• konuyla ilgilii kendi yaşadıklarımı aktarıyorum:

    ikinci evliliğimi yapmıştım ve eşimin de ikinci evliliğiydi. aradan 1 ay sonra bana karşı davranışları değişti. baştan beri gözümün tutmadığı, oynak bir kadın arkadaşının başka şehire* iş başvurusu yapacağını aynı gün akşamüstü döneceklerini belirtip onunla gitmek istediğini söyledi. ben tabi kabul etmedim. bu kadın arkadaşı bizzat gelip akşamüstü olmadan döneceklerine dair söz verdi. ben de izin verdim. ancak akşamüstü olunca çeşitli bahanelerle geri dönme işinin uzayacağını falan söyledi ve o akşam gelmedi. ertesi akşam döndü ve hiç açıklama yapmadan gitti yatak odasına yattı.

    ertesi gün konuşmak istediğimi söyledim ama tartışma çıkarıp polisi aradı. gelen polise durumu açıkladım. adam kapı eşiğinde karıma bakıp: "19 yıllık polis memuruyum ve çok değişik illerde görev yaptım. kocanızın bahsettiklerinin yüzde birine bile cinayetler işlendiğini gördüm. bence yaptıklarınızı bir daha düşünüp değerlendirin" dedi.

    ben yine insan gibi konuşup bu yaşananlarda benim ne gibi sorumluluğum olduğunu öğrenmeye çalıştım. bu iyi niyetim meyvesini verdi ve bana olan biteni anlattı.

    başka şehirde* yaşayan ilk eşi benimle evlendiğini duyunca bunu sürekli telefonla aramaya, benden boşanıp onunla evlenmesi için yalvar maya başlıyor. konuşmaları gece ben uyuduktan sonra başlayıp sabaha kadar sürüyor. ilk eşi "boşan benimle gel evlen sana 1 ev 1 araba vereceğim" diyor.

    sonunda bana bunları anlattı ve ben kendisine iyi düşünmesini, yapacağı seçime saygı duyacağımı söyledim. kendisi bana sms yoluyla eski eşine dönmek istediğini, onun imkanlarının ve yaşadığı şehrin kendisine daha uygun olduğunu yazdı. ben de medeni bir şekilde aradan çekileceğimi belirttim.

    ancak bir engelle karşılaştık. evlilik 1 yılını doldurmadan anlaşmalı boşanma mümkün olmuyormuş. avukat olan eniştem, tek çözüm yolu olarak eşimin aile mahkemesinde beni ilk eşiyle aldattığını itiraf etmesi ve bu yola boşanabileceğimizi , aldatmanın tck ya göre suç olmamakla birlikte boşanma sebebi olduğunu söyledi. ilk eşine (ev+araba) acilen dönmek isteyen karım bu öneriyi kabul etti. sabah hepbirlikte buluşup aile mahkemesine müracaat etmeyi kararlaştırdık.

    o gece karım "son gece istersen birşeyler yapabiliriz henüz boşanmadık" dese de ben salonda yatmayı tercih ettim.

    sabah uyandığımda pantolonun bembeyaz cebini dışarda görünce birşeylerin ters gittiğini anladım. yatak odasına baktığımda, cebimdeki paralarla birlikte nikahlı eşiminde uçup gittiğini anladım.

    kendisini defalarca aradım açmadı. mesaj attım ve sonunda o da mesajıma cevap yazdı: cebimden paraları aldığını, çünkü bir avukata danışma ihtiyacı hissettiğini, danıştığı avukatında kendisine beni aldattığını kabul etmemesini, yoksa aldattığı ilk eşiyle birlikte bana yüklü miktarda tazminat ödemek zorunda kalacaklarını yazdı. ilk eşine gitmek için yolda olduğunu, 8 ay sonra sonra dönüp anlaşmalı boşanacağını, başka yolunun olmadığını yazdı.

    ilk eşiyle turistik yerlerde fotolar çekilip facebook ta bile paylaştı. ilişki durumunu 'evli' den 'ilişkisi var' a çevirdi. ortak arkadaşlar sayesinde bunların da görüntülerini alıp boşanma davası açıldı. her ikimizin cep telefonuna el konulup, mesajlaşmalar bilirkişi trafından incelenip rapor halinde mahkemeye sunuldu. vodafone dan mesajlaşmalar yapılrken telefonların konum bilgileri istendi.

    benim şahitlerim yukarıda yazdıklarımı doğrular ifadeler verdi. onun şahidi hakime kadının sıkıştırmasıyla, istanbul a iş görüşmesi diye gittiklerini, 1 gece orada kaldıklarını ertesi gün döndüklerini söyledi. geceyi nerede geçirdiklerini sorunca muğlak cevaplar verdi.

