robert redford

• 1936 dogumludur.
  
  kendisini imdb'den taniyip da "akılda kalan performans sergilememistir" diyen genclere guler gecer.
  
  bagimsiz filmlerin babasidir. eksisozluk'e bilip bilmeden her konuda sallayanlara bir yarari yoktur belki ama binlerce sinemaciya ve sinemasevere cok faydasi vardir.
  
  sinema kulturunu imdb'den edinip, robert redford hakkinda yaptigi yorum "sempatik bir adam"dan oteye gidemeyen insanlarin varligindan umarim haberdar olmaz.
  
  son.
• rivayet odur ki saffet emre tonguç rehberlik hizmeti verdiği bir anda fark eder ki robert redford kendisini dinleyenler arasındadır. anlatımını bitirdikten sonra usulca abimizin yanına gider ve sorar.
  
  - excuse me sir, are you robert redford?
  
  robert abimiz ne kadar mütevazı biri olduğunu sadece 3 kelimeyle özetler.
  - yes, ı was.
  
  işte böyle özel bir adamdır kendisi.
• nasıl tanınmıyor.adam 70 li yıllarda kariyerinde altın çağını yaşadı.sonra yönetmenliğe ağırlık verdi.
• robert redford, 70'lerdeki politik sinemanın iki kült filmi; cia'nın kirli çamaşırlarını döken three days of condor(akbabanın üç günü) ve hapishaneler ve adalet kavramıyla ilgili brubaker filmlerindeki rolleriyle unutulmazlar arasına girmiştir. ancak 90larda kurduğu film şirketi batınca, tipik hollywood filmlerinde oynamak durumunda kalmıştır ve oynadığı iki film de bir nevi, brubaker(gene hapishanede geçen the last castle) ve three days of condor(gene cia ajanı rolündeki spy game) filmlerindeki rollerinin, ironik biçimde ters yüz edilmiş halidir, kimbilir belki de muhalif filmlerde oynamanın cezasını böyle ödetmek istemiştir hollywood...
• --canim benim, yasim 60 olsa bu adama guzellemeler doserdim.--
  
  bir donem bu adama sarip neredeyse butun filmlerini indirdigimden sunu rahatlikla soyleyebilirim: bir tane bile kotu filmi yok, adam cok bambaska. her filminde basrolde, yanindaki yeni yetmelerin -hos onlar da artik yeni yetmeliklerini evde birakali cok oldu ya neyse- yaninda hala basrol ona ait... hani onun yasindakiler ikinci rollerle yetiniyorlar vre. robert de niro da dahil bu gruba, ve hatta al pacino. ama robert redford hala basrol, ve hala bizleri sinemaya surukleyecek kadar sahane.
  
  her filminin yeri ayri ama out of africa'nin yeri daha bir ayri galiba. ama verseler bana robert redford filmlerini, al bir hafta baska film izleyemeyeceksin ama deseler, teklife hoplaya ziplaya atlarim. al filmlerini dondur dondur izle adamin. her izleyisinde ayri bir mimik, her izleyisinde ayri bir guzellik... hani hoca gibi oynuyor diyorlar ya, bu adam onu da yapmiyor, sadece oynuyor, oynamiyor burunuyor.
  
  robert redford'u oyle seviyorum ki anlatamam. yonettigi filmler de cabasi:
  lions for lambs (2007)
  the legend of bagger vance (2000)
  the horse whisperer (1998)
  quiz show (1994)
  a river runs through it (1992)
  the milagro beanfield war (1988)
  ordinary people (1980)
  
  su filmi de kotuydu be diyenin kalbini kirarim, uyarmadi demeyin.
• en iyi sinema oyuncularından biridir. yakışıklılığı ile dikkat çeken oyuncuların çoğundan farklı olarak yüzünü ve mimiklerini çok iyi kullanır. yönetmenliği de çok iyidir. son filmi olan all is lost'da tek oyuncu olarak müthiş bir performans sergilemektedir. oynadığı tek bir kötü film bulamazsınız. 80'ine merdiven dayamış sarışın kurta allah (cc) uzun ömür versin diyorum.
• şu gif dosyasıyla yıllardır ''yav he he'' yazmadan ''yav he he'' diyebilmemizi sağlayan aktör. söz konusu gif jeremiah johnson filmindeki jeremiah johnson karakterine aittir.
• eski western'lerin ve savaş filmleri'nin unutamadığım siması... altın saçlı çocuk, o zamanların brad pitt'i... pek bi sever, coşkuyla izlerdim filmlerini... manasız ve sallama filmerline rastlamak zordur...
  
  ince bi kıwrılışla yönetmenliğe geçti, daha bi başarılı oldu, oscar aldı hatta yürüdü. "çok yakışıklı, hastasuyın" diye peşinden koşturan kitlesi halen koşmaktadır.
  
  ayrıca ken parker'in yüz hatları rabırt abi'den esinlenerek çizilmiştir. öperim ellerini, belki bi faydası olur diye.
• the sting'deki hali brad pitt'in tıpkısının aynısıdır ya da brad pitt, robert redford'un the sting'deki halidir, evet böyle daha iyi.
• sanırım spy games filmindeydi. barda karşılaştığı eski karısı buna şöyle diyor:
  
  -flört ettiğin kız, içtiğin viskiden daha genç!
  
  yakıştırıyor da pis...
  
  yaşlanmayan jön!