• george orwell'in 1984 adlı ütopyasında geçen, parti'nin insanların düşünce biçimlerini kısıtlamak için oluşturduğu dil`:bu dilin kitabın can yayınları'ndaki türkçe çevirisindeki adı`. bir çok sözcük atılmıştır ve bir çok kısaltma mevcuttur. örneğin her iki zıt sözcükten biri atılmıştır. kısaltmaların amacı ise bir ifadede geçen sözcüğün başka anlamlara yol açmasını engellemektir. örnek kısaltmalar:

    -ingsos: ingiliz sosyalizmi
    -gerbak: gerçek bakanlığı

    parti üyelerinin konuşmalarında partinin siyasi görüşünü kolayca savunmalarını sağlamak ve başka bir görüşün savunulmasına izin vermemek için tasarlanmıştır.
  • (bkz: newspeak)
  • 1984 romanındaki hayali devlet okyanusya’nın resmi dili, yenisöylem adında yeni türetilmekte olan bir dildir. bu dilin sözcük dağarcığı genişlemez aksine daralır. hürriyet, özgürlük, isyan, eşitlik gibi kelimeler sözlükten çıkarılır. insanların kavramlarla ve kelimelerle düşündüğü gerçeği ile “dili kontrol edersen düşünceyi kontrol edersin” ve “düşünceyi kontrol edersen toplumu kontrol edersin” ve toplum ne kadar az düşünürse o kadar iyi. bunun için de dil ne kadar törpülenirse o kadar iyi…
  • can yayınları 67.baskıda kitabın sonunda yenisöylem hakkında bilgi verilmiş.kısaca anlatacak olursam:
    yenisöylem tümden benimsendiği ve eskisöylem tümden unutulduğu zaman ingsos ilkelerine karşı çıkan her türlü düşüncenin ortadan kaldırılması amaçlanıyor.örneğin eski söylemdeki siyasal özgürlük ve düşüncesel özgürlük kavramları ortadan kalkıyor ve özgür sözcüğü sadece sokağa çıkma özgürlüğü gibi parti üyelerinin sadece işine gelecek şekilde kullanılıyordu.yenisöylem ile birlikte ayrı olarak halkın ufkunun daraltılması amaçlanmış olup sözcük daralcığı küçültülmüştür.örnek olarak kötü sözcüğü yerine iyisiz sıcak sözcüğü yerine soğuksuz kelimeleri kullanılıyor.
  • (bkz: yeni normal)
  • tek bir örnekle açıklanırsa; özgür sözcüğü yenisöylem'den çıkarılmış değildi, ama ancak "sokağa çıkmakta özgürsün" ya da "ormanda özgürce gezebilirsin" gibi deyişlerde kullanılabiliyordu. eskiden olduğu gibi "siyasal özgürlük" ya da "düşünsel özgürlük" anlamına kullanilamiyordu, çünkü siyasal ve düşünsel özgürlük artık birer kavram olarak bile kayıplara karışmış, dolayısıyla da adlandırılmasına gerek kalmamıştı. egemen öğretiden sapan sözcüklerin kaldırılması dışında, sözcük sayısını azaltmak başlı başına bir amaç olarak görülüyor ve vazgeçilebilecek hiçbir sözcük yaşatılmıyordu. yenisöylem, düşünce ufkunu genişletecek biçimde değil, daraltarak biçimde düzenlenmişti; kaldı ki, sözcük seçiminin en aza indirilmesi de dolaylı olarak bu amaca hizmet ediyordu.
  • sözcük dağarcığını azaltarak düşünme ufkunu daraltmayı amaçlayan 1984 romanına özgü ütopya dili. yenisöylemin son baskısını hazırlayan uzmana göre sözcüklerin eş ve zıt anlamlılarını kullanmaya gerek yok. mesela iyinin tersini anlatmak için "iyi değil" demenin iyi ve kötü sözcüklerini sınırlı sayıdaki kavramla karşılamak için doğru bir yol olduğunu savunuyor. düşüncesuçunun önüne geçmek için düşünceyi ifade eden kelimeleri yasaklayarak her şeyi tek birkaç kavramla anlatmaya çalışmak ilginç.
hesabın var mı? giriş yap