• savaş değildir o. olsa olsa it dalaşıdır. 2 nato müttefikinin halen daha birbirleriyle savaşacağını düşünmek cahillikten öte bir durum değildir. hadi iki ülke de nato'dan ayrıldı diyelim; yunanistan, kendisinden kat be kat büyük olan türk ordusuyla savaşa girmeye götü yer mi, bitmiş ekonomisiyle?

    keza, yunan ekonomisinden beter olan türk devleti böyle bir savaşa girer mi? bunu bilen yunanistan nato'dan ayrılır mı? nato'dan ayrılacağı an, rusya ittifakına geçmesi neredeyse kesin olarak bakılan türkiye'yi, nato bırakır mı? tüm bunların haricinde abd, türkiye'deki üslerini kapatmaya razı gelir mi?

    yani yunanistan ile savaş ihtimali yüzde sıfır'ın altındadır. oyna devam.

    edit: arkadaşlar mesaj kutumu “ama kıbrıs harekatı” diye doldurmayın rica ediyorum. kıbrıs’ta savaş olmadı. rumlar, türk tarafına girince türk askerleri de kendi topraklarımızı koruma amacıyla çıkarma yaptı ve ayrıca, biz orada bağımsız rum devleti ile karşı karşıyaydık ve rum devleti de nato üyesi değildir. zaten araya da büyükler girince konu kapanmıştı. o harekattan sonra da, yunanistan nato’dan ayrılmış ve 6 yıl sonra tekrar geri dönmüştür birliğe.
  • suanda yunanistanin akdenizde yaptığı şey izmiri işgal etmeye çalışmasından farksızdır. durumun ciddiyetini anlamak gerekiyor. evet erdoğan ve partisine oy lazım ekonomik olarak cok kötü yönetiliyoruz ama bu mesele hükümetin de üstünde bir mesele. 100 yillar sonrasini ilgilendiriyor.

    evinize hirsiz girip sizin evinizi gasp etmeye çalışıyor ama siz aile bireyleriyle kussunuz diye hirsizla kavga etmeyin evde para yok bunlar hep şov diyorsunuz. suan her seyi secimlere baglamak buna benziyor.
  • yunanistan'ın içinden geçeceğiz, onlara patlayacağız, türk'ün gücünü görecekler... siz savaşı ne sanıyorsunuz lan? zannedersiniz afrika kabilesiyle savaşacağız. habire gaz verip duruyorlar.

    arkasına natoyu almış süper güç abd bile ırak gibi bir ülkede trilyonlarca dolar ve onbinlerce asker kaybetti. iki profesyonel devletin savaşıp, galip çıkanın olduğu savaş yoktur. her ikisi de kaybeder. tek farkı biri daha çok kaybeder. aklınızı başınıza alın ve iktidarın olayları diplomatik yollarla çözmeye çalışmasına yardımcı olun. iki ülkenin de ekonomisi sallantıda; vatandaşları da ruhsal açıdan bitap durumda. olası bir savaş her iki ülke için de telafisi olmayan yıkıcı etkiler yaratır. bunun senin benim particiliği yok, vatan millet sakarya edebiyatını en sona bırakın.
  • ya yıllarca ulan bu milletin bi kısmı nasıl oldu da amerikan mandası, ingiliz mandası istediler, toprağına göz dikenlere ses etmediler, gazetelerinde mustafa kemal için deli bu, hareketi için siz kimsiniz ağbi ingiliz'e fransız'a kafa tutacaksınız dediler diye düşünüp dururdum. bi de bunları söyleyenler şehirli ve eğitimli beyefendiler. gelgelelim aynısını okuyorum şu an. aynı lafları okuyorum lan akıl alır gibi değil. bi de iki nato ülkesi mi savaşır ağbi yazmışlar. kıbrıs'ta ebenizin şeyini mi tıraşladık? nato ülkesini tıraşladık. hiçbir şey de yapamadılar.

    oğlum bakın edevleti açtım baktım ben. iki tane dedem şehit zaten onu biliyorum. bi tane daha çıktı. büyüklere sorduk, ha evet o da şehit dedi lan. adam kuvayi milliye şehidi.

    ali kemal diye eski bakan var abicim. bu adam gazetesinde ingiliz mandasını ve ermeni hareketini destekliyor bu köpek, bunların ortak özelliğidir bu ayrılıkçı hareketleri desteklemek. kurtuluş'ta kaçmaya çalışırken izmit'te dedemler infaz ediyor bu haini. adamın torunu ingiliz başbakanı şimdi. bak buraya yazarken dikkat edin devran döner kaçacak yer ararsınız.

    akp ne olm, akp bugün var yarın yok. akp mevzusu bizi ilgilendirir. ama yunan oraya konarsa bir daha ne meral ne mansur ne ekrem ne babacan ne davutoğlu bi sikm yapamaz. evet siyasi beceriksizliklerinden bu hale geldi. ama durum bu. elimizdeki kartlar bunlar.

    bu tip işlerde gereken neyse onu yaparsın. bugün mebini verirsin yarın kıbrıs'ı ister, öbür gün kürdistan'ı ister bu orospu çovukları. akp soktu o çıkarsın demekle olmuyor o işler. şimdi onlarca gemide asker ölmeye hazır bekliyorken, evlerinde aileleri, çoluğu çocuğu, eşi, annesi babası endişe içinde uykusuz kalıyorken sizin buraya gelip gündemi değiştirmeye çalışıyor, şimdi döviz ne olacak demeye hakkınız yok. ne demek lan bu, hiç için mi tehlikeye atlıyor bu insanlar.

