• iki eserinden yola çıkarak, kadınlara, özellikle de güzel kadınlara garezi olması bakımından bir shakespeare olduğunu söyleyebilirim.
  • romanlarındaki "olumsuz" karakterlerle tanınan yazar. romantiklerin olumsuz ve kötü algıları aynı olsa da ve hatta eleştirmenlerin bile "gerçek" karakterlere "olumsuz" demesini kabul etmesem de kusurlu bir gerçekçilik var karakterlerinde.
  • türk edebiyatı'nın belki de en trajik karakteridir. okurun içine damıtılmış bir efkar, ya da daha uygun olduğunu düşündüğüm ingilizce'de "blue" ismiyle geçen hissiyatı zerk eder. bundan yola çıkarak da kendisine edebiyatımızın blind willie mctell'i desem ne diyebilirsiniz ki? kafamın bir şeyleri bölük pörçük kaydettiği küçük çocukluk dönemimde annemle güne gittiğimizde, tek yalnız çocuk olarak kadın muhabbeti ve kısır kokusu yüzünden sıkıntıdan patlamam ve sanki o birkaç saatlik durumun günlerce sürmesi gibi bir his.
  • kırmızı ve siyah adlı öykünün yazarı.
    "bu öyküdeki madam harden gibi onun diğer kötücül kadın karakterleri de ihtirasın kölesi gibidirler. onun kadınları cinselliklerini kullanarak elde edilen başarıları bir fetih olarak algılarlar. olay örgüsünde her ne kadar yaşanan şey aşk gibi dursa da, onun öykülerindeki aşk değil, ihtiras ve haset içindeki kahramanların birbirlerini ele geçirme hırsı ve fetih hazzıdır. örik'in anahtar kelimelerinden biridir 'fetih'. bir diğeri ise kişinin kendisini diğer insanlardan üstün görmesiyle diğerleriyle arasına mesafe koymasına yol açan, samimi ilişkiler kurmasını engelleyen bir duygu olan 'kibir'dir. nahit sırrı’nın yarattığı roman karakterlerinin pek çoğununda dikkat çeken bir özelliktir kibir. onun kurmaca dünyasında temelde güzellik-çirkinlik, iyilik-şeytanilik, zafer-mağlubiyet gibi karşıtlıkların anlatımında diğer bir anahtar kelimeyi kayahan özgül şöyle tarifler: “nahit sırrı için anahtar kelime 'ihanet'tir. devletine, işine, eşine, hayallerine ve nihayet kendine ihanet onun fiktif dünyasının demirbaşlarındandır.” kaynak
  • yusuf ziya kendisi için pantolonlu ceketli bir kız diye bahseder.
  • beşiktaş ıhlamur'daki süslü karakol'un (bugün iskender kebapçısı) tam karşısındaki büyük ve ahşap bir 19. yüzyıl evinde doğmuş bu değerli ama değeri bilinmemiş yazar. allahtan selim ileri var da, onun sayesinde birazcık gün ışığına çıktı. popüler kültür adına da bir satır kelam edeyim, kıskanmak romanından güzel bir film çekilmiş (zeki demirkubuz), eve düşen yıldırım eseri de tv dizisi olmuştur.
  • şu satırların sahibidir:
    "maluma herşey hatır ve gönülle olmakta berdevam. bu hususta devri istibdatın devri hürriyetten devri hürriyetin devri cumhuriyetten asla farkları bulunmamaktadır. "
  • bu değeri bilinmemiş mühim yazarın en sevdiğim yanı, osmanlı'nın son dönemine de, yeni kurulmuş cumhuriyete de serinkanlı, mesafeli bir duruşu koruyabilmiş olmasıdır romanlarında. günümüzde yaşasaydı, şimdinin ulusalcı-muhafazakar çekişmesine de aynı tutumla yaklaşırdı eminim.
  • "bir romancının kıymeti, fena insanlarda da nüans bırakış ile, fena insanları toptan kötü etmemesiyle de ölçülür."
hesabın var mı? giriş yap