vücut analizi

• vücut kompozisyon analizi de denen bir test. diyetisyenlerde, spor salonlarında pek meşhur. vücudunun yağ, protein, su oranlarına filan bakıyorlar. sonuçlarına göre program hazırlıyorlar.
  
  aga birkaç gündür de yazıyorum bahsediyorum zaten, biscolata erkeği, vücut geliştirme filan derken bayağı bayağı tribe girdim ben. kalktım bi spor merkezine gittim. bi yerde okudum ya bu vücut analizini, yaptırıp bilimsel takılıcam. vücut kompozisyonumu görücem, ona göre spor yapayım ya da yapmayayıma karar vericem filan. buldum vücut analizi olan bi yer girdim.
  
  selamün aleyküm aleyküm selam, geçin buyrun filan beni bi odaya aldılar. ayakkabılarını çıkar deyip bu siktiğimin vücut analizi makinasına çıkmamı istediler. ayağını şuraya koy, şunu yap, bunu yap. boyumu kilomu ölçtü makina önce. 27 yaşında boy atmışım nasıl oluyorsa. ben ergenliği yedim diye düşünüyordum da yememişim demek ki. bu yaştan sonra daha da uğraşmasam ergenlikle, yeter lan artık kaç senedir. kurtlar vadisi gibi bitmedi gitti benim ergenlik amına koyim. boy kilodan sonra ordaki görevli eleman elime 2 tane coystik gibi sik verdi, sık bunları dedi. neden dedim, kas haritamı mı ne çıkaracakmış. amına koyim bi sarılırsın alete yeni gelin gibi, var gücümle sıkıyorum. sanki daha çok sıkarsam superman çıkıcam. o kafada da insanım.
  
  neyse analiz bitti. oturdum adam anlatıyor. şu iyi, bu iyi, bilmem ne normal filan. sonra adam "ya senin kas durumun iyi, spor filan yapıyorsun sanırım. yağ oranın da fazla sayılır ama abartılı bir durum yok" dedi. ki ben de öyle iri yarı filan bi insan değilim. burda bi duralım. olum biz erkekler ne kadar gariban canlılarız la, ne kolay bizim götümüzü kaldırmak? geçen şu şeker markasının reklamını izledim yuğtub'dan. hani şu en etkili tanışma cümlesini seçiyolar, kalkıyorlar bi kampüse manitalara yazıyolar filan. tanışma cümlesi "selam, sen dünyanın 8. harikası mısın?", eleman saldırıyor kızlara. 5-10 tane kıza yanaştı, bir tanesi de "ay ben 9. harikasıyım, 8 değilim" demedi ya lan. hiçbir şımarma belirtisi de yok, alışkınlar belli ki. anasını satayım bi biz alışkın değiliz böyle iltifat almaya. ya da en azından ben değilim. lan bu adam bana fena değilsin, aslansın dedi ya, salonun sahibi gibi oturmaya başladım sandalyede amına koyim. göz var izan var sikik, ben miyim kaslı deme ihtiyacı bile duymadım. "ya yok bebeyim. haftada bir kez halı saha maçım var. gerisi tamamen kendiliğinden, hahahah!" dedim lan. herif az daha iyisin filan dese uçup gidicem pencereden, öyle bir tempra durumu söz konusu. herif hafiften gülümsedi zaten "amına koduğumunun denyosuna bak nasıl yedi" diye. kendi terbiyesizliği. bi 10 kilo zayıf olsaydı ben gösterirdim ona orda da, büyüklük bizde kalsın.
  
  herif analizimi verdi, isterseniz şunu şunu yapabilirsin filan dedi, eve gittim. ergenliğimin devam ettiğini farkettiğimden üzerime anlam veremediğim bi sinir geldi. anneme "beni anlamıyorsunuz, beni kimse sevmiyor" diye bağırp odama kaçtım. annem arkamdan terlik attı, akşam babam gelince beni şikayet edeceğini söyledi. söylerse söylesin, zaten ayrılıcam evden. çok ararlar beni. odama geçince analizi incelemeye başladım, neremde ne varmış diye. farkettim ki sağ kolum sol koluma göre epey kaslıymış. harbiden ergenliğim bitmemiş demek ki.
  
  yaptırmayın bu analizi. kağıtta bunlar yazıyorsa kim bilir bilgisayarda ne yalanlar, ne iftiralar yazıyordur. sağ kolum daha kaslıymış, laf işte! insan özeline saygı kalmamış ki. ben öyle bi insan mıyım lan?