• "why does a dog wag its tail? because the dog is smarter than the tail. if the tail* was smarter, it would wag the dog*"
    budur kısaca konusu...çok keyifli bir filmdir...
  • tam bu filmin yapım aşamasında olduğu dönemde bill clinton'ın oval ofisteki seks skandalı patlamış ve clinton ırak'ı askeri müdahale ile tehdit etmiştir. film de bunun üstüne sıcak sıcak gösterime girmiş ve gerekli yerlere sopayı sallamıştır.

    hoffman ve levinson bu filmi sphere'in yapımına verilen araya sokuşturmuşlar! üstelik ne hoffman, ne de de niro filmde oynamak için bir ücret talep etmemişlerdir (boş mukavele).

    ayrıca o sinir bozucu seçim sloganı, why change horses midstream? / durmak yok yola devam, abraham lincoln'ün iç savaş yıllarında kullandığı kampanya sloganıymış.
  • kopegin kuyrugunu degil de kuyrugun kopegi sallamasi hali
  • adamlar böyle bir film yapmış, oyuncu diye de robert de niro'yla dustin hoffman'ı koymuş ama insanlar hala tıvaylayt filmi hakkında düzinelerce yorum yapabiliyorken bu filmi umursamıyor ve hala haberlerde izlediklerine inanıyorlar. sanırım bu filmi yapanlar da bunu biliyorlardı. insana nasıl böyle bir deşifre filmi çekip yayınlarlar diye düşündürüyor ama yapımcı ve yönetmen şöyle düşünmüş olabilir: "size insanların ne kadar aptal olduğunu kanıtlayacak bir film çekeceğim ve biz sizi ayakta s*kiyoruz diyeceğim ama onlar "iyiymiş bu da" deyip normal hayatlarına en ufak bir değişiklik yapmadan devam edecekler."

    'bu sadece bir film' diye düşünenlere de şunu söylemek isterim: bu filmde yaşananların tamamen kurmaca ve hayal ürünü olması ihtimali, herhangi bir seks filminde rol icabı sevişen iki insanın aslında tamamen hayal ürünü bir aktivite gerçekleştirmiş olmaları ihtimaliyle denktir.

    son olarak, bunu beğendiysen şunu da beğeneceksin: network.
  • işte buuu... barry levinson'un bu filmi, tam bir sistem eleştirisi. dustin hoffman ve robert de niro'nun neler yaptığını izlemekten filme konsantre olamadım, lakin filmde bi reklamcıyla bi yapımcı, türlü tuzaklarla nası siyaseti etkiliyolar, amerika başkanını nası parmaklarında çeviriyolar o anlatılıyodu... "medyanın gücü" demekten utanırım bu yüzden biri bu konuya uzansın...
  • inanılmaz güzel, eğlenceli olduğu kadar da tokat gibi bir film.

    izledikten sonra insanın kafasında zibilyon tane komplo teorisinin dolanmasına neden olan bu güzide filmi şiddetle tavsiye ederim.

    kısaca film, tam bir gösteri adamı olan stanley motss'un, amerikan halkını - amerika'nın çıkarları doğrultusunda - dünyanın bir yerinde bir savaşın olduğuna inandırmakla görevlendirilmesi ve bunun akabinde gelişen olaylar hakkında.

    medya merkezli çok film izlemedim ama bir sürü film de izlesem bu filmin "medyanın gücü" hakkında izlediğim filmler listesinde ilk üçte olacağından adım gibi eminim.

    ayrıca stanley motss'un *

    --- spoiler ---
    (nalet olsun) ne düşünüyordum ki? bir savaş yarattık. kahramanı unuttuk!!
    --- spoiler ---

    tepkisi izlememin üzerinden yıllar geçmesine rağmen aklıma gelir ara ara ve gülerim. okuyunca komik ya da anlamlı gelmeyebilir, biliyorum ama film izlendiğinde sanırım bu sahnenin güzelliği anlaşılacaktır.

    --- spoiler ---
    bu arada konuşmanın orjinali şöyle;

    00:49:29 a hero.

    00:49:31 ı can't believe it. what was ı thinking?

    00:49:33 we had a war. we forgot the hero.

    00:49:35 you can't have a war and not have a hero.
    --- spoiler ---

    sevgiler, saygılar
  • en can alıcı repliği arnavutluk'taki düzmece savaş muhalif başkan adayının televizyonda yaptığı açıklamayla sona erdirilirken edilmiştir:

    - the war's over guys.
    - noo!!
    - it's over. i saw it on television.
  • toplumsal hafızanın cok iyi irdelendigi film. insanlar toplu haldeyseler cok sınırlı sayıda konuyla ilgilenirler. amerikan baskanının sex skandalı, insanlara uydurma bir savas ile unutturalabilir.
  • hoffman'ın abartılı, de niro'nun minimalist, ama karşılıklı mükemmel oynadıkları, ayrıntılarda da başarılı, güzide, minör başyapıt.

    --- spoiler ---

    hele ki sıfırdan bir şarkı uydurup 70 yıllık diye pazarlamaları, bu iş için koca bir kültür endüstrisinin çarklarının harekete geçişi muazzam.
    --- spoiler ---

    gösterime girdiğinde izleyip bir yıl kadar sonra lewinsky skandalı ve sonrası kosova operasyonu yapılınca "oharaaaa! önce filmini çekip sonra uyguladılar yauuu!" nidaları atmama sebep olmuştu.
  • ırak savaşı henüz patlak vermemişken çekilen filmdir. sağlam filmdir, eksikleri gedikleri vs vardır ama teeee o zamandan bu zamanlarla ilgili şeyler söylemesi, amerika'nın emperyalist politikasını ortaya koyması açısından önemlidir, muhakkak görülmelidir. ırak'a girmek için ırak'la ilgili söylenenler yalanların benzerlerini bu filmde bulmak mümkün. gerçek nasıl çarptırılır? sorusunu başarıyla cevaplayan filmdir. de niro ve hoffman'ın kadroda oluşları filmin değerini daha da arttırıyor. amerikan yalanlarına inanan ve "suriye'ye girelim" diyen hayvanlara izletmek gerek bilhassa.

    bu arada amerika'nın emperyalist politikasını bu denli açık bir şekilde ortaya koyan ve hükümetleri eleştiren bu filmin çekilmesi de amerikalıların kültür-sanata bakışlarını özetliyor. böyle bir filmi ülkemizde çekmek mümkün değil. çeksen bile film bir süre sonra vizyondan çekilir, yapımcısına, yönetmenine, senaristine davalar açılır.
hesabın var mı? giriş yap