• anlayamadığım nedendir. şimdi iktidar ve onlara yakın kesim, "avrupa bizi kıskansın diye! avrupa ülkelerinde ne binalar ne saraylar var," diyorlar; fakat avrupa ülkelerine baktığımda devlet binaları, sarayları vb.'lerinde bir estetik algısı var. ayrıca avrupa'da kişi başına düşen gelir miktarı yüksek, alınan vergiler düşük. ulan bir de türkiye'ye bakıyorsun; ekonomi berbat, enflasyon diplerde, dolar euro 3-4 tl'ye oynuyor, ingiliz sterlini filan 5 lira seviyelerinde. emekli maaşına zam ortada, memura asgari ücrete yapılan zam ortada. vatandaşa verilen para bu kadar az iken, tüketilen her şeyin fiyatı yükseliyor.

    hadi bunları geçtim, zaten külliyenin yer aldığı alan atatürk orman çiftliği ve atatürk orayı halka armağan etmişti. 1937'de atatürk tarafından hazineye bağışlanıyor, türk tarımına da öncülük eden bir yer. kim, ne hakla oradaki ağaçları kestirip oraya 1.5 milyar tl gibi devasa bir parayla külliye yaptırabiliyor, anlayamıyorum. orası hazineye devredilmiş, halka soruldu mu külliye yapılsın diye? referanduma gidildi mi? hayır. erdoğan, "olsun!" dedi ve oraya külliye yapıldı. 1.5 milyar tl, bugünün türkiye ekonomik şartları göz önüne alındığında aşırı fazla bir harcama. her ay da kaç milyon tl'lik toplam gideri oluyor. o giderler halkın cebinden vergi olarak ödeniyor.

    soruyorum; 1.5 milyar tl'ye, türkiye gibi ekonomisi sıkıntılı, iktidarı sıkıntılı bir ülkede külliye yaptırmak doğru bir şey olabilir mi? mustafa kemal atatürk zamanında halk refaha erdi, ama adam yine de gitti elindeki her şeyi devlete, halka bağışladı. atatürk bilmiyor muydu gemileri, köşkleri kendi ailesine bırakmayı?
hesabın var mı? giriş yap