• acilarla dolu bir hayattir. $oyle ki: mahallede ya da okulda birden bir ortam olu$ur, cogunluk basketbol oynamaya karar verir. iyi basketciler hakimdir o gun ortama. neyse hazirliklar tamamlanir, ve takim olu$turma a$amasina gelinir. ve adamlarin sayisal olarak payla$tirilmasi sonucu her takima bir ya da iki kotu basketbol oynayan adam du$er. bunlardan biri hep ben olurdum. evet kötü basketbol oynardim, çaresizdim. "oynama karde$im o zaman" denecektir lakin arkada$ grubu icindesin i$te, adam eksik, sen de oynuyorsun, ne olacak yani, büyütmeye lüzum yok. neyse mac ba$lar. bir iki top gelir, pas gelir hani "belki düzelmi$tir kazma" zanniyla. lakin ne olur, zronk diye potaya yapi$tiririz topu, aynen geri gelir. bu asamadan sonra is dramatik bir hal alir. misal, guard topu almis, kime pas verecegini dusunuyor, etrafa bakiyor, gözgöze geliyoruz. ama bombos olmama ragmen gözlerini benden kaçirdigini ve baska tarafa baktigini açik seçik gorebiliyorum. yaralayici bir sey bu dostlar. neyse takmiyorum cok fazla büyütmüyorum. sonra kendi çabamla bir top kapiyorum misal. takim arkadaslarim sut çekmeyeyim diye bagirmaya basliyor. isyan ediyorum bu duruma salliyorum potaya. yine girmiyor ama bu sefer az farkla. sagdan soldan sikayet sesleri vs. neyse bozmuyorum moralimi, olayima bakiyorum. yine kendi cabamla top ya da ribaunt kapiyorum misal. bu sefer pas veriyorum, ortalik yatisiyor bir sure icin. sonra biri misal herkes markajda oldugu icin istemeyerek pas veriyor bana. bu sefer bünyem yine isyan ediyor. salliyorum uzaktan. oha girdi. abartili bir kutlama geliyor takim arkadaslarimdan, ironi dolu. tabii ki mesele etmiyorum, arkadasiz sonuçta geyik bir ortam, ama yine de inciniyor insan, anliyor musun arkadasim. neyse maç bu minvalde bitip gidiyor. maç sonrasi yorumlara katilmiyorum fazla, kendi halimde yürüyorum, konuyu degistirmeye calisiyorum. hey ahbap, zor bir dönemdi anliyor musun..
18 entry daha
hesabın var mı? giriş yap