4 entry daha
  • (bkz: toto)

    bu ismi duyan herkesten şu minvalde tepkiler aldım; ''aheaeahe göt mü koydun hayvanın adını''

    halbuki bu toto o toto değil...

    9 yaşına girecek yakında bizim kız.
    annem normalde hayvanları uzaktan seven bir insanmış benden önce. sonra işte yataktan, dolaptan, montun içinden çıkan (sakladığım) kediler sayesinde alıştı. fotoğraf tab ettirmeye gitmiş. dükkanın kapısının önünde başı önüne düşmüş, kemikleri sayılan bir kedi görmüş. kapıp getirmiş eve.

    ben lisedeyim o zamanlar. kliniğine takıldığım, bir şeyler öğrenmek için ve topladığım hayvanları götürerek delirttiğim bir veteriner hekim var. artık manevi abim gibi oldu gerçi. hala beni birilerine tanıştırırken, ''ben bunun kısa pantolonlu halini bilirim. çocuktu bu. gelir zırlardı buralarda ühühüüh x abiiiiğğğ napıcağğğğzz yazıııkk, diye. fakülteye girdi de kurtulduk'' diyerek o günlerin acısını çıkarır.

    bizim kızın kemikleri sayılıyor ama karnı davul gibi şiş. yürüyemiyor rahatça. o kadar şişmiş. hamilelik falan da değil, yavru çünkü. götürdüm kliniğe. ''muhtemelen birisi tekme atmış, barsakları dağılmıştır. şişlik ondan büyük ihtimal. sen bunu bulduğun yere bırak, elinde ölürse üzülürsün'' dedi abim.
    ben? bulduğum yere bırakıcam? ay gülerim... mümkün mü?
    bizimki yiyor, içiyor deli gibi. şiştikçe şişiyor, patlayacak. ama ne çiş ne kaka var ortada. zaman geçiyor, barsak teorisi güçleniyor... birkaç gün sonunda bizimki çocuğu koyunca, evde bir bayram havası, bir coşku... meğer darbeyle barsaklar dağılmamış. fıtık oluşmuş. o da büyüdükçe karnında hafif sallanan bir fazlalığa dönüştü. önemli olan iç güzelliktir, deyip operasyon yapılmadı.

    neyse işte, bizim kız iyileşecek, yaşayacak ya artık... isim lazım.

    cem karaca'nın bir şarkısı var ''bu son olsun'' diye. çok severim. o aralar da çok dinliyorum. sözleri, ritmi müthiş.

    ''bugün sen çok gençsin yavrum
    hayat ümit neşe dolu
    mutlu günler vaat ediyor
    sana yıllar ömür boyu''

    falan...

    bu şarkıyla kedimiz arasında bir bağ olsun istiyorum ama bir sorun var, dişi kedinin adını ''cem'' koymak olmaz. ne yapsak ne yapsak... annem attı fikri ortaya. ''cem erkek adı ama toto değil'' diye. tabii ya... toto karaca. cem karaca'nın annesi. tamam, dedik. budur. ''senin adın toto. senin adın toto. senin adın toto'' diye kulağına fısıldadım üç kez kimseler yokken hatta. şaka şaka. geçen gün bi dizide gördüm. o zaman aklıma geldi.

    yani bazen de siz gayet ciddi bir şekilde koyuyorsunuz hayvanın ismini, olay yanlış anlaşılıyor.

    kızın adı toto. göt olan değil. oyuncak yumurta olan değil. bahis oyunu olan değil. diğeri...
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap