5 entry daha
  • dominik cumhuriyeti'nin baskenti olanindan bahsediyorum. hatta onun da havaalanindan bahsediyorum. onun da ulasimindan. (demin aşti'deki taksiciler konusunda, taksicilerden ziyade melihin kurdugu duzenden yakinmistim, buradaysa beterin beteri var temasiyla herseyden yakinacagim)

    bati yarikurenin en boktan ulkelerinden biri olmasini su basit organizasyon eksikligiyle anlayabilirsiniz dunya bankasi verilerine filan gerek kalmadan: havaalanina toplu tasima yok. yani otobus, minibus, metro (haha), tramvay, tekne, servis, hicbir sey yok. secenekler soyle:

    1) tanidiginiz biri gelip alacak (dominikli sozlukculer konuya bir el atsinlar)
    2) kiralik araba.
    3) taksi (40 dolar. 40 dolarla santo domingoda bir ay oda kiralarsin)
    4) motorlar var, seni 2km otedeki otoyola birakiyorlar, oradan otobus bulacaksin. otobus de turistlerin gittigi (zaten gorulecek tek yer olan) zona colonialin yakinlarina gitmiyor, bir vasita daha degistireceksin.

    evet, yani otobusler 2-3 km oteye kadar geliyor, ama taksi/motor mafyasi herifleri havaalanina sokmuyor. onca calisan var, agiz birligi etmisler nasil havaalanina ise gelip gittiklerini soylemiyorlar. bir tanesini kafaladik, durumu anlatti, bunlarin servisleri var ama mafya turistleri bindirmiyor.

    kiz arkadasimlayim. aslinda adam basi 20 dolara rahat rahat gitmek varken sisteme kizdim, dedim ben otoyola yurur, seni de yuruturum, efendi gibi yerli halkla beraber cefasini cekip gideriz.

    basladik yurumeye. hava 120 derece filan. zaten 40'tan sonrasi farketmiyor, 41-120 arasi ayni. daha 10 dakika olmadan su rezervlerini bitirdim. o sirada yanimiza bir taksi geldi, otoyola ne kadara birakirsin onun pazarligini yaptik. bindik, ben yorgunluktan bir an gozumu kapadim, actigimda tekrar havaalanina donmustuk. herif bizi taksi duragina getirmis, oradan birilerine "sunlari 35 dolara sehre goturun" diyor. lan? kacirdi resmen bizi. theon greyjoy misali, kurtaricim sandigim adam bizi zindana geri getirdi.

    neyse bu sayede kiz da sinirlendi, onceden benim manyak/cimri oldugumu dusunuyordu, simdi tamamen benim tarafta. tekrar yuruyoruz ayni yolu. yolda yuruyen baska kimse de yok bu arada. bir taksi daha durdu. biz durmadik. durdu durmadik derken adam onumuzu kesti. bir saniye icinde 20 milyon yil oncesine donup dovus pozisyonumu aldim, vucudumu kabartip dislerimi gosteriyorum. kazanirsam rakibimi ateste bile kizartmadan cig cig yiyecegim, o kadar gerilere gitmisim. neyse yasli basli biri cikti, ingilizcesi de iyi, otoyola goturecek bizi. bu sefer kesin ama. yani ya otoyol ya olum, vatan yahut silistre, olmek var havaalanina donmek yok, ve daha ne sloganlar.

    amca yasli kurt, biner binmez oltayi atti, otobuslerin surekli bozulup kaza yaptigindan, gec kaldigindan bahsetti, sonunda sehre 15-20 dolara goturmeyi teklif etti. degerlendirirmis gibi bile yapmadim, direkt evet dedim. otobuslerde halkin cefasini halkla beraber cekmek bir anda yalan oldu. amca tanimis bizi, cogu insan gibi 40 dolar olunca proleterya, 20 dolar ve asagisinda burjuvayiz.

    tam rahatladik derken bir anda mad maxten cikma iki motorsikletli yanimiza geldi, biri adamin onunu kesti. oyle duragi ekarte edip yoldan yolcu almak yok, hele otoyola gideceksen bunlarla gideceksin. adamlarin gozu oyle donmus ki, bir tanesi kapiyi acti, beni cekistiriyor gel benle diye. ben o sefer 20 milyon oncesine donemedim, ancak 2 milyon yil gittim ve bir kanis oldum, viyk viyk diyerek saskin gozlerle sofore bakiyorum. ama tabii saskin da olsa, 1.85 boyunda 80 kiloluk bir kanis olmanin faydalari var, 60 kiloluk bir at hirsizi mad max motorcusu seni kimildatamiyor. kutlemle yercekimi arasindaki o ozel iliskiyi * anlayamadi motorcu, aramiza giremedi, yuvamizi yikamadi.

    beni biraktilar, iki motor da taksinin onune gecti ve agir bir hizla bize eskort etmeye basladilar. taksici amca cok rahat, gormus gecirmis ama ben gormedim, geciremedim de, bizi nereye goturduklerini merak ediyorum. bir yandan da kiza guven vermeye calisiyorum "dominik kulturunde motorla gasp edilmek, kacirilmak filan olagan misafirperverlik gosterileri, reddetmemek lazim, alinirlar"

    az ilerde geldik bir agacin golgesine. ortamin mad max katsayisi artti, sirtlan surusu gibi golgede dinlenen bir suru motorcu var, bizi gorunce hareketlendiler. liderleri cikti, taksiciyle tartisiyor. amcayla aralarinda karmasik bir iliski var, hem buna hurmet ediyorlar hem de tepeleri atiyor. ben arka koltuga sindim, dosemenin rengini aldim, hareket etmezsem kesin gorulemeyecegimi dusunuyorum. bir yandan da amcaya telepatik taktikler veriyorum, "hocam bu sirtlan turu liderleri olmadan savasamaz, is boka sararsa once buna saldiralim".

    bizimki "sonra halledecegine" dair birkac vaatle karisik kufur savurarak gitti. biz de takip edilmedigimizden emin olunca dosemeden ciktik, 3 boyutlu halimize kavustuk. meger asil hayati tehlike yeni basliyormus. amcam manyak, olumune gidiyor. guney ve orta amerikanin geneli boyle zaten, bizdeki veya daha beteri olan hindistandaki gibi asiri bir trafik olmadigi icin hiz yapilabiliyor ama yollar boktan, arabalar kulustur ve hersey isa'ya emanet. diger taksiler de oyle. yolda bazen baska turistleri tasiyan taksilerle bir kac saniye yanyana gidiyoruz isik hizina yakin hizlarda, gozgoze geliyoruz yolcularla, 5g merkezkac kuvveti yemisler, yanaklari gerildikce gerilmis. pilotlar icin simulator alacak paralari yoksa taksileri kullanabilirler ve o egitimden sonra adamlar pirpirli ucakla uzaya bile gidebilirler, hic koymaz.

    merkeze vardik, arabadan indik. dedim bu tatil boyle basladiysa kim bilir neler yasayacagiz bir haftada. bir halt olmadi. yasayacagim tum heyecanin, duygularin, ask ihtiras sehvet seks entrika vs'nin yuzde 95'ini havaalani-sehir arasinda yasadim. burjuva demek sehirli demek ama baskent bayagi dandik bir yer, o yuzden iki gunde bitirip, aristokrasiye terfi edip, plajlara yollanin (aslinda haftaici bayagi ucuz ve bos oluyorlar).

    len beterin beteri var mesajini verecektik ama bir sekilde tropik plajlarda ucuza semirmekle noktaladik konuyu, kusura bakmayin.
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap