• (bkz: sanayi devrimi yaşanırken yan gelip yatan toplum)

    2021 yılında mevcut iktidarın yaptığının aynısıdır. boşuna ecdad diye kafa açmıyorlar, ülke batmış, pislik tavan yapmış ama bunlar sefa içinde yüzüyorlar. milleti din, iman diye kandıran osmanlı sarayıyla bunların arasında hiç fark yok.
  • tanım: geçmiş bir devletin geçmiş bir olgu yaşanıyorken yaptığı şeyleri ifade eden bir sözcük öbeği.

    cevabı belli zaten, eğer bu olguyu kaçırmamış olsaydık şu an çok farklı yerlerde olurduk. erken cumhuriyet döneminde üretim devrimini yakalamak için canla başla çalışmış olsak da eğitim devrimini yeterince hızlı gerçekleştiremediğimiz için elimizdeki kazanımlar bahsi geçen dönemin ardından gelen onyıllar içinde birer birer elden gitmiş, bugüne sadece çok ufak bir bölümü kalmıştır.

    millet koca koca gemilerle savaş yapmadan toprak alırken biz dâhilî ve haricî düşmanlarla uğraşmaktan kafayı kaldıramıyorduk. her ne kadar ülkedeki birkaç düzgün eleman hatanın farkına varmış olsa ve bunu düzeltmek için uğraşmış olsa da, tien mingin sonuna gelmiş ve çürümüş bir devlet nedeniyle etkileri pek kuvvetli olamamıştır maalesef.
  • batılılar eşşek gibi çalışır üretir biz de keyifle kullanırız şeklinde düşünüyorlardı.

    osmanlıda kimse birşey üretmek istemezdi çünkü insan hayatı birilerinin iki dudağı arasındaydı. kim böyle bir risk almak ister? o yüzden halk “aman banane” modunda yaşardı.

    kimse birşey ekmek istemezdi. çünkü bölgenin paşası vergi alırken ürünü 1 liradan alır, satarken 5 liradan satardı. e adam salak mı ki boşu boşuna yorsun kendini?
  • dinin egemen olduğu toplumlar gelişemez, batı bu yüzden rönesans ve reform sonrası tüm atılımları yapabildi. öncesinde cadı diye insanların yakıldığı bir toplumken rönesans ve reform sonrası dinin toplum hayatındaki etkisi ortadan kalktı ve sanat, bilim, sanayi hepsi gelişti.
  • götünü yayıp oturarak, birinci göt sanayi devrimini başlatmıştır ve faturasını da ağır ödemiştir.

    ek olarak batı, sanayinin, bilimin toplumları öne geçirdiğini bildiğinden, bilime, sanayiye önem veriyor. fabrikalar kurup, diğer devletler üzerinde hegemonya kuruyor. diğer devletlerin fabrikalarını özelleştirme ile satın alıp, o ülkeleri batırırken kendi üretimini de satıp, oralarda ekonomik hakimiyet kuruyor.

    bilimsiz sanayi olmayacağından, bilime ve bilim adamına sahip çıkıp, araştırma laboratuvarları açıyor, paralar akıtıyor.

    ikinci göt sanayi devriminde ülkemizde ise, insanlar bilimin ve sanayinin önemini görmesine rağmen, buraya dikkat, görmesine rağmen bilime ve sanayiye değil, milletin paralarını yiyenlere itibar ediyor ''yiyor ama hizmet ediyor'' diyor. satılan fabrikalarına laf etmiyor.

    sonra da '' türkiye niye kalkınamıyor?'' diye merak ediyor, soruyor..
  • yatmak.
  • ingiltere dışında geri kalan avrupa ülkeleri ne yapıyorsa, osmanlı da aynısını yapıyordu. yani tarım ve köylülük.

    olayın din ile alakası yok. kaldı ki osmanlı'da din devlete değil, devlet dine egemendir. avrupa'da krallar kiminle evleneceğini bile papa'ya sorarken, osmanlı'da istediği fetvayı vermeyen şeyhül islam'ın kelle gidiyordu. kaldı ki bu bahsedilen dönemde osmanlı nüfusunun ekseriyeti gayri müslümlerden oluşuyordu.

    aynı dönemde ingiltere dışında avrupa'nın geri kalanı da yan gelip yatıyordu. sanayiye düşman, tarıma dayalı, kırsal ekonomiye sahip ve gücünü bundan alan despotlar tarafından yönetiliyordu. avusturya macaristan imparatoru sanayi tesisi kurulmasını yasaklıyor, rus çarlığı kırım savaşı'na kadar demiryolu yapılmasına bile izin vermiyordu.

    her teknolojik gelişme bir kazanan kesim yarattığı gibi, kaybeden kesim de yaratır. (bkz: creative destruction) (bkz: joseph alois schumpeter) sanayi devriminde kazanan kesim şehirli sanayici ve tüccar iken, kaybeden kesim toprak sahibi kırsal kesimdir. doğal olarak bu gelişim ancak gücün tek bir kesimde toplanmadığı, gücü elinde tutanın her istediğini yapamadığı, ticaretin tekelleşmediği, mülkiyet hakkının korunduğu tek ülke olduğu için ingiltere'de gerçekleşmiştir. bunun sebebi de, 17. yy da gerçekleşen (bkz: glorious revolution) ile parlementonun, kralın gücünü sınırlamasıdır. bu nedenle diğer avrupa ülkelerinin aksine burada, toprak sahibi kırsal kesim, yeni gelişen sanayi ve makineleşmeyi bastıramamış, canlarının istediğinin malına çökememiştir.

    daha detaylı bilgi için: (bkz: daron acemoğlu) (bkz: ulusların düşüşü)
  • o sırada sarayda meleklerin dişi mi yoksa erkek mi diye cinsiyeti tartış...!!!!!! yok lan o başkaydı!

    t: edebiyle gerileyip parçalanmaktı.
  • yan gelip yatmak
  • duble yollar
hesabın var mı? giriş yap