kırık kalp

• dönüp arkaya baktığında için ezilir, öldüresi bişeydir. boşun kalp dememişler, hayata dair bi mevzu. sağlamı yaşatır, kırığı öldürür. (bkz: seni mi beni mi)
• "kırık kalpleri götürürsün peşinden, küçükken yarım bıraktığın yemekler gibi ardın sıra koşarlar..."
  atilla atalay
• çoğumuzun taşıdığı...
  
  ite kaka çalışır, ama ilk günkü hevesi kırılmıştır...heves kalmaz atmak için...
  suskunluğa meyillidir...
  
  ve bi gün susar^*...
• dünyanın en ağır yükü.
• maşukun paramparça ettiği can odası.
• atilla atalay'ın kırılan adlı hikayesinde çok güzel anlattığı şey..
• devamlılığı sağlamak için kanı pompalamaya devam eder tüm gücüyle. o da farkındadır pompaladığı kanın kırık parçaların arasından vücut boşluğuna sızdığının, bir nevi kalbin gözyaşıdır sızan bu kanlar.. çaresizce onarılmayı bekler, sahibine bir şeyler anlatmaya çalışır kendince, acısını duyurma gerekliliğini hisseder kendinde. bu nedenle biz insanlar "içim acıyor" gibi terimleri üretmişizdir. gerçekten acır içimiz, elimiz uyuşur, nefes almaya çalışsak da hava girmek istemez vücudumuza, içeride göreceği manzarayı tahmin eder ve kaçar bizden. biz dışımızdan ölürken, kalbimiz de içimizde ölüyordur yavaş yavaş; kırık parçalar, sırçalar batıyordur ona da ve geçen her saniyede eskisi gibi olma ihtimali azalıyordur..
• kırılmış bir kalp yani güçsüz ve şımartılmayı bekleyen bır kadın avuçlarında...tıpkı küçük bir kuş gibi penceredeki aralıktan içeri girmesine izin verirsin, titrersin ona..önceleri çırpınpaya başlar avuçlarının içinde..boynu bükük sessiz bir eda ile seni izler..ne olduğunu bile anlamadan avuçların boştur, uçar gider ve bütün kırıkları sana kalır..
  
  bir ağacı alırsın, onu yontar verebileceğin en anlamlı şekli verirsin..ama sen ona sahip olamadan başkası onu salonunun en güzel köşesine yerleştirir..
  işte böyle bir şeydir kırık kalpli bir kadına aşık olmak...kırık kalpleri onarmak ve en sonunda kırık bir kalp'e sahip olmak.
• erol büyükburç'un^* 1968 tarihli 45'liği ve aynı isimli long playi.şarkının sözleri ise şu şekildedir:
  
  karşıma çıkma sakın
  dokunma artık bana
  alıştım yalnızlığa
  boşluğa baka baka
  
  yoruldum beklemekten
  dönersin bir gün diye
  kalpsiz oldum gerçekten
  döndüm bir serseriye
  
  çıkma artık karşıma
  unuttum artık seni
  ne geçmiş ne gelecek
  mutlu etmiyor beni
• (bkz: kırık kalpler)