• - ya ne olacak allah aşkına artık 7 yaşında
    - ne bileyim ya
    - kızım anneannesine bırakıyoruz, annene yani hasta etme adamı
    - öyle de ya gece ağlarsa
    - anneannesine deriz ağzını bağlar… kızım niye ağlasın 7 yılda kaç defa gece ağladı bu çocuk?
    - olmaz olmaz bugün olur
    - gel beni dinle bırakalım annene ortamlara akalım
    - … olur mu diyorsun
    - olmaz mı, cuk oturur.

    2 saatlik ikna sürecinin bir kısmını yazdım sadece buraya, sonunda çocuğun anneannesinde kalmasına karar verdik. aklımda deli planlar dolaşıyor, canlı müzik, alkol, dans, güneşin doğuşunu izlemek, el ele yürümek, sabah boğaza karşı kahvaltı, daha neler neler. uzun bir aradan sonra ilk defa çocuksuz bir çift gibi yaşayacağımız koca bir gün. oğlanın anneannesinde olmasının verdiği güven ile istanbul’un altını üstüne getireceğiz. 7 yılın ardından ilk defa “çocuk uyanır mı?” diye düşünmeden hoyratça sevişeceğiz… ellerim titriyor heyecandan.

    çocuk hiç zorluk çıkarmıyor. neşeyle anneannesine gidiyor. eğer çocuk giderken bir damla gözyaşı dökmüş olaydı, o gece annesi çocuğu yetiştirme yurduna vermişiz gibi evde (anneannesine yürümeyle 10 dakika mesafede) sabaha kadar iç çekerdi biliyorum. allah’tan öyle olmadı ve gece süper başladı. bakın sonrasında, bu özgür gecede neler yaşandı.

    saat 19.00 taksim’e çıktık. istiklal’de yürüdük. otobüste 1 ve cadde üzerinde 2 kere olmak üzere anneanne arandı, çocuğun neler yediği, sıkılıp sıkılmadığı ve keyfi soruldu.

    saat 19.30 terkos pasajına vardık nihayet! bir saat sürecek yığın arasından bedenine uygun 3 liralık tişört arama faslı başladı. 1 saat içinde iki defa anneanne arandı, çocuğun iyi olduğu öğrenilip kazaklara geçildi.

    saat 21.00 terkos faslı planlanandan uzun sürdü. 2 tişört, 1 hırka bir de ne olduğunu anlamadığım bir şey alınıp, yemek için istiklal üzerindeki dilek pastanesine geçildi. yolda 1 yemek yerken 1 olmak üzere iki kere çocuğun sağlığından emin olundu. birkaç kere öksürmüş olması ilk başlarda akıllara bronşit şüphesini getirse de çocuğun tükürüğünü yuttuğu anlaşıldı, rahatlandı.

    saat 22.00 yemek henüz bitmişken, sabaha kadar planlanan gecenin noktalanması gerekip gerekmediği, eve gidip çayımızı koyup mis gibi film izleriz fikrinin neden daha mantıklı olduğu üzerine konuşuldu. “eve giderken abur cubur alırız, mısır patlatırız, sabaha kadar film izler sevişiriz” fikri çılgın bir gecenin bütün gerekliliklerini karşılıyor konusunda uzlaşmaya varıldı.

    saat 23.30 eve girilince alınan bir kutu cips ve hazır patlamış mısır mutfağa kondu. kapı girişinde yaşanan ufak sevişme çabaları, beceriksizlik yüzünden gülme krizi ile noktalandı. gece uzun daha bir sürü sevişiriz denilerek evin çocuksuzluğu üzerine güzellemeler yapıldı. çocuk denmişken anneanne arandı çocuğun uyuduğu öğrenilince “yavrum ilk defa başka yatakta yatıyor” temelli bir duygu sirkülasyonu yaşandı. çocuğunun yatağına uzanıp içlenen anne zorla kaldırılıp içeri götürüldü. şimdi kim film izleyecek denilip “yetenek sizsiniz türkiye” açıldı.

    saat 1.30 sevişme fikri ikimizin de aklında ama hamle yapmak kimsenin aklına gelmiyor.

    saat 2.30 cılız “sevişelim artık” nidaları kadının kendi horultusuna uyanma sesleri arasında yitip gidiyor.

    saat 3.00 sabaha kadar olan gece çoktan bitti. hanım koltukta uyuyor, ben e2’de revolution izliyorum. mısır patlağını açsam mı diyorum vazgeçiyorum.

    saat 3.30 kalk yerine yat çağrılarım karşılığını buluyor. acaba yatakta çılgın bir sevişme olur mu acaba diye… hanım uyuyor.

    saat 4.00 çılgın geceyi noktalamak üzere hustler tv’yi açıyorum. tam o sırada içeriden ses geliyor “sen gelmiyor musun?” geliyorum! diyorum ama sadece gidiyorum, gelen eden yok, daha çok başındaydım.

    saat 4.05 yatıyorum, yatıyoruz.

    saat 9.00 git al hadi oğlanı diyor, kahvaltıyı hep beraber edelim. daha uyanmamıştır, sabah seksimizi yapalım giderim diye olanca seksiliğimle haykırıyorum. ay yürü git, ben çayı koydum çocuğu al gel diye tüm anaçlığı ile beni karşılıyor.

    saat 9.30 çocuk evde yumurtasını yiyor, anası öpe öpe bitiremiyor.

    çocuğu anneannesine bırakmak iyi fikir ama alt yapısını iyi hazırlarsanız. yoksa geceyi sadece çocuğun yatağınıza gelme riski olmadan geçirmenin dışında başka bir şey geçmiyor elinize. ya da biz beceremedik bilmiyorum.

    saat 23.00 hanım yatıyor, hustler tv’ye şifre girmiş.

    saat 23.05 ben de yatıyorum.

    not: babaanne de olur, sonuç aynı.
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap