• adam 3 yaşındayken babası evi terk etmiş.
    kız bebeği ölü doğmuş, ardından çok sevdiği eşi trafik kazasında hayatını kaybetmiş.

    insan olmak için travmalara ihtiyacımız yok, hepimiz onun gibi sade bir hayat sürebiliriz, mutluluk sahip olduğumuz eşyalar değil, çevremizdeki insanların kıymetini yaşarken anlayalım.

    edit 1 : lösemi hastası kız kardeşine yıllarca bakmış.
    edit 2 : @phoarbix ekledi, gençliğinde sevdiği arkadaşı river phoenix birlikte eğlenirlerken hayatını kaybetmiş.
  • matrix'deki kara yağız delikanlı buymuş demek. yıllar sonra aydınlandım, kişisel rönesansımı yaşadım. işte sözlüğü bu yüzden seviyorum, baş döndürücü, orijinal bilgilerin hangi başlıkta, ne zaman geleceği belli olmuyor.

    not: filmdeki neo'ya hocalık taslayan arabın ismini de bi buldurun be. bulan özelimi yeşillendirsin, oh beybi.

    edit: özelimi yeşillendiren dannyb, arabın adının samuel jackson olduğunu söyledi. adeta bir kültür ormanına düştüm yemin ediyorum. katkıları için kendisine teşekkür ediyorum.

    edit 2: samuel jackson değil diye mesaj atan naif arkadaşlar var. seviyorum sizi =)
  • matrix 4 teklifini, ilk 3 filmde çalışan set emekçilerinin ekipte yer almaları şartıyla kabul eden, ilk 3 filmde kazandığı parayı da yine set çalışanları ile paylaşmış olan kral...

    bu ülkede kendi çorbası kaynasın diye dansöz gibi kıvıran popüler artistlerimize bakın, sette diğer oyuncuların aldığı parayı kendisinin ücretinden yüksek bulduğu için seti terk eden kaprisli oyuncularımıza bakın, bu hareketin değerini daha iyi anlayacaksınız...
  • metroda yer verip 'oturur musun apla?' deseydi bana, 'otururum ama senin kalkmana gerek yok' derdim dediğim yağuşuklu. (bkz: kucağa oturmak)
  • metro video hedesinden sonra ergenliğim süresince hakkında edindiğim biyografik bilgiyi paylaşma enerjisine eriştiren aktör.

    2 eylül 1964 lübnan beyrut doğumlu olan aktördür. annesi ingiliz babası çin asıllı havaili bir avukat amcadır. keanu 8 yaşındayken ailesi boşanır ve babası uyuşturucu kaçakçılığından hapse girer. reeves, o süreçten sonra babasına çok benzemesine karşın babasını bir daha asla affetmez. 19 yaşında kanada'ya taşınan aktör bir çok alakasız işlerde çalışmaya başlar. bilet satıcılığı, pastane yöneticiliği vs vs. en sonunda coca-cola'nın reklam yüzü olur ve bu şekilde camiaya giriş yapar. billy ve ted'in macraları filmi ilk uzun metrajlı filmdir. ardından river phoniex ile arkadaşlığı pekişir. bu süreçte bir de kalp kırıklığı yaşar keno'muz. en yakın kız arkadaşına tam da ona aşık olduğunu açıklayacakken, arkadaşının başkasını sevdiğini öğrenir ve ilanı aşkı boğazında kalır.

    bundan kısa bir süre sonra en yakın arkadaşı olan river phoniex'in ölümü patlak verir. oldukça şiddetli bir depresyona giren reeves kendini motorsiklet ve hıza verir. sonucunda da ölümcül bir motorsiklet kazası geçirir. hatta bu kaza bacağında iz bırakmıştır. kendizi zaman zaman bu kaza hakkında "bazen tamamiyle bana bir mesaj gönderme amacıyla başıma bunun geldiğini düşünüyorum, öyle ki kazanın bacağımdan bıraktığı ize tersten baktığımda soru işaretini andırıyor" diyor.

    walking in the clouds, speed, şeytanın avukatı ve matrix. matrix filminin çekimlerinde kendisini uzun süredir rahatsız eden boyun fıtığı sorununa kökten bir çözüm getirerek ameliyat oluyor ve ilk filmin kalanını boyunluk kullanarak tamamlıyor. aksiyon sahnelerindeki dövüş koreografisinde ise kendisine rol arkadaşları yardım ediyor. matrix'ten elde ettiği gelirin büyük kısmını da ekibe harley davidson motorsiklet alarak harcıyor.

