3 entry daha
  • barca'nın şampi ilân edildiği maç. efendim kurulduk televizyonun başına, ntv adlı kanalımızda dört saat geçirdik. önden liverpoolumuzun eline aldığı arsenal maçını takip ettikten sonra, barcamıza bir göz attık. valla bu valencia'ya ne oldu, anlayan varsa beri gelsin. claudio ranieri adlı sevimsiz arkadaşla beraber bir ton adam transfer eden camia, rafael benitez'i mumla arıyor.
    allah'ım. ne hallere düştü bu satırların yazarı ya. bu rafadan yumurtaya, böyle methiyeler döşeyeceğimi birisi söylese, güler geçerdim ancak valencia'nın durumu ortada. efendim şimdi liverpool'a bak, istanbul havasını alacaklar mayısta diye mesaj atacaklara, biraz beklemelerini tavsiye ediyorum. bekleyelim, görelim; dualarımızı eksik etmeyelim.
    valencia. yahu kadroya bakıyorum, yıldızlar topluluğu. annem yönetse, kesin daha iyi durumda olurlar. ranieri'nin mıçmasından sonra göreve gelen arkadaş, benitez'in yardımcısıymış vakt-i zamanında. hemen maça o gözle baktım lakin nerede o eski ruh. demek ki kravat seçemeyen rafa, "yürü koçum, ısırlarla" bu işi hallediyormuş. dünkü valencia'yı görmek içimi sızlattı. dişi kalmamış aslan misali, çekilmiş tırnaklarıyla hantal gövdesini kıpırdatmaya çalışıyor. bir ara okay karacan haklı olarak, yedek kulübesine zoom yapan ispanyol rejisi karşısında inciler döktürdü. okay abi haklıydı yahu. ben bundan daha umutsuz, amaçsız bakan beş adamı yan yana görmedim.
    maça gelelim. kalede andres palop'u görünce, hemen burnuma kötü kokular geldi. hayır halısahada kaleme koymayacağım bu adam, ronaldinho, eto, deco mekoya karşı ne yapabilirdi ki. hayır bu amca telgraf çekseniz, beş günde gelecek yerden, topları içeri alması ile meşhurdu. solbekte adamım yine sahadaydı. yıldızlar sahnede ölür, amadeo carboni mestella'da ölecek. ikinci yarı bir yakın çekimde vallahi korktum. herhalde bütün futbolseverler de korkmuşlardır, kalbimi tekleyecek diye. neyse eski kulağı kesiklerden kim kaldı diyelim devam edelim. ne de olsa, carboni eski toprak, valencia bu mantıkla giderse altmışında da top oynayacak. pablo aimar olmuş mu aymar. adam valla tad vermiyor, biz ailecek becelciyiz de ondan takılıyorum. yoksa aymarla, pardon aimar'la yok bir derdim. bilakis çok severim keratayı lakin bu takım beni öldürüp bitiyor. vicente dediğimiz adamın saçı tuhaf kesilmişti bir aralar. hatırlarsınız. punk bir kesimi vardı. hemen o modele dönsün çocuk. zira kazıttı kafayı, adonis sandım. bu ne güzellikti yarabbim. neyse bu saçını uzatmış, araya da bir iki sakatlık almış, hiç olmamış. carboni'ye karşı oynasa, muvaffak olamayacaktı diyeyim siz anlayın. marco di vaio için tek söyleyeceğim, parma'nın sana ihtiyacı var evladım. bu zor gününde camiaya dön, adına bir parmesan yapsınlar. albelda ile marchena geride statler and waldorf tadı veriyorlardı. statler ve waldorf'un yaşı geçkince de olsa, solda oynayan kardeşimizle aynı bölükte askerlik yaptıkları iddia edilmektedir, bilginize...
    yedek kulübesinde, ruben baraja, mista, santiago canizares, stefano sfiore, bernardo corradi, miguel angel angulo dikkat çekiyordu. işte önce ispanyol rejisinin, ardından okay abinin takıldığı arkadaşlar bunlardı. valla ispanya'da herhangi bir takıma koyun bunları, en az valencia kadar puan alırlar, yanlarına beş tane ikinci lig topçusu verirseniz. dikkat buyrun getafe'den bile alınacak topçuları saymadım. amacım kara çocuk eto'o'ya hakaret edenleri aşağılamak da değil bu arada, eklemeden geçmeyelim.
    maç başladı. barca gol peşinde, valencia neyin peşindeydi anlayamadım. biraz hakemle uğraştılar o kadar. derken ronaldinho çelski maçındakine benzer lakin bir gömlek aşağıda bir füze çaktı palop'un kalesine. canizares bile çıkaramazdı o topu. lafın bizim elvan'ın uzun boylusuna. oğlum kalede palop varken, gerek var mıydı, biz futbolseverleri mest etmeye. vur kalenin ortasına girsin. zaten saçma sapan maç seyretmekten, konken oynuyoruz mahallede. yakında örgü örmeye de başlayacağız. en azından bendeniz memlekette maç seyrederken, pek bir sıkılıyorum da artık. maçların sonuçları oynanmadan belli. sahalarda gökten taş yağabiliyor. oynanan oyun o kadar kalteli ki uykumuzu alıyoruz vallahi. son zamanlarda bir iki maç dışında, en çok horladığımız yer yataklarımız mı...
    efendim bu roro, golün hemen akabinde, öyle bir çalım attı ki, ispanyol iki kameramanı da kafa kafaya çarpıştırdı, tıpkı mestella'nın iki hıyarını yaptığı gibi. ince pasında samuel kardeş batı çalımı, yaptı plaseyi. golü zaten ağır çekimde belli bir noktadan sonra seyrettik, o ince çalımı seyrettirmedi ispanyol rejisi bize. iddialar muhtelif, yalnız futbolda haksız rekabet davası açılmaması olasığını da dikkate alın. elalemde ne adamlar var, bizde ne kazmalar. kötü örnek oluyor vallahi bu çocuk. bir de karşısında ağzında diş kalmamış carboni. tek kelime ile el insaf...
    bundan sonra beklemeye koyulduk acaba valencia bir halt yiyecek mi diye. af buyrun bir bok yemediler. bir ara on kişi kalmayı başardılar. hayır pozsiyonda adam öldürmeye tam teşebbüs vardı lakin tribünlerin pek tutmadığı hakem, ikinci sarıdan attı adamı. barca altı puan ileride, son üç haftaya emin adımlarla giriyor. valencia deseniz, kravat seçebileni bulmuş lakin kelin merhemi yokmuş...
hesabın var mı? giriş yap