the death of stalin

• sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim: ben beğendim. hem güldüm hem de üzüldüm. kruşçev'i, ribbentrop ile adını verdiği antlaşmayla da tarihe geçen ünlü dışişleri bakanı molotov'u (ki michael palin canlandırıyor!), malenkov'u, zhukov'u, rezaletlerin rezaleti beria'yı, çok kötü de gösterilseler svetlana ve vasili'yi görmek gerçtekten güzeldi. hassasiyetlerinden anti-komünist propoganda gibi algıyanların aksine bildiğin korku dolu diktatörlük rejiminde tek adamın ölmesiyle yaşananları trajikomik bir şekilde anlatan bir film gördüm ben. karakterler ve olay birebir tarihle uyumlu olmasa da -ki olmasına da gerek yok hiciv için- güç için çekişmenin, hapislerin, cinayetlerin ve -özellikle beria özelinde- tecavüzlerin gerçekliği yadsınamaz.
  
  baştaki konserin yenilenmesi, molotov karakterinin adanmışlığı, beria'nın entrikaları, malenkov'un kararsızlığı, absürt bir dille anlatılan korkunç gece baskınları, sıra kendilerine geldiğinde kurtulan idam mahkumları, oğlu tarafından polise gammazlanan babanın bakışı, filmin sonundaki fotoğraflar (çok komikti bunlar!) ve daha birçok şey en azından beni ya güldürdü ya da düşündürdü.
  
  7,5/10'a kadar yolu var bence.