• ufkumu iki katına çıkarmış soru.
    hatta belki de dünyanın en mantıklı sorusu.
    dalga geçmiyorum, çok ciddiyim.

    hatta öyle ki, kutsal kitaplarda mutlaka cevaplanması gereken bir soru bu.
    bu soruyu cevaplamayan kitabının kutsallığına inanmam.
    sonuçta insanı allah yarattı diyorlar di mi?
    o halde insanın sağlıklı bir şekilde en fazla taşıyabileceği ağırlığı da allahın bilmesi lazım. kendisinin bilmesi ne işe yarar? aynı zamanda bunu insanlara da bildirmesi lazım ki insanlara ağır yükler yükleyip zülmedilmesin.

    ama bu yok, ne var?
    tomurcuk memeli kızlar var.
    inci gibi bembayaz gılmanlar var.
    içki akan nehirler var.
    aman saçın gözükmesin cehennemde yanarsın var.
    ama bir insana yüklenecek en fazla yük yok.
    bir insanı kaç gün kaç saat aralıksız çalıştırabileceğin yok.
    tüm gün çalıştırdığın bir insana verilmesi gereken minimum ücret yok.

    ne var?
    sömürü var, kölelik var, iş adı altında üç kuruşa zulmetmek var, sadaka var, dilencilik var.
    kızın erkeğin yarısı kadar miras alması var, aman saçı başı gözükmesin var, aman domuz eti yemeyin var ama işçinin ne kadar alması, ne kadar ağırlığın altına sokulması, ne kadar süreyle çalışması, ne kadar süreyle dinlendirilmesi yok.

    bir inşaat işçisi geçiyor karşına dünyanın en mantıklı sorusunu soruyor ve ufkun iki katına çıkıyor. "bir torba çimento neden 50 kilo?" soru bu kadar basit ama onu bugüne kadar hiç bir peygamber soramamış. mevzu o zamanlar çimento torbası olup olmaması değil, bir insana ne kadar yük yüklenebileceğini söylememesi. bu bile söylemeyen bir din ne işe yarar? at çöpe gitsin.
  • 1 torba çimentonun 50 kiloluk paketler halinde satılmasına isyan eden işçinin sorduğu soru.

    dayı haklı. neden 50 kilo?

    video
  • türkiye'nin de taraf olduğu ilo sözleşmesine göre elle taşımada ağırlık sınırı 25 kg olduğundan, yeri geldiğinde elle taşımak zorunda olduğu ağırlıktan şikayet eden işçinin haklı isyanı.

    örneğin plastik sektöründe hammadde torbaları hep 25 kg olarak belirlenmiştir.

    düzgün işleyen iş sağlığı ve güvenliği kanunu olsa, bunun uzmanları, fabrika, şantiye sahipleri insanın halinden anlasalar zaten bu ambalajlama da 25 kg'ye mecburen inmesi gerekir.
  • yemin ederim dünyanın en haklı sorusu. işi şantiye değilde, tadilat olanlar çok iyi anlar bu durumu. yazıktır, günahtır anasını satayım. 25 kg veya 20 kg'yeçekin şunları.
  • acilin ben cimento muhendisiyim

    25 ve 50 kglik versiyonlari ile cimsa super beyaz ve kalsiyum aluminat cimentosu aka isidac 40 bu konuda farklidir

    istanbul pazarinda 25 kg gri portland cimento da bulabilirsiniz ama geneli 50 kgdir, sebebini sorarsaniz eskiden kalma bir aliskanlik. nedeni sanirim tasimanin kolay olmasidir

    25 olmasi tasima acisindan tercih sebebi olmalidir

    ps. torbali cimento tuketimi giderek azalmakta yerini yapi kimyasali urunleri almaktadir, onlar da maksimum 25 kglik paketlerde satiliyor
  • 16 yasinda bir gunde 3 ton cimentoyu, 3 gunde bir tasimis birisi olarak, sonuna kadar hakli bir istek oldugunu soyleyebilirim.
  • bir torba alçı 25 kg. 50 kg'lık çimento torbası ile aşağı yukarı aynı boyuttalar.
  • insani değildir.

    ek bilgi: iki işçi bir torba çimentoyu taşımaya kalkarsa aldıkları son yevmiye olur. işçi dostu işverenlerimiz tek başına taşıyabilen işçilerden itinayla yeni kadro kurar.
  • limak patronu kan emici nihat özdemir’in kan emici personelleri kesin linç etmiştir amcayı, şimdiden geçmiş olsun.
    evet daha önce yazıldığı gibi çeşitli firmaların 25 kg.’lık paketleri mevcuttur. bundan 10 sene öncesinde bile ergonomiye ve insan sağlığına uygunluk diyerek çeşitli fabrikalarda ürettirilmişti. lakin kapitalist sistemde ürettiğin çimento başına düşen kağıt ücretine kadar hesap yapılmış ve iyice türk’leşmiş, dolayısıyla canileşmiş inşaat şirketleriyle dolan piyasada bundan kolayca vazgeçilmiştir. bu kadar basit.
    öte yandan bu 50 kg’lık paketler çimento fabrikalarında doldurulduğu yerden genellikle hemen yandaki bir taşıyıcı banta yüklenir, sonra da bant yükleneceği kamyona kadar iletir zıkkımı...bu esnada çalışan yükleme personeli, fabrikanın paketleme ünitesi taşeronu olarak anlaşma yaptığı vasıfsız bir şirketin genelde okuma yazma bilmeyen, sendikanın s’sinden haberi olmayan bir arkadaş olur. ona 50 değil 150 kg.’da versen ses çıkar(a)maz, en fazla bel fıtığı olup, işi bırakır ve köyüne döner.
    bu videodaki arkadaş bana biraz fazla bilinçli ve bu sebeple olaydan alakasız gibi geldi. (farklı bir departmanın olayı trollemeye çalışan elemanı olabilir)
    bir ekleme de torbalı çimento üretim miktarı çok azalmış olsa da, (sevkiyat beton santrallerine dökme çimento taşıyan kamyonlara (silobus) yoğunlaşsa da ) yine de güzel ülkemin birçok şehrinin fabrikasında birçok emekçi, şu an bu 50 kg’ları tek başına kaldırıp indirmek zorunda olup, ciddi ergonomik sorunlarla boğuşmaktadır.
  • türkiyede de geçerli olan 25kg sınırına karşı neden böyle bir uygulama var gerçekten bilmiyorum. bir duvarı yapmak için minimum 2 kişi gerekir diye mi böyle yapıyorlar? eğer öyleyse çok ayıp ediyorlar.
hesabın var mı? giriş yap