    bu davalar sürerken bunun ilk eşi bununla evlenmekten vazgeçmiş. bana geldi ve "sei seviyorum, boşanmayalım" falan dedi. ben kabul etmeyince o da karşı boşanma davası açtı. 50,000 maddi, 50,000 manevi ve 1000 tl de yoksulluk nafakası talep etti.

    karar duruşmasında her zaman kadın tarafını tutmasıyla ün salmış hakime hanım eşimin maddi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerini evlilik birliğinin temelden sarsılmasında ağır kusurlu olması nedeniyle reddetti ve boşanmamıza karar verdi.

    herkes burada mutlu son beklerken 1,5 yıl sonra temyizden kısmi bozma kararı geldi. boşanmış olduğum eşim çalışmadığı için yoksulluğa düşeceğinden 400 tl yoksulluk nafasının ödenmesi gerektiğine hükmetmiş.

    yerel hakime hanım buna uymayarak kusurlu olan kadın tarafı, kesin hüküm açıklandıktan sonra aylık 200 tl ödenmesi gerekir diyerek dosyayı yeniden temyize yolladı.

    eski eşimin uyanık avukatı sanki yargıtay 400 tl yoksulluk nafakası bağlamış gibi göstererek icra mahkemesine beni verip 8000 ana para + masraflar 10,000 tl diyerek maaşa haciz koyuyor.

    karşı mahkeme açıp böyle bir mahkeme kararı yoktur deyip haklı çıkana kadar 3 ay boyunca maaşın 1/4 ünü iç ettiler. geri almak için dava bile açamıyorsun çünkü ne maaşı ne de malı var.

    6 ay kadar sonra yargıtay 200 tl nafakayı onadı. avukat hemen maaşıma aylık 223 tl nafaka kesintisi koydu. bu parayı yaklaşık 4 yıl ödedim. sonradan öğrendim ki ilk eşiyle evlenmiş. sadece bir dilekçe ile icra müdürlüğüne müracaat edip kesintinin durdurujlmasını ve mal müdürlüğüne bildirim yapılmasını belirttim. anında e devletten bakıp evlendiğine dair yazının çıktığını icra dosyama koyup kesintiyi durdurdular.

    bütün bunlardan şunu öğrendim ki sürekli işi olmayan biriyle kesinlikle evlenmeyin. adliyeler kesinlikle artık gözüme kumarhane gibi gözüküyor. o kadar şahitler, deliller, yazışmalare, bilirkişi raporları falan hepsi hikaye. en başta taraflara zar attırılsın. büyük atan kazansın. böyle yapılmış olsaydı eğer, beni göz göre göre aldatan eşime karşı belki kazanma şansım olurdu.

    edit: imla
  • editin editi: hiçbir şey değişmedi. her şey aynı tas aynı hamam.

    2 sene sonra gelen edit: şükür, değişiyor bu düzen. ömer uğur gençcan hocamızın emeği çok. sağ olsun. gerçi bu halde olmamızda da kendisinin emeği mevcut, swh.

    hukuk sistemimizin ömür kısaltan icraatlarından biri.

    evlendin, 1 senede boşandın ama ödeyeceğin nafaka ömür boyu. avrupa'da bir kadına ödenen nafaka çok istisnai durumlarda olmak şartıyla en fazla 5 sene. ya bizim devlet yurdum kadınlarının tembelliğini, tek vasıflarının vatan millet edebiyatı ile enayi ayıklayıp ömür boyu onları sömürmek olduğunu biliyor ve bu yüzden her boşanan kadın devletten yardım dilenmesin diye böyle yapılıyor, ya da bilemiyorum altan.

    haa kadınlık çok zor ama dimi, taciz falan var dimi?

    önerim: ya şuna bi üst sınır uygulaması getirin ya da nafaka için evliliğin sürdüğü süreyi baz alın. bu kadar basit.

    herkes nasıl da kadınlar okutulmuyor edebiyatı yapmış. hepiniz bir anda yozgatlı oldunuz galiba? hani şu alay edip durduğunuz yozgat. ne adamlarsınız ya. e sormazlar mı adama, istanbullu işhanı beyaz yakalısı pelinsu neden alıyor bu nafakayı o zaman diye? adam ciddi ciddi para kazanan kadınların nafaka almadığını sanıyor, ortamlarda ekşici piç işte. sosyetelerin haberlere konu davaları ne olacak? sendeyiz gültekin.

