• danis tanovic'in istanbul film festivalinde de gosterilen filmi. salondan cikarken turk izleyicinin bu filmi pek anlamadigi gibi bir hisse kapildim. daha cok bu kanli ve surekli siddet dolu balkanlar tarzi bir mesaj alip sinemadan ayrilacaklarini dusundum.
    olaylarin gectigi otelin ismi hotel europa idi, bunu unutmamali.
    ama yine de filmin yonetmenin en basarili filmi olmadigi not etmek lazim. kendi ulkesinde nasa stranka yani bizim parti adli bir parti kurup pek oy alamayan kozmopolit bir bosna-hersek ve saraybosna isterken ulkedeki milliyetci siyasi elitlerce bu projeleleri engellenen bir sanatci var sonucta karsimizda.
  • bu filmi malum ortamda bulup da indirebilen veya internet üzerinden izleyebilen varsa beni yeşillendirebilir ve çok da iyi yapar.
  • sadece bir otelde geçen, bu kısıtlı mekanda ve kısacık sürede değindiği konu skalası baya geniş olan film. bernard-henri levy'nin hotel europa isimli tiyatro oyunundan uyarlanmış film, türkiye'de "saraybosna'da ölüm" ismiyle vizyona girmiştir.
  • danis tanovic'in son filmi. kendisi için kendi memleketi olan bosna-hersek'le ilgili filmlerinin iyi, bunun dışındaki filmlerinin** (l'enfer hariç) pek beğenilmediği yönünde bir kanaat olan yönetmenin bu sefer bosna-hersek'le ilgili olmasına rağmen çok da başarılı olmayan yapım.

    bernard-henri lévy'nin hôtel europe oyunundan esinlenme olan bu yapım, sarajevo'daki ölümler üzerine. ilki 1914'teki avusturya arşıdükü franz ferdinand'ın, 1990'larda yugoslav savaşından ötürü, boşnakların (ve sırpların, hırvatların).

    --- spoiler ---

    tanovic güzel bir alegoriyle başlıyor, "hotel evropa"nın giriş katındaki bosna ve yanıbaşındaki avrupa birliği bayraklarıyla. resepsiyon ve lobinin ve hatta üst katların fena olmadığı bu "görünür" katlara nazaran, alt kata çekiyor izleyiciyi, alt katta çalışan boşnakların - hikâyeye pek de oturmayan - grev mücadelesiyle, "görünür"ün altında kalmış boşnak emekçileri ve bir alt katta da "bosna"nın çürümüş yüzünün karanlıklarına iniyor.

    sürekli bir takipte, koşan, yürüyen, hayata küsüp oteli terk eden karakterlerin arkasından elinde kamerayla takip ettiği sahnelerde izleyiciyi de arkasından sürüklüyor tanovic.

    ancak tanovic'in en sevilen yanı no man's land'de bosna savaşı sonrasında savaşa ve sonrasına dair iki taraflı ve kısır tartışmaları aşarak savaşın nasıl da iki tarafın haltı olduğunu daha naif bir şekilde göstermesiydi. bu filmde bu dengenin hâkim olduğundan şüphe olmasın, ancak bu sefer savaş bitmiş ve aynı tartışmalar hotelin çatı katında akıp gidiyor. "birlikte yaşam" [türkiye'dekiyle bağdaşlık kurulabilecek] söyleminin gerginlikleri, olurları, olmazları aşırı didaktik bir şekilde anlatıyor tanovic; arada 67 tane boşnak, sırp, hırvat milliyetçisinin adı zikrediliyor (sadece ustashe ve çetnik mefhumların bilenlere bile zor). bu hâliyle de çok uğraştığı "avrupa birliği" bir kenara "dışarı"daki için anlatım dili epey zorlaşıyor.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap