• son derece etkileyici yeni fragmanı ile, klasik bir david fincher polisiye-gerilimi izleyeceğimizin sinyallerini veren yapım. görüntü yönetimi, renk tonları, trent reznor ve atticus ross'a ait olan fon müziği, kamera açıları... hepsi fincher'ın bir yönetmen olarak oturttuğu tarzı yansıtıyor.

    ben affleck'i geçelim; fincher'ın neil patrick harris, rosamund pike, tyler perry gibi oyuncuları yönettiği bir filmi izlemek harika olacak.
  • belki de...

    bir cok otuzlarinin basinda olan,
    vakti zamaninda ozgur ruhlu ve kendine guvenen,
    onlerinde evlenmek icin cok zamanlarinin oldugunu dusunen,
    fakat birden bire etrafindaki tum arkadaslarinin, ve hatta ve hatta aklina gelemeyecek insanlarin bile evlenip coluk cocuga karismalarinin,
    yarattigi korkularin sebeplerini bir turlu bulamayan insanlarin (ben, sen, o gibi),

    icinde var olan ana karakterin 32 yasinda gunlugune yazdigi "yalniz olmak" ile ilgili sorulari ve endiseleri ile bu insanlara tercuman olan bir spoiler'a sahip kitap.

    --- spoiler ---

    "ı am almost thirty-two. that's not old, especially not in new york, but fact is, it's been years since ı even really liked someone. so how likely is it ı'll meet someone ı love, much less someone ı love enough to marry? ı'm tired of not knowing who ı'll be with, or if ı'll be with anyone.

    ı have many friends who are married - not many who are happily married, but many married friends. the few happy ones are like my parents: they're baffled by my singleness. a smart, pretty, nice girl like me, a girl with so many interests and enthusiasms, a cool job, a loving family."
    --- spoiler ---
  • david fincher'ın kişisiz, zamansız ve mekansız filmlerine bir yenisi daha eklenmiştir.
    filmin bir diğer güzelliği ise trent reznor ve atticus ross’un filmin soundtracklerine imza atıyor oluşu.
  • ikinci bir zodiac mı yoksa fincher'ın ?

    harbi harbi merak ettiğim yapımdır...

    romanı'nı hakkında da pek bir bilgi sahibi değilim... genel olarak konusu dışında...

    ancak fragmanına göre;

    se7en tadında bir film bizi bekliyor... bir parça da the game ekleyebilir, zodiac gibi de izleyebiliriz sanki...

    gone girl
  • cok ama cok sikko bir konuya sahip film. fragmanina dayanamadim.
  • iyi seyredip sonuna doğru etkileyiciliğini kaybeden gillian flynn'in best seller romanı. konusu başlangıçta fazlaca klişe görünüyor ve biraz gereğinden fazla uzun belki ama okumaya başladığınızda pek de öyle olmadığını görüyorsunuz. ayrıca kitabın david fincher tarafından çekilen ve baş rollerinde ben affleck ve rosamund pike'ın olduğu sinema uyarlaması ise ekim'de vizyona girecek.
  • david fincher tarafından sinemaya aktarılacağını duyduğum anda ilgimi çeken gillian flynn romanı...

    sinema uyarlamasında başrolün ben affleck'e gittiğini öğrendiğim an 'yok artık!' dedim ama umarım david fincher'ın bir bildiği vardır. daha önce de bahsedildiği üzere michael fassbender nick dunne rolü için harika seçim olurmuş... andie rolü için de masum görünüşlü bir oyuncu beklerken emily ratajkowski seçimine çok şaşırdım. ama benim için en güzel sürpriz greta rolünde oynayacak olan lola kirke oldu! kendisine ' sen daha önceleri nerelerdeydin? demlendim kollarında ateşinde' diyerek kitap hakkındaki görüşlerime geçiyorum;

    --- spoiler ---

    benim için başı sonundan belli bir kitap oldu. bir zamanlar anadolu'da'yı izlediğim andan beri aklımda yer eden bir görüş burada da karşıma çıktı: nerede bir karışıklık varsa orada kadına bakacaksın! şaka bir yana amy'nin bir işler çevirdiği belliydi zaten. 'oğlan kızla buluşur' bölümüne bu yüzden şaşırmadım. her şey bir yana sonunda ne yapacaklar merakıyla okudum. amy'nin; çoğu kişinin aklına gelecek, klişe olarak değerlendirilebilecek bir çok ayrıntıyı önceden düşünüp ona göre bir plan yapması çok iyi olmuş. her soruya mantıklı bir açıklama bulmuş. greta ve jeff konusuna gerek kalmadığı halde mantıklı altyapı hazırlaması mesela... sağlam sosyopat hakikaten! nick karakterininin de fazla seçim şansı yok. kader filmindeki bekir gibi davranmak zorunda. 'bak oğlum dedim kendi kendime. yolu yok çekeceksin. isyan etmenin faydası yok, kaderin böyle. yol belli, eğ başını usul usul yürü şimdi. '

    sonuç olarak gayet keyifli ve akıcı bir roman. ama okumayanın da çok şey kaybedeceğini sanmıyorum. bunun yerine henüz okumadıysanız la ligne noire'yi okuyun! *

    sinemadaki yansımasını bekleyip görelim bakalım.

    --- spoiler ---
  • geçtiğimiz gün iki adet posteri yayınlanmış olan david fincher filmi.

    poster 1
    poster 2

    o değil de, posterin üst kısmında ana karakterin gözlerinin olması olayı kahpe bizans'tan sonra bitmemiş miydi? her ne kadar ilk bakışta * güzel görünse de, rosamund pike'ın gözleri olayı bozmuş. tanıtım posterleri ne kadar ilgi çekiciydi halbuki.

    film ayrıca, daha önce söylenmiş olduğu üzere, ikinci bir zodiac olacak gibi görünüyor. "yaaaa daha fragmandan sürprizbozanlar verilmiş, ben nasıl izleyeyim bunuuuoa!?" diyenlere bakmamak lazım, fincher'ın muhtemelen bir bildiği vardır *.
  • --- spoiler ---

    kitapta, nick'in çenesinde gamze var. ben affleck'te de var. herifin rolü niye kaptığı belli oldu.
    --- spoiler ---
  • soundtrack albümünden "the way he looks at me" isimli parça şu sıralar nin.com üzerinden dinlenebilen film. the girl with the dragon tattoo'dakine benzer bir atmosfere gireceğiz gibi gözüküyor. bu da youtube bağlantısı.
hesabın var mı? giriş yap