• vaktiyle adanin batisinda, 28. cadde'nin broadway'le sixth avenue arasinda kalan bolumune halkin taktigi isim.. blues kulturunde kabe gibi yadedilir, az cok bizim uncu dervislerin unkapani unkapani diye andiklari imc'yi hatirlatir..

    daha kayit teknolojileri tellal, plaklar berber iken, gozde sarkilarin en cok notalari satilirmis.. bu sokakta da bu nota defterlerini* yayinlayan kumpanyalar bulunurmus.. vaughan'in sarkisina ev sahipligi yapan da mutlak buralari..

    cok sonralari ayni isimde bir de plak sirketi tesis edilmis.. ama artik bu kadar yetsin.. ènformasyon dairemiz haddini bilsin..
  • srv nin yine tüm ruhunu ortaya koyarak çaldıgı mükemmel şarkı, couldnt stand the weather albümünün 6. parçasıdır.
    parça roughest place in town olarak da bilinir.
    sözleri ise şu şekildedir.
    went down to tin pan alley
    see what was going on
    things was too hot down there
    couldn't stay very long
    hey hey hey hey, alley's the roughest place i've ever been
    all the people down there
    livin' for their whisky, wine, and gin

    i heard a woman scream
    yeah and i peeped through the door
    some cat was workin' on annie with a
    lord with a two-by-four
    hey hey hey hey, alley's the roughest place i've ever been
    all the people down there
    livin' for their whisky, wine, and gin

    i heard a pistol shoot
    yeah and it was a .44
    somebody killed a crap shooter cause he didn't
    shake, rattle, and roll
    hey hey hey hey, alley's the roughest place i've ever been
    all the people down there
    killin' for their whisky, wine, and gin

    i saw a cop standing
    with his hand on his gun
    he said "this is a raid, boy

    nobody run"
    hey hey hey hey, alley's the roughest place i've ever been
    yeah they took me away from alley
    lord they took me right back to the pen
  • her dinlenildiginde ayaga kalkıp "işte buuu!!!" diye bagırmaya iten steve ray'in her notayı beyninize tek tek zımbaladıgı yıkıcı ötesi bir şarkı...tek başına dinlenmelidir.bu lezzet kimseyle paylaşılmamalıdır.
  • aka roughest place in town.

    bunun 11.26 uzunluğunda bir live versiyonu vardır ki, surata surata çarpan, midleri gazlanmış, patlak, texas special manyetiği tonuyla adamı yerden yere vurur, duyumsal orgazmdır, buram buram ruh kokar, geceleri loş ışıkta bir kadeh viskiyle birlikte adama derin göçüşler yaratabilir. arkadaki hammond organ yürek yakar, şarkı bittiğinde austin'de bir bardan çıkmış ve kendinizi gerçek dünyanın ellerine bırakmış gibi olursunuz.
  • 1880'li yılların ortasından 1940'lara kadar amerikan müzik endüstrisinin unkapanı muadili merkezi. müzik yayıncılarının ve şarkı yazarlarının bürolarının bulunduğu manhattan'daki bir sokağa verilen isim.
  • her dinleyişimde ruhumu yırtan ama bir şekilde de yaşadığımı hissettiren şarkı. o notalar insanın içine nasıl da işliyor. clapton tanrıysa srv şeytan olmalı.
  • mestolmanın dayanılmaz ağırlığını enjekte ediyor.
    böyle uyuşakalıyosunuz
  • dinlerken telefon çalması halinde küfretmene sebep olabilecek kadar akışkan bir parça
  • popüler müzik tarihinde yapıldığı yerin adını alan türdür aynı zamanda. nitelik olarak; ortalık yanıp tutuşurken, 'aşktan, bir kadına kur yapmaktan, kır hayatından kent hayatına geçmenin ne kadar kolay olduğundan, amerika'nın ise dünyanın en sevimli devleti olduğundan bahseder. doğru.
  • çok net bir şekilde adamı sikertebilen bir parçadır. blues nedir diyenlere ders niteliğinde dinletilmesi farzdır.
hesabın var mı? giriş yap