    matrix devriminin arkasından gazetelerde bu kez reeves, başka bir talihsizlikle gündeme geliyor. 1999 senesini 2000'e bağlayacak günlerde sevgilisi ile kız çocuğu bekleyen hatta ismini eva koymayı kararlaştıran çiftin çocuğunun doğuma günler kala ana rahminde öldüğü ortaya çıkıyor. depresyona giren partneri bir süre anti depresan haplara başvuruyor ve hapların yan etkileri sonucunda talihsiz bir trafik kazası geçirip hayatını kaybediyor.

    keanu'nun bir sonraki önemli projesi ise constantine oluyor. constantine de bir kesim kendisinin oynayacağı haberini duyup hayal kırıklığına uğrasa da yapım sonrasında oldukça başarılı bir performans sergilediği için genel kitlenin gönlünü almasını da biliyor.

    en son kız kardeşinin deri kanseri olması sonucu aktörlüğe ara verdiğini açıklayan oyuncu, sanıyorum ki film yapımcılığına da üstlenmiş durumda. malum bu günlerde ise kendisinin kameraya alınırken bi haber olduğu, normal hayatında nasıl bir izlenim oluşturduğunu anlatan video ile gündeme geldi.

    evet efendim, bu şahsiyetin kalkıp da yer vermesi elbette ki sıradan birinin kalkıp da yer vermesinden daha olağan dışı bir durum. sebebi anormal şartlarda hayat süren birisinin normal bir hayat sürme çabası ya da izlenimi. keh keh diye maval okuyanlar, kimdir o kadar şöhrete sahip olup da metroda ya da otobüste birine yer veren aktör-ünlü? sanki çok olası bir davranışmış gibi "abartılmış" imajı aşılamaya çalışıyorsunuz anlamıyorum ben. o videoda ya da olayda nasıl bir duygu insanı adama bok atmaya itebilir ki? bu ne saf pesimistliktir.
  • öncelikle : seni veren allaha kurban olurum !

    evet detaylara geçebiliriz..

    oscar törenlerine herkes alexandra grant ile geleceğini düşünüyordu. fakat kendisi aşırı popüler ortamlarda, aşırı popüler haberlere malzeme olmaktan hoşlanmadığı için bu törene annesi patricia taylor ile gelmeyi tercih etti. kırmızı halıda annesine çok kibar bir şekilde eşlik etmesi, duracağı, poz vereceği, yürümeye devam edeceği yerleri söylemesi, koluna girmesi, tüm detayları ile harikaydı.

    bir bomba da sunuculuğu eski sevgilisi diane keaton ile yapmasıydı. ama neyse ki bu o kadar malzeme olmadı basına..

    bana göre gecenin en duygusal anı, en iyi erkek oyuncu ödülü için joaquin phoenix in sahneye çıkışıydı. o an, gerçek bir abi gibi gururla ona bakışı, konuşmasını dinlemesi, alkışlaması çok ama çok özeldi. joaquinin erkek kardeşi river, kendisinin en yakın arkadaşı, kollarında kaybettiği dostuydu çünkü..

    ezcümle, yine yaktı, yıktı, geçti iki gözümün çiçeği..

    şimdi yine san fransiscoya geri dönüp matrix 4 çekimlerine kaldığı yerden devam edecek. sonra ver elini devam sahneleri için berlin yolları.

    belki bi gün istanbula da gelir...
    umut fakirin ekmeği..
  • bugün 56 (yazıyla ellialtı) yaşına giren, dünyanın en güzel melezi.

    öyle böyle değil, aşırı halde seviyorum.

    insanlara kibarca, insanca yaklaşımını, nezaket kurallarına dikkat edişini, saygıya önem vermesini, hayatını da şöhretini de abartıya kaçmadan, sakince yaşamasını, iyi kalbini, o çekik gözlerini, delikanlılık zamanlarındaki harbi deliliklerinden kalan yara izlerini, günlük hayatındaki darmadağın hallerini, birbirine karışmış saçını sakalını, 20 küsur yıldır aynı kıyafetlere sahip olmasını, nadiren attığı kahkahasını ama sürekli yaramaz çocuk gibi kıkırdamasını, bir şey anlatırken hala elini kolunu nereye koyacağını bilemeyişini... ve daha onlarca şeyi...

    ona bakarken içim açılıyor demiş miydim *
  • the matrix filminde trinity'nin yavuklusunu oynamıştır.

    -en çok neyi özledim biliyor musun trinity?
    -neyi neo?
    - anamın sıcak tarhanasını.
  • yıllar önce bu başlıkta yine bir gün keanu övülüyor. övülsün gerçi hakkıdır.

    biri de çıkıp “mükemmel bir insan. keşke gelip hepimizi sikse” gibi bir şey yazmıştı. bulamadım şimdi. acaba metroda yer verdiği başlıkta mıydı.

    tanım için edit: sol frame'de görünce övüldü sandığım aktör.
hesabın var mı? giriş yap