fan

• ks. fanatik..
• (bkz: the fan)
• ingilizce'de hayran anlaminda da kullanilir (bkz: fan club)
• icerisindeki pervanenin donmesi suretiyle, ce$itli alanlarda sogutma islemleri icin kullanılan hede.
• $arkici + fan olarak kullanilmasindan artik gina gelmi$ olan, gorunce beni kahretmeye yeten formulun ana sozcugu..
• zamanının yüzde xsini birşeye ayıran bireyin o x'deki konumumu. genelde kısaca salak diye anılır.
• ikide bir içinde toz birikmesi sonucu anormal seslerin gelmesiyle, apar topar kasayı toplayıp taksiye atlayarak soluğu teknik serviste almama sebep olan bilgisayar parçası.
• "mekanik guvenilirdir, $oyledir boyledir" felsefesi yerine murphy kurallarina uymayi tercih eden, bir eksen etrafinda donerek akiskan hareketi saglama gorevini hiic beklemediginiz anlarda sinsice birakip soguk tutmasi gereken seylerin bir guzel agzina sican makinelere verilen isim. makinelerden insanlara yonelik bir asi hareket baslayacaksa ben bunu b166erdan degil bir fandan beklerim sahsen.
• nedense cok kisa bir zamanda, fonksiyonlarini kaybedip laptoplarin fazla isinmadan kapanmalarina vs. yol acan, teknik servise verip temizlettirseniz de daha da kisa bir surede yine ayni seylerin tekrarlanmasina yol acan gicik parca.
• bılgısayar kasası içinde soğutma işlevinden sorumlu pervaneler olup, dönen cisimler arasında en uyuz olduğum zımbırtıdır kendileri.
  ısrarla ''ben emekli oldum, verme voltajı elektriği'' diyen ve takındığı durumu desteklercesine öküz gibi ses çıkaran, tekleyen, zırlayan bi zamazingodur bu. sürekli mızıkçılık yapar...
  
  edit : bünyesi içine tornavida sokunca ''tzzzzong!!'' edip, dağıldığı tespit edilmiştir. ayrıca sert plastik mamulden uretılmıştır...