9073 entry daha
  • süleyman, aslında taht bana kalmalıydı
    o çingan nurbanu da ardımdan bakakalmalıydı
    şehzade murat biraz oyunculuk dersi almalıydı
    ölümünle beni yasa boğdun süleyman the magnificent

    yıllarca bekledim tahta hürrem çıkar diye
    bunca erkek varken hele bir sor niye
    sen de biliyorsun ki hepinizden akıllıydı o cariye
    ah künefe kadayıfı sakallı süleyman the magnificent

    herkes dedi ki süleyman da çok acı çekti
    fakat biliyoruz ki onu üzen tek ölüm hürrem'inkiydi
    çoluk çombalak kendisi için çok da fifiydi
    gamsız takı tasarımcısının tekiydi süleyman the magnificient

    hatırlar mısın deli kızkardeşin hatice vardı
    sonra şah sultan kocasına koklatmamak için hep kaçardı
    östrojeni fazla gelmiş ki fatma sürekli fuckbuddy arardı
    hepsi senden ve karından illallah etti süleyman the magnificent

    ay düşünsene hürrem'le hiç tanışmadığını
    her gün mahidevran'a maruz kalıp içinin kıyıldığını
    tahta popolu firuze'yi ellerken parmaklarının kırıldığını
    hürrem'in heykellerini yaptırmalıydın süleyman the magnificent

    pörtlek gözlerin, yüzüklü ellerin, tutmayan dizlerin
    "hangi muhteşem yüzyıl karakterisiniz" testlerinde hep sen çıkmama ne dersin?
    ömrün vefa etseydi selim'le mişrima'yı da boğdururdun eminim
    herkes sana sövse de ben çok özleyeceğim be süleyman the magnificent

    merhaba, üst komşunun alzheimerlı büyükbabasını sever gibi sevdiğim süleyman için tuttuğum 1,5 günlük yastan sonra nihayet, birbirimizi ne kadar seveceğimiz başlığının başıma kalmasından da belli olan muhteşem yüzyıl'a son görevimi yapmak üzere aranızdayım: ühühüheğeeğ olum ben her çarşamba neyi bekleyeceğim lan, kendimi uzay boşluğunda yüzen baygın bülent ersoy gibi hissediyorum ;((

    süleyman ve şürekası, şimdi dizilin, sizinle sarılıp vedalaşmaya geldim.

    süleyman, benim canımın ihtiyarı, açıkçası yaradanına kavuşurken "artık taht yok, taç yok, paris'ten gelen kumaşlar yok" derken kafanda incilerle işlenmiş bir su testisiyle tahta yürümenle giderayak son şakanı yaptın adfdsdf. sen hep böyle bir adamdın süleyman, çoluk çocuğunu, kankanı, kızkardeşlerinin kocalarını takır takır boğdurduktan sonra ahali "aaa bu süleyman da ne domuz adammış ayol" demesin diye yalandan biraz gaz sancısı çeker gibi yaptın, kalbini tutup "her an spazm geçirebilirim" triplerine girdin ve 2 gün sonra yine flaş tv'de durmaksızın halay çekenler kafasına erişip keyif çatmaya devam ettin. şurada bizbizeyiz, numaraya gerek yok, biliyoruz ki elinden gelse tahtı zamkla mabadına yapıştırıp onunla gömülmek isterdin. herkes sana sövse de, "ne olurdu emekli olup tahtı oğullarına bıraksaydı, ziraat'te maaş kuyruğuna girseydi yhaaa" deseler de ben seni anlıyorum, sonuçta süpermarket ya da ticari taksi değil devlet devrediyorsun. düşünsene bir daha "destur sultan süleyman han hazretleri" diye bağıran kimse olmayacak, kimse eteğini öpmeyecek, o süslü kavuklarını başkası takacak, sen de eski bir odada oturup her emekli gibi esra erol'a filan bakacaksın.. uffff bak düşüncesine bile katlanamadım :/
    senin hakkında çarşıda pazarda "sultan süleyman da donuna dolduruyormuş zaaa xd" demeleri çok ağrıma gitti, ben olsam dövmekle kalmaz, "ulan bok, kıçımdaki kıllar senden daha yaşlı hahaytt" diye bağırırdım.
    son raddede "zigetvar da zigetvar, sokullu mehmet paşa zigetvar'ı alamazsan öl bibişim :(" diye tutturmanı biraz yaşlı bunaklığına versem de totalde fena bir adam değildin, burada sana sövenlere yukarıdan bakıp "haters gonna hate :)" diyerek gözlerini devirdiğine eminim. sen ölürken helikoptere el sallayan yaşlılar gibi ekrandan sana el salladım ve çok ağladım, belki görmüşsündür. insan 4 sene plastik ördek izlese ona bile alışır, hoşçakal beybi süleyman ;(

