anlamak mümkün değil. şimdi geçmişe doğru bakıyorum da ne oldu, nasıl oldu da bu görevleri ben üstlendim, nasıl oldu da kadının cam siliyor olmasına böylesine şaşırır oldum, aaa kadına bak cam siliyor noktasına ne zaman geldim bilmiyorum.

    siz ev işi yapmak istemiyor olabilirsiniz hiç önemli değil, kadın sizi öyle tatlı öyle sinsi işliyor ki evlenmeden önce kadın kadınlığını bilecek arkadaş! diyen adam 3 yılın sonunda “ne gereği var dışarıya vermeye? halıları ben silerim” deme noktasına geliyor.

    şimdi yeni ütü almış bizimkisi, herkes için ütüyü çok kolaylaştırıyormuş. bakın beni siksinler 1 yıl sonra ütü yapan eşime “bırak ya yerleri sildikten sonra ben yaparım ütüyü” deme noktasına gelmeyeceksem… çok korkuyorum lan.
442 entry daha
hesabın var mı? giriş yap