13 entry daha
  • arkadaşım olur kendileri. geçen gece oturmaya da geldiler hatta. şahane bir düğün oldu bence. sokağa lambalardan bir tak yapmışlardı. altına da sıra sıra tahta sandalyeler. bütün mahalle de gelmiş düğüne. çerez dağıtıldı, arkada arabanın bagajından çıkardığı biraları içen damadın yakın arkadaşları vardı. kına dağıtıldı. bana da kırmızı bir yemeni ve kına verdiler, o gazla zart diye yaktım elime kınayı güzel oldu. bayağı bir oynadık böyle kan ter içinde. çok da eğlendik.susayınca hemen eve giriyorsun; "teyze bir bardak su alacaktım" diyorsun, veriyorlar.tuvalet de aynı şekilde işliyor.
    ben eskiden çok gittimdi zaten sokak düğününe.aslında olay şöyle oldu bence;

    biz eskiden birer avuç insanlardık. mahalleliydik. daha az mobildik. e çok fazla sinema, tiyatro yoktu. konser arada olurdu.zaten epi topu kaç şarkıcı vardı? akşamları annemgilin arkadaşlarına ya da akrabalara oturmaya giderdik. çay içer, çerez yerdik, bize portakal soyardı ev sahipleri.
    hani bu dedğim dönemler, sokakta oynarken susayınca apartmanın herhangibir zilini çalabildiğimiz zamanlardı.
    yani işsiz güçsüzdük abicim millet olarak. özel sektör yoktu pek. çoğunluk sabah 9 akşam 5 çalışıyordu. lokantalarda yemezdik genelde kutlama olmayınca. televizyonda da tek kanal.
    internet bile yok yani düşün!
    o zaman yaz gelse de düğünlere gitsek derdik. oynardın, dansederdin, karşı cinsle kesişirdin, belki romantik dans şansın olurdu falan.
    bir de hep derim; biz bütün millet tahammül sınırı kocamaaaan bir ülkede yaşıyorduk o zamanlar.
    "ne o öyle kilise düğünü be, 2 göbek atamadan evleniyor elin gavuru" diye düşünürdük.
    neşemizi paylaşmayı bilirdik. ama otelde yemekli düğün yapabilenleri ancak perran kutmanlı müjdat gezenli, gülşen bubikoğlu' lu türk filmlerinden biliyorduk.
    yoktu hacım o zamanlar dana madalyonlu, ordörvlü düğünler.
    parası olan tavuk pilav dağıtıyordu olmayan çerezle şerbet.
    son 10 senede en fazla 2 kez denk geldim bu düğünlere. valla olsa da gene gitsek.
    hergün kapının önünde davul çalmıyorsa 365 günde bir, bir komşu mutlu olsun diye, sesinizi çıkarmayıverin be yav.
    madem durulmuyor gürültüden, durmayıverin evde. çık bi hava al, kuzeningile uğra, çekirdek al çitleye çitleye sahile falan in, hiç olmadı walkman dinle ne bileyim. onlar da özenmiş, 3 kuruşa bir düğün yapmaya çalışıyorlar, eğleniversinler bir gececik. n' olur yani?
    ya da bence benim arkadaşıma pislik diyenler, çok çalışıp kazansınlar, taşınsınlar o etnik pisliklerin mahallesinden.
    mashattın' da, hede rezidans, hödövil, ahaciti gibi mahallelerde -artık mahalle kelimesi uymadı ama neyse- olmuyor öyle düğün müğün. rahat rahat oturup yalıtabiliyorsunuz kendinizi.
    sokakta düğün yapılmasına, münir özkul cumhurbaşkanı seçildi tepkisi verenler için ek bilgi ; ülkelerden türkiyedesin, ekmek 35 kuruş.
28 entry daha
hesabın var mı? giriş yap