    selim, ben bu kedi canınıya çok acıyorum lan. ege kasabasında denize karşı bütün gün demlenmesi, kızlarıyla rakı içmesi, yazın önce kıpkırmızı olup sonra fedon gibi kararması ve sarhoş olayısa bir şiir okuması gereken duygusal bir adamcağızı taht ve can mücadelesine sokup sonra da arkasından "sarhoş, katil, bıdıbıdıdı" diye ötemezsiniz. ben anası babası olsam bunu hemen yunan bir cariyeyle başgöz eder, eline de selim'in meyhanesi diye bir mekan açacak kadar sermaye verip hemen çeşme'ye, urla'ya filan yerleştirirdim, yılda bir de ziyaretine gider, yer içer eğlenirdim. selim bence çok iyi adamdı, süleyman dediğimi yapsaydı bütün liman ticaretini rakı masasında kavgasız gürültüsüz bağlarlardı, yazık ki selim'in değerini bilemedikleri gibi zavallımın psikolojisini de bozdular. her kabak bunun başına patladı lakin ölmeden önce ulusa sesleniş yapmayı ihmal etmeyen bayezid tahta çıksaydı selimgil'i kıyma yapıp köpeklere atardı cınıms.
    neyse selim, seni rahmetli dayıma çok benzetiyorum, "ateş kesilir geçse sabâ gülşenimizden" dizesini yazmış adamsın, umarım daha okuma yazmayı sökememiş tiplerin "sölom ayyoşmoş, dövlöt sorhoşo koldöö :((" yazmasına alınmıyosundur, ben olsam "hahah pis lümpenler" derdim. kib.

    mihrimah, rüstem paşa'yla evlenirken attığın o tiradı hatırlar mısın cnm, "ben mihrimah, erkekler yoluma ölür, herkesler bana hasta". asdfdsdfgfd diziye girdiğin günden çıktığın güne kadar yaklaşık 10 erkek tarafından reddedildin farkında mısın tatlısı? seni bir tek rüstem reyiz ve pabuç suratlı pedro beğendi, daha geçen bölüm bile kılları kadayıf olmuş semiz ali paşa "sizinle evlenmektense süleyman kellemi alsın daha iyi :/" diyerek huzurundan çekildi de döt gibi kaldın. tam bir desperate palacewife olmanın yanısıra çok büyük bir kardeş ayrımcısıydın. bak benim de iki erkek kardeşim var mesela ama ikisini de birbirinden ayırmıyorum, eşit miktarda kötü davranıyor ve aşağılıyorum. hep "ufff selim ölürse de ölsün yanee hiç maço değil zaten :/" triplerindeydin ama son anda sarayı terkedip edirne'ye gitmek filan hiç senden beklediğim hareketler değildi, şahsen valide sultan odasına kendin yerleşip o nurbanu şırfıntısını çamaşırhanede yatırmanı filan beklerdim.
    bence süleyman bi ara selim'i de boğdurup tahta seni geçirmeyi düşünse de divanı en yakışıklı koca adayları yarışmasına çevireceğini düşünerek bu fikrinden vazgeçti. koca deliliğin yüzünden tahtı da kaçırdın mihrimah :/ dikkat ettiğim bir husus da selim'in çirkin kızları patır patır evlenmişken, senin ayşe hümaşah onlardan 10 yaş büyük olduğu halde hala bekardı. yazık, bunlar reddedilme konusunda anadan kıza nesil herhalde :(

    nurbanu, serenay sarıkaya'nın en iyi kadın oyuncu ödülünü aldığı kristal fare ödüllerine tepki olarak düzenleyeceğim plastik maymun ödüllerinde 3 kategoride de ödülü sana vereceğim:
    - en felaket kadın oyuncu
    - en avam saraylı karakter
    - en rezil yaşlandırma
    şu dizide gelmiş geçmiş en at tarağına konan kelebek seçim sendin herhalde: üst düzey bir varoşluk ve maksimum aşüfteliğin okuma bayramı piyes oyunculuğuyla taçlandırılması. "kayınpederin bahçeşehir'deki triplex villasıyla bayrampaşa'daki iki marketi biz üstümüze geçirmeliyiz selim kocişim :/ " mottosuyla yaşayan kenar mahalleli gelinlere benzerliğin herkesin malumu. yemin ediyorum ki şu çağda yaşasan "kayınpederi süleyman osmanoğlu'na sahte bunak raporu alıp mallarını üstüne geçiren gelini nurbanu hanım şu an telefon hattında" diye müge anlı'ya çıkardın, telefonda car car carıldar, "kayınpederime ben bakıyorum, altını ben temizliyorum" diye mağdur edebiyatı yapardın.
    kocam tahta geçti diye çok sevinmişsindir ama sevinme, zira senin burnundan getirmesiyle tarihe geçen bir karakter olan safiye sultan, göz koyduğun o valide sultan odasına kaşıntı tozu serptirip sana hiç rahat vermeyecek sdfgfdsdf. yeri gelmişken söyleyim ki kızların birbirinden kartoloz ve çaldığın hürrem yüzüğü de sana nah şu kadar yakışmamış, bence çarşamba pazarındaki 5 tl'lik versiyonu dene, o yakışacaktır.

