489 entry daha
  • okumak isteyen insanın direnişidir. türkiye'deki artık makul olma seviyesini hayli hayli aşmış basılı kitap fiyatlarına, yayınevlerinin kafalarına göre seçtikleri kitaplara, istediğin kitabı getirtmek için günlerce, aylarca beklemek zorunda kalmaya baş kaldırmaktır.

    var olan düzen bozulmasın bu ülkede. en aydınım diyeni bile istemez düzeninin bozulmasını. orijinalinin basılısı 6 dolar olan kitabı cümle kurmaktan aciz çevirmenlere çevirtecek (ki onlara da asla hakları olan yüzdeyi vermeyecek), en kötü kağıda basıp dağıtacak ve 30 liradan satacak. kitap okumak "lüks" bir şey kardeşim. o kadar meraklıysan parayı basacaksın. türkçe yazılmış kitapları da sakın ola ki e-kitaba çevirme, aman okuyan olur. maazallah!

    kitap dergileri de bu düzene baş kaldıracaklarına, kendileri türkiye'de okuyucu olmanın zorluklarını anlayıp savunacaklarına, muhtemelen yurt dışındaki (abdli, avrupalı) meslektaşlarının yazdıklarını derliyorlar bu konuda.

    bugün notos'un websitesinde bir yazı var: http://www.notosoloji.com/…cih-etmek-icin-10-neden/

    vay vay vay vay. basılı kitapları tercih etmekten bahsetmişler. kardeş türkiye'de kaç tane e-kitap çıktı, diye bir araştırsaydınız önce de sonra e-kitaba laf çaksaydınız. cevaplarımı yorum olarak yazdım sayfaya ama denetimden geçeceğini sanmıyorum nedense. ondan buraya kopyalayayım dedim.

    "türkiye’deki e-kitap karşıtlığını anlayamayacağım. kitap okumak isteyen insanı bulup da “e-kitap yok, ancak basılı okursun” demek çok küstahça geliyor artık.

    1. yanlış. kitabı suya düşürdüğünüzde de kuruttuktan sonra onu okumak istemezsiniz. kaldı ki bir kindle’ı suya düşürmek daha zor. üstelik ıslak parmaklarınızla basılı kitabın sayfalarını çevirmek daha zor.

    2. yanlış. uçak modu var. gayet güzel okuyorsunuz uçakta da.

    3. yanlış. kindle paperwhite’ta ortam ışığına göre ekran ışığını arttırabildiğiniz için, güneşin altında da sonuç mükemmel, kör karanlıkta da.

    4. tek dert bu mu? gösteriş? okumayı gerçekten seven adamın gösterişle işi olmaz. türkiye’de bulabildiğim, olmadı yurt dışından bin bir zahmetle getirip okuduğum basılı kitaplar kısır kalıyor bir yerden sonra. kindle’ımı göstereyim, içinde raflarımın 10 katı kadar kitap var. buradaki kitapçıların insafına da kalmıyorum.

    5. antika kitaplar harikadır, ama onları zaten elinize alıp okumazsınız, banyoya hiç sokmazsınız.

    6. kitap imzalatmayı istiyorsanız, e-kitabı okuyup beğendikten sonra, imza sırasında basılısını alabilirsiniz. en kötü ihtimal yazarla fotoğraf çektirirsiniz.

    7. internet üzerindeki kütüphaneler ve kitapçılar (eğer türkçe metin aramıyorsanız) daha kapsamlı ve onlara çok daha kolay ulaşılıyor. üstelik sessiz olmak zorunda da değilsiniz onları gezerken.

    8. uzun bir romanı e-kitap olarak bitirmek çok daha keyifli. ekranın sol alt köşesinde kaç sayfa kaldığını, kaç dakika sonra kitabın biteceğini gösteriyor. 100 saat diye başlayan bir maratonun sonunda 1 dakikayı gördüğünüzde ağlayasınız geliyor.

    9. eğer kitabın kendi çizimlerinden bahsediyorsak e-kitapta da var. ama kitabı karalamaktan bahsediyorsak, o yok işte. e-kitapçılar için kitap karalamak için değil, okumak için.

    10. kitaplar yanar, evi su basınca yamulur ve kullanılamaz hale gelir, üstelik böcek de yer onları. ama e-kitaplarınızı cloud’a atıp sonsuza kadar saklayabilirsiniz. üstelik onlara her yerden ulaşabilirsiniz. tatile gittiğinizde, evinizden 3000 km uzakta sevdiğiniz bir kitabı bulmanın güzelliğini anlatmak zor.

    kısacası, derdi gerçekten “okumak” olan insan için e-kitap yüzyılın buluşu. sanırım bu tür yazıların popülerliği bir şekilde abd’deki, avrupa’daki kitapla ilgili dergilerdeki popüler yazılardan geliyor. gerçekten türkiye’de e-kitap okumuş insanların bunları yazabileceğine inanmıyorum. e-kitap bulamıyoruz ki türkiye’de. ancak şanslı bir azınlık (misal ben) kitapları ingilizce asıllarından okuyabildiğimiz için e-kitap okuyucuları etkin bir şekilde kullanabiliyoruz.

    yapmayın ne olur."
851 entry daha
hesabın var mı? giriş yap