12 entry daha
  • gerek kör talihim, gerek yanlış eğitim dalı tercihim nedeniyle her tarafım erkekti amına koyim öğrencilik hayatım boyunca. okul bitti, hayata atıldık yine aynı. hısım akraba bile erkek. bahtımı, bereketimi sikeyim ya. öhm. böylesi erkek ortamlarında büyüyüdüğümden baklavasınadır, meybuzunadır hayatım bişeyine maçla geçti. o yüzden çok iyi bilirim ne demek olduğunu baklavasına maçın. genel olarak iddiasına maç derler buna. 20 yıllık tecrübem var konuda.

    ilk iddiasına maça nasıl başladım hatırlamıyorum ama sığırın teki yüzünden başladığıma eminim. ilk başta 11 aylık, 9 aylık filan oynuyorduk meybuzuna. anne çıkan baba çıkana meybuz alıyor. amına koyim ilk o zaman farkettim erkeklerin iddiasına oyun oynamaması gerektiğini. mahalleden can ciğer arkadaşlarım ne zaman meybuzuna oyun oynasak birer ceyar, birer behlül ziyagil sinsiliğine bürünüyorlardı. oyundan önce birbirlerine yardım etmek üzere anlaşanlar mı dersin, 4 kişi birleşip bi adama oynama mı dersin türlü pislik, türlü entrika dönüyordu. arkadaşlarımı tanıyamıyordum. meseleye uyanana kadar tüm harçlığımı meybuza kaybettim amına koyim. millet harçlığını karıyla kızla yer, ben bizim piçlerin meybuzunu aldım uzunca süre.

    yaş ilerledikçe gelen fiziksel gelişim ve görece maddi iyileşmenin iddiasına maçlardaki tezahürü de ödülün büyümesi oldu. oyun artık daha erkek oyunu dediğimiz tek kale maç. ikişerli takımlara ayrılıyoruz, turnuva şeklinde çift maçlı eliminasyonla kazananı belirliyoruz. kale direklerimizin biri sokaktaki elektrik direği diğeri taş. mahallede ne kadar çocuk varsa toplanıyor. biri kenarda maçı anlatıyor, inanılmaz keyifli oluyordu. yalnız oyun iddiasına olduğundan özellikle final maçı tam bir dövüş havasında geçerdi. hiç unutmam, 13-14 yaşlarında olmam lazım. finale çıkmışız turnuvada, final maçını oynuyoruz. bir frikikte 35 metreden filan vurdum. top elektrik direğini sıyırarak kale çizgisini geçti. ben ve takım arkadaşım gol diye yerlerde sürünürken rakip takım topun üstten dışarı çıktığını söylüyor. goldü değildi, goldü değildi derken tüm çocuklar karıştılar tartışmaya. bilirsin sevgili okur sokakta oynadığın maçlarda üst direk yüksekliği hep tartışma konusudur. her mahallede başka kural vardır. bizdeki kural, kalecinin kollarını yukarı kaldırarak olduğu yerde sıçrayabildiği maksimum yükseklik üst direktir şeklindeydi. kalecinin de yapmacık sıçramasıyla -piç fil gibi sıçrardı, direği belirlemek için sıçradığında taş çatlasın 5 cm yükselmiştir yerden- bizim buz gibi gol yalan oldu. lan bunun üzerine bir sinirlenmişim ki anlatamam. artık tekme atıyorum arkadaşlarıma. sonra bir pozisyonda top sekerek geldi önüme. o golü vermediler, hakkımı yediler siniriyle bir vurdum ki topa şu yaşımdayım o kadar sert şut atmamışımdır. çoluk çocuk kaçıştılar top çarpmasın diye. gel gör ki zalım felek ağlarını ördü ve top gidip sıfır bir vectra'nın dikiz aynasını parçaladı. sahibi beni 5 sokak kovaladı amına koyim. adam gelir de yakalar beni diye 2 ay sokağa çıkmadım, kolayı da alamadım.

    akıllandım mı? tabii ki hayır. üniversitede son oynadığım baklavasına halı saha maçında 2 arkadaşım kolunu, bir arkadaşım tarak kemiğini kırdı. bu siktiğiminin maçını iddiasına oynadığın zaman herkes ekmek parasına oynar gibi oynuyor amına koyim. halı sahanın kenarından kemik sesi geliyor. o siktiğiminin uyduruk maçı dünya meselesi oluyor. topçu değil de gladyatörsün sanki. öyle bir motivasyon söz konusu. en son üniversitede arkadaşlarımın kemiklerini eline verince bi daha oynamam dedim iddiasına maç.

    ta ki halı saha maçlarının baklavasına oynanmasının nedenini de farkettiğim o menfur olaya kadar. aga haftada bir düzenli sporu olan insalarız, 2 hafta önce maçta 2 tane salak "abi maçlar hiç heyecanlı olmuyo yææa. hırssız oluyo yæææ. bi şeyine oynayalım yææ" dedi. en genci 27 yaşında o kadar adam hak verdik bu 2 salağa. bu iddiasına maçlar hep bu 2 salak yüzünden peydah olur bak dikkat et. bu haftaki maç kaybeden kazananı yemeğe götürecekti.

    maçı yemeğine oynadık, bilanço yine ağır oldu; 1 kırık burun. bi daha baklavasına, bişeyine maç oynayanı siksinler. ortada bi şey olunca kendini kaybediyor lan kaç yaşında adamlar. maça değil yemen'e sefere gidiyoruz sanki. giden geri gelmiyor amına koyim. yenge burnu kırılan arkadaşı bi daha maça yollamayacakmış. yenge ama nerden bulucaz o kadar iyi sol beki? beyler:(
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap