• bir sırada dört kişi oturarak donumda salladığım dönemdir.
  • en azından daha iyi eğitim alıyorduk. daha terbiyeli daha ahlaklı daha saygılı gençler yetişiyordu o ilkokullardan. arkadaşlıklar daha samimi daha içten daha gerçek oluyordu.

    misal her hafta birimiz eve götürüyorduk sıra örtüsünü,annemize yıkayıp getiriyorduk. annelerimiz sıkı sıkı tembihlerdi çok kokan şeyler konulmazdı beslenme çantasına, çünkü yanımızdaki arkadaşların canı çekebilirdi. o zamanlar herşeye kolay ulaşılamıyordu,herşeyin kıymeti vardı.

    güzel zamanlardı.
  • 90 lı yıllardır.
    ilkokul dönemime denk geliyor.
    sıralarımız hep üçerliydi. üstelik öğretmenimiz kız kıza değil ya 2 kızın arasına bir erkek ya da 2 erkeğin arasına bir kız oturtuyordu. neymiş kızlar bir araya gelince ya da erkekler bir araya gelince çok konuşmasın ve de erkek ve kızlar birbirini daha iyi tanısın diyeymiş.
    şimdi düşünüyorum da aslında doğru yapmış. yasaklar her zaman için çekici gelir insana. öğretmenimiz de bunu bir nevi engellemek istemiş bizi karma oturtarak.
    ama şöyle de bir durum vardı öğretmenimiz evliydi ama okuldaki arzu öğretmene yazıyordu.
    tenefüslerde arzu öğretmenin penceresine gidip ıslıkla serenat yapıyordu ona. arzu öğretmen de ona şarkı söylüyordu. lan gözümüzün önünde cilveleşiyorlardı resmen. biz çocuktuk bizi sallamıyorlardı herhalde.
    demek ki öğretmenimiz bize ; dediğimi yapın ama yaptığımı yapmayın demek istemiş.
  • solak olmanın verdiği avantajdan dolayı sıranın sol tarafında kombinemin olduğu dönem.
  • valla benim çok eğlendiğim bir dönemdir.
    diğer iki çocuğu görseniz nası kafa dengi çocuklar, kahkah kihkih güle güle geçti valla ilkokul.
    ya işte öyle sözlük...
  • ortada oturarak katıldığım dönemdir maalesef. bir de solaktım.
  • ortada oturanla anlasip biii ikiiii uccc dedigimizde 3. sahsi az firlatmadik siradan disari gotumuzle. kim mi karli cikti bu isten, ortada oturan tabiki
  • çok değil 7 yıl önce siirt ilimizin güzide bir ilçesinin* köyünde bir sırada 5 bir derslikte 85 öğrenciyle sabah, bir sırada 4 ve aynı derslikte 67 öğrenciyle öğlen, toplamda da devamsızlarla birlikte 245 öğrenciyle tek başına ders işleyen bir öğretmen olarak ülkesinin gerçeklerinden uzak sanki uzak bir geçmişten bahseder gibi nostalji yapanları görünce üzülsem mi gülsem mi kestiremiyorum. hıhım evet var öyle köyler hala. hatta elektriği olmayan köyler bile var. ve evet günlerce bok attığınız, ay ışığından azami derecede faydalanmak için dolunayı bekleyen ayağı öpülesi öğretmenlerin sayesinde ayakta duruyor bu ülke. siz burada ne çok tatil yapıyor bu öğretmenler diye bık bık öterken kıçından ter damlıyor o insanların allahın dağında.
  • 80'li yılların başında benim de dahil olduğum dönemdir. 50 kişilik sınıflara yaklaşan mevcudumuz oldu neredeyse lise bitene kadar. geçenlerde memleketime gittim eş-dost akraba çocukları ile vakit geçiriyoruz kimisi yeni başlamış okula, kimisi 7-8. sınıflara gelmiş. çarpım tablosunu doğru dürüst bilmeyen, en basit genel kültür ile ilgili sorduğum birkaç soruya öyle boş boş baktılar.

    okulu ve sınıfları geçtim aile olarak ekonomik durumuz çok içacı değildi bir tane işçi 4 tane çocuk okutup, yanında ev kirası ödeyip ek iş yaparak ayrıca kooperatiften bir ev yaptırıyordu. lise bitene kadar gaziantep'in varoş diye tabir edilen okullarında eğitim gördüm. ve bugün 1 yüzyıl sonrasında internetin, mobil teknolojilerin, ekonomik olarak görece daha iyi koşullarda olanların aldığı eğitimi gördükçe kendimi şanslı görüyorum.

    bir bisiklet için yıllarca babamızın başının etini yer, bayramda bir parça alınacak kıyafet bizi ölesiye mutlu ederdi. bir tane oyuncağım vardı tenekeden bir araba. şimdi benim zamanımda oyuncakçıda bulabileceğinizden çok oyuncağı, bisikleti, akülü arabası ne bileyim okul hayatım boyunca almak isteyip alamadığımı boya kalemleri hepsi var ama sonuç nedir. mutsuz, amaçsız bir nesil.

    niteliği çoktan unutmuş, nicelikle kendini avutan bu nesil büyüyor yavaş yavaş ve bir bok olduğunu zannedip gelip burada ahkam kesmeye çalışıyor. 14 yılda 14 farklı sistem denemiş ve hala ne yaptığını bilmeyen, 3-5 yandaşının çocuğuna vekillik vermeyi milyonlarca işsiz gence umut diye iteleyen, benim 15-16 yılda üniversite dahil tutmayan okul masrafımla eğer biraz iyi eğitim istiyorsanız bir yılda sadece özel okullara ödemek durumunda kalınan bu tabloyu bir bok varmış gibi burada anlatmaya kalkan bir anlayışın çürüttüğü bir toplum var işte fazlası değil malesef!
  • şu an yurtdışında başarılar kazanan bilim insanlarımızın yetiştiği dönemdir.
hesabın var mı? giriş yap