    selim'in kızları, ilk görüşte "aboovv" dedim, selim gibi bir adam gulyabani ile çiftleşse anca bu kadar çirkin kızlar çıkabilirmiş. sonra biraz bakınca gözüme azıcık güzel görünmeye başlasanız da o gevherhan nedir öyle ahahah. babanız sizden güzel kızlar.
    bir de bunların birine anası "esmahan, kocan sokollu mehmet paşa nasıl?" diye soruyor, kız da "çok şükür ayı gibi maşallah" diyor. ben olsam "bir an önce gebermesi için her gün dua ediyorum validem, herif babamdan büyük lan, beni bununla evlendirdiniz ya hepinize nalet olsun!!!" diye bas bas bağırırdım, dertten her gün babamla içerdim.

    gülfem, finalde kuşkusuz anıra anıra güldüğüm tek sahne senin süleyman'ı boğmaya kalktığın sahneydi. yüzüne sürülmüş 10 kat halterci pudrası ve aniden peyda olan bayezid sevgisiyle adamcağızın kapısına geldiğinde bir bokluk olacağı belliydi, bir de adama "ocağımıza ateş düşürdün!" diyor, zannedersin ki süleyman'ı esir pazarından alıp sarayda bunlar büyütmüş asdfgfd. canım yıllardır beleşten yiyip içip yattın bu adam sayesinde, çoktan "süleyman allahaşkına menopoza girmeden beni bir kocaya ver de son zamanlarımı mutlu geçireyim" diyeceğine yıllarca "belki saray eşcinselliğe izin verir de hatice'yle kavuşuruz" diye bekledin olmadı, kukun terkedilmiş çernobil kasabasına döndü. sonra süleyman'ın diğer kızkardeşlerine yancı oldun yine olmadı, en son nihayet hürrem'in değerini anlayıp ona yancı oldun ki kadın öleyazdı. adrenalin arayışın süleyman'ı boğmakla sonlandı, sen ölürken süleyman'ın suratına kapadığın yastığı attığı ana yaklaşık 50 sene filan güleceğim asdfds saol gülfem <3

    mahidevran, yemeye ekmek bulamazken sırf süleyman'a trollük yapmak için bursa'dan kalkıp istanbul'a gelmenle beni benden aldın, nasıl geldiniz cnm otostopla mı? bir de yanına maşallah kendisinden önce yatalak olmuş yancısı fidan'ı da almış. utanmıyor musun kısmi felç geçirmiş fidan'a hala hizmetçilik yaptırmaya yahu, maşallah sen taş gibisin, dilin de 52 numara erkek pabucu gibi, mihrimah'ı filan gömüyorsun zaten, biraz da fidan otursun sen hizmet et be. bir de sarayın bahçesine gelmiş "ahahah baban da tahta çiş kaçırıyomuş mihrimah oh olsun" filan diyor. halbuki azıcık "mihrimah naber, vah vah sıkılmıyo musun bu sarayda" filan desen "ay sormayın yaaa kimse yok, siz gelip bizimle otursanıza, babam yürüyemiyo zaten sizi görmez bile." diyecek vaziyetteydi o kız. bursa'da zeytin ekmek yiyeceğine mihrimah'la bahçede oturup meşrubat filan içerdin. akılsız.

    şehzade mehmed 1, 2 ve 3: leonardo dicaprio'nun her filmde ölmesini aratmayan bir şekilde, bu dizide ne kadar mehmed varsa hepsi öldü lan, ne uğursuz isimmiş.
    hürrem'in oğlunu mahidevran,
    mahidevran'ın torununu süleyman,
    bayezid'in oğlunu nurbanu öldürdü.
    keşke çocukların adını mehmed değil de selinsu, pelincan filan koysaymışsınız olm.

    mustafa ve bayezid, "tahta selim çıktı" diye üzülmeyin, çünkü siz yaşasanız da tahta çıkamayacaktınız, çıksanız en fazla 2 ay filan kalacaktınız. şöyle ki, diyelim süleyman bu ölümlere çok üzüldü, ömründen 10-15 sene gitti. kimse ölmeseydi süleyman belki 15 sene daha yaşayacaktı üzüntüden yıpranmadığı için. bu hesaba göre mustafa tahta 66 yaşında çıkıyordu. ki bence rahmetli o anne ve karı dırdırıyla tahta çıkamadan zaten ölürdü. bayezid ise 56 yaşında çıkacaktı, zaten ilk savaşta olayı mahalle kavgasına çevirip düşmana atarlanıp öleceği için 1 ay filan hüküm sürerdi. üzülmeyin yani, genç öldünüz cesediniz yakışıklı oldu :/

    fakat.. ya tahta ben çıksaydım? işte o zaman dünyanın en kültürlü, en asil, en harika devleti biz olacaktık! nasıl mı?

    - devlet tüm bireylere ücretsiz kültürlenme eğitimi verecek, avamlık ve salaklık yasak.
    - kimse kimseyi boğdurmayacak, hoşlanmadığımız insanları gizlice zehirletebiliriz.
    - demet akalın, serdar ortaç, ebru gündeş, irem derici, mustafa ceceli, ferhat göçer dinlemek yasak. arabesklik ve ucuzluğa savaş açılacak.
    - herkes her gün sauna eşofmanı giyip en az 5 km yürüyecek, koşacak. devlet spor kıyafetlerini bedava dağıtacak.
    - makarnanın, mantının yanında ekmek yemek yasak. hamur toplumunu protein toplumuna çevireceğiz.
    - kızlar kocalarını kendi seçecek, bir gözü ahirete bakan paşalara verilmeyecekler.
    - twilight ve fifty shades of gray gibi kitaplar ülkeye bile sokulmayacak. shakespeare ve dostoyevski okumaksa zorunlu.
    - günde 3'ten fazla selfie çekmek, feyste 10 kez profil fotosu değiştirmek yasak. millet kendini karşı cinse beğendirmek için değil, kültürlenmek için vakit harcayacak.
    - sürekli ağlayan kezbanların, acının, gözyaşının, mapushanenin ve ağaların, kabadayıların olduğu diziler tamamen yasak. bu dizileri çekenler sınırdışı edilecek.
    - kezbanlık ve kamillik aşırı derecede yasak. "beni çekemeyen halay çeksin" tarzı şeyler yazanlar rehabilite edilecek.
    - buz patencisi ve balerin yetiştirilecek, kurslar tamamen ücretsiz olup hedefimiz şampiyon sporcular ve baş balerinler/baletler çıkarmak.
    - twitter'da futbol ve takipleşme tagleri yasak. taraftarlık yasak değil ama aklını futbolla bozanlar akıl hastanesine kapatılacak, bilgi ve zeka testinden geçirilecekler.
    - düğünlerde ilk dansını kalbimin tek sahibine ve adını dağlara yazdım yarim şarkılarıyla yapan çiftlerin nikahları düşürülecek.
    - yazın "kalbim ege'de kaldı", "bodrum bodrum" iletileri yazmak ve kırmızı ojeli ayak fotosu paylaşmak çok ağır cezalandırılacak.
    - avm inşaa etmek yasak, birkaçı hariç tüm avmler yıkılacak yerine kültür merkezi, spor alanı, kütüphane ve park yapılacak.
    - yaz - kış duş almadan otobüse binmek, sigarayı atıp metrobüse binmek, fön bozulmasın diye 5 gün yıkanmamak aşırı derecede yasak. üstünüze böcek ilacı sıkarız.
    - evde kalıyorum korkusundan ilk kapaklananla evlenmek, sonra da çirkin çirkin çocuklar doğurmak yasak. size evde kaldın baskısı yapanları devlete ihbar ediniz, icabına bakacağız.
    - sokak hayvanları için bırakılan su kaplarının içine çöp atmanın cezası idam.
    - hanedanın soyadı osmanoğlu değil ertuğrul olacak. bim'de satılan tatlıyla aynı soyadı taşımak istemiyorum.
    - tamamen devletimin bekaası için avrupalı bir herifle evleneceğim. kendimi düşündüğümden değil, vallahi hep devletim ve milletimin güçlenmesi için.

    gördüğünüz gibi herkesin yaşamak için can atacağı, nice sanatçılar, sporcular, mankenler ve asilzadeler çıkaracak bir devlet kurardım. ve muhteşem yüzyıl ekibinden de sadece tek bir şey isterdim: nolur hatice'nin evlenirken başına taktığı kasap sineklikli tacı bana verin. onda aşırı gözüm var, devleti onu takıp yöneteceğim.

    eh, sona geldik. bu dizinin bitişiyle ben de dizi yorumculuğundan emekli oluyorum. siz yine de ara sıra mesaj atar, halimi hatrımı sorarsınız değil mi? hışçıkılın ^^
516 entry daha
hesabın var mı? giriş yap