    eeh eytere bee: aga ben bekarım, valla bak. sorup durmayın yani niye boşandınız diye. hani kadın yalakası evlilik meraklısı tipler var ya, onlar akıllansın diye bu. hanımcılık akımının önde gelenlerine bir rest. olacakların fragmanı.
  • 1988'de, özal zamanında yasalaşan "süresiz yoksulluk nafakası"nın 1926'daki medeni kanunla geldiğini sanan davul tokmaklarını gösteren durum. keşke siz de boş olsanız, -1400'desiniz. boş olmaya 14 asırınız var.
  • ev hanımıyla evlenen adamın aklını sikeyim zaten bu devirde.
  • cocuk icin olani anlarim da hangi kafayla ben seninle evli kaldim bana su parayi verecen demeyi gururunuza yediriyorsunuz, iste onu anlayamam. pes.

    e: hayir, kadinim.
    e2: ve ustelik bosanmis bir kadinim.
    e3: erkek milleti hakikaten enteresan.
  • çocuk olsa anlayacağım, 3 ay evli kalmış, ortada hiç bir şey olmamasına rağmen. ömür boyu nafaka ödemeye mahkum edilmiş erkekler mevcut.
  • bütün erkek düşmanları, feminaziler, onların sancaktarları meriçler ve white knight'lar toplanmış.
    iyi ki osmanlı bitti de, sizi ordu önünde deliler diye kullanmıyorlar. cidden kafa yok lan sizde.

    bakın sizin demek istediğinizi çok güzel özetlemişler, kişisel özelliklerinden girip bel altı vurmayacağım, en azından dürüst ;

    --- spoiler ---

    haketmişsinizdir lan orospu çocukları! onu kadının gururunu kırmadan önce düşünecektiniz.
    #69859415 30.07.2017 23:20 ayrikotu

    beleş s*kerken iyiydi değil mi or*spu çocuğu?
    ödeyeceksin.
    norveç mi burası?
    bir kadının elinden "bekar" etiketini çal. sıkılınca yallah.
    biz hala geri kalmış bir toplumuz ve senin gibi kararının arkasında duramayan adamlar yüzüne kadınlara "dul" yaftası yapıştırılıyor.
    o zaman evlenmeyecektin kardeşim.
    ödeyeceksin.
    köpek gibi.
    #69859714 30.07.2017 23:35 serkoplazmikheidikulum
    --- spoiler ---

    bababa. olaya gel, laflara gel.
    burada erkeklerin sıkıntı olarak düşündüğü sorun ne?
    birlikte olduğu, olmak istediği için bir kadınla evlenen bir adamın, 60 yıllık hayatı boyunca, bir yıl yaşadığı bir olay yüzünden bütün hayatını etkileyecek şekilde para ödemek zorunda olması.

    neymiş beleş sikmişiz. illa çirkinleşelim mi?
    alın bakın bende yazabiliyorum, "aga bu karıyı arabaya aldım, götürdüm mekana. bir tabak makarnanın yarısını yedi amk beleşçisi gittik ona da 50 lira para bayıldık. neymiş soğuk kahve içecekmiş, babasının serçesinden indi de soğuk kahve içecek amk. neyse en azından gecemizi şenlendirir, gözümüz gönlümüz açılır"
    al bak beleş sikmek böyle olur. evlenerek olmaz. gerçi her şekilde pahalıya geliyorsunuz da, neyse.

    adam bir kadınla evlenmek istemiş, onunla birlikte olmak istemiş, kadın da evlenmek istemiş ve evlenmişler. kimse kimsenin kafasına silah dayamamış.
    ancak gün gelmiş, taraflardan birisi boşanmak istemiş. içerisinde binlerce değişken var bu durumun ama ayrılmak istemeleri sabit.

    adam da diyor ki, aga biz evlendik, tamam ama biz şimdi ayrılmak istiyoruz.
    ve adam bu durumda, geriye kalan bütün hayatı boyunca eski karısına para ödemek zorunda.

    şimdi sizce bu mantıklı mı? etik bir kanun mu? onurlu bir istek mi?

    bu şekilde evlenip boşanarak geçinen, milyoner kadınlar var amerika'da. bildiğiniz sektöre dönüşmüş durumda olay.
    türkiye'de yok mu? yok diyenin canını yakar, kalbini kırarım. alın örnek cümle,
    "ne olacak kızım ya, en kötü evlenirim biriyle, 2 yıl sonra boşanır keyfime bakarım, hem babamdan maaş hem nafaka derken, bir de ev falan düşerse daha ne olacak işte"

    siz nerede yaşıyorsunuz bilmiyorum ama titreyin kendinize gelin.
    saçmalıyorsunuz zira.
  • hiç nafaka alan erkek var mı diye merak ettiren olay.

    bu arada problemi baştan çözmek için (bkz: evlilik sözleşmesi)

    edit: beyler sözleşme bir boka yaramıyormuş nafaka için.
hesabın var mı? giriş yap