    ab ülkesiymiş. ab dediğiniz şeyin miadı en fazla 30 yıl olan birbirinden nefret eden ülkelerin kurduğu ekonomik işbirliğidir. 80 milyonluk pazarı silip atmaktansa 15 milyonluk tembelleri sikip atmayı yeğlerler iş oraya geldiğinde.

    frankofon dalyarakları sizi, kemalistim diye karı kız toplarsınız kadıköy kafelerinde. mustafa kemal ülke bitap haldeyken, yöneticileri memleketi gavura peşkeş çekerken 7 millet çoluğun çocuğun ırzına geçerken, ülkenin sözde eğitimlileri milletin cesaretini kırarken, azınlıklar silahlı terör estrirken "padişah da damadı yönetici yapmasaydı kardeşim bana ne" mi dedi.

    anca dövmesini yaptırırsınız...
  • ıki nato uyesi savaşamaz diyenler kıbrısta futbol musabakası mı yapıldı? kardakta tatsız olayların eşiğinden nasıl donuldu onu hatırlasın. bi mermiye bakar ortalık karışır. çöken ekonomiyi de savaşa ve virüse bağlarlar.

    edit: şimdi gelen mesajlar üzerine düzeltmemizi yapalım. o dönem yunanistan natoya üye değilmiş.
  • stratejist george friedman “bir donanma gücü oluşturmak, gerekli teknolojiyi üretmek için değil, ama iyi amiraller ortaya çıkaran birikmiş bir tecrübenin devredilmesi gerektiği için, nesiller alır.” demiştir.

    şimdi anladınız mı balyoz’un, ergenekon’un, deniz kuvvetlerine kurulan kumpasların sebebini?

    ruhunuz şad olsun mavi şehitler.

    (bkz: murat özenalp)
    (bkz: cem aziz çakmak)
    (bkz: ali tatar)
    (bkz: özden örnek)
  • atatürk'ü zerre tanımayan kişilerin atatürk'ü konuşarak değerlendirmeye çalıştığı ihtimaldir.

    atatürk hayatının hiçbir döneminde barışçı bir politika izlememiştir, hiçbir döneminde böyle bir şeye rastlayamazsınız. atatürk savaşın içinde doğmuş, savaşın içinde büyümüş, savaşın içinde yükselmiş, savaşın içinde ölmüştür.

    atatürk'ün etrafıyla yapmış olduğu anlaşmalar, ortaya sürmüş olduğu "barış" kelimeleri bile savaşın içindedir. atatürk'ün isteği etrafındaki ülkelerde düzenin kurulması, türkiye'nin güvende olmasıydı. bu ülkelerle de sorun yaşamamasıydı ülkenin. bu durumu barış için yapmadı, türkiye'nin güvenliği için yaptı. türkiye'nin güvenliği için başka bir mücadele içindeydi.

    suriye meselesinde türkiye yeni yeni gücünü toplamışken fransızlara nasıl baktığına, fransızları nasıl tehdit ettiğine bakarsanız atatürk'ün barışçıl bir politika yerine "barışçıl gözüken" ama aksine saldırgan bir politika izlediğini görürsünüz. "fransızlar aklını başına alsın" çok barışçıl bir söz değil bence. tanıdık geliyor mu bu barışçıl gözüken saldırgan politika? bugün bütün süper güçler aynı politikayı izlemektedir.

    atatürk çağının çok ötesinde bir liderdir. inanılmaz bir insandır fakat ne yazık ki kendi milleti tarafından tanınmamakta, bilinmemekte veya yanlış tanınıp bilinmektedir. kolunuza atatürk dövmesi yaptırınca, sosyal medya hesaplarınızdan atatürk fotoğrafı paylaşınca, akp'ye oy vermeyince atatürk'ün izinden gitmiş, atatürk'ü anlamış olmuyorsunuz. atatürk hakkında kitap okuyun. okumak zorundasınız. okuyun da hayata bakış açınız değişsin biraz, atatürk'e bakış açınız demiyorum bakın hayata bakış açınız diyorum.

    "yurtta sulh cihanda sulh" cümlesine gelince, bu cümle kullanılarak atatürk barışçıl gösterilmeye çalışılıyor. ne demiş atatürk? sevr'i kabul edelim savaş olmasın mı demiş yoksa vatan toprağı saydığı topraklardan düşmanı çıkarana kadar savaşmayı göze mi almış? o dönem bir de ülke aralıksız savaşıyordu, aralıksız savaşın içindeydi. milyonlarca insan öldü. ordusu dağıtılmıştı. elinde hiçbir şey yoktu. ben şunu anlıyorum: bugün "savaş olmasın" diyen güruh yüz yıl önce yaşasaydı vahdettin'in arkasına dizilip "barış olsun, ingiliz çok güçlü, mustafa kemal hayal görüyor" diyecekti. siz atatürkçü değilsiniz, atatürk'ün "iç düşman" olarak görüp savaştığı, ezdiği cephenin torunlarısınız. sizin dininiz değişti, tipiniz değişti ama zihniyetiniz değişmedi. general harbord sivas'ta mustafa kemal ile konuşurken mustafa kemal'i müttefiklerinizle yenemediklerinizi şimdi dağılmış bir orduyla nasıl yeneceksiniz diye uyardığında mustafa kemal "biz emperyalist pençesine düşen bir kuş gibi yavaş yavaş aşağılık bir ölüme mahkum olmaktansa babalarımızın oğulları olarak vuruşa vuruşa ölmeyi tercih ediyoruz." demiştir ve savaşmıştır. mustafa kemal barışçı değildir, olmamıştır.

    türk donanması bugün vatanını savunmak için doğu akdeniz'e inmiştir. görüleceği üzere yunan bizi sıkıştırmak istemