10 entry daha
  • türkiye'de yaşayıp da bu filmi bir belgesel gibi değerlendirmeden, mukayeselere girmeden izlemek mümkün değil.

    ne kadar tedbir alınsa da her zaman kazalar olur. işte, okulda, şirkette, memlekette olur. yemekten sinek çıkar, otelin jeneratörü bozulur, uçak 5 saat rötar yapar, bankanın döviz fiyatlayan algoritması sapıtır, grizu patlar, tren devrilir, uzay mekiği infilak eder, hac kafileleri birbirine girer, ya da filmdeki gibi istihbarat kazası olur.

    mühim olan elbet bunları olmadan engelleyecek tedbirleri almak. ancak olduktan sonra verilen reaksiyonlar, atılan adımlar ister bir restoran olsun ister koca bir memleket, o organizasyonun ne kadar medeni ve ilerlemiş olduğunu gösteriyor.

    siyasiler kompleks yapmadan, yayın yasağını bırak soruşturmayı halka açık yaptırarak sorumluluklarıyla yüzleşiyor.

    anders breivik , çoğumuzun hıncını alamadığı bir insan, hakkına hukuğuna en ufak halel gelmeden yargılanıyor. gerçekte de öyle muamele gördüğüne eminim. bir toplumu rayından çıkarmaya çalışan birine, o toplumun değerleriyle muamele etmek gayet iyi bir ceza.

    biz linç ülkesinde yaşıyoruz, toplumun lanetlediği bir katil cezaevinde silahla öldürülüyor ve 70 milyon iyi oldu deyip kafasını çevirebiliyor. ama böyle yaparak katili değil kendi medeniyetimizi öldürüyoruz.

    bu arada anders breivik , filmde anlatıldığı ve internette dolaşan manifestosunda göreceğiniz gibi gibi islama, göçmenlere, çok kültürlülüğe, marksizme (default düşman), liberalliğe ve tabi feminizme karşı klasik bir alt right cahil sığır. internette okuduğu 3 şeyle alim olduğunu sanan bu sığır ciddiye alınmayan binlercesinden farklı olarak 31 çekip call of duty oynadığı odasından dışarı çıkıp adını hepimize ezberletti. sözlükte ve aramızda kendisiyle aynı kafada binlercesi var, bu da bizim şanssızlığımız.
28 entry daha
hesabın var mı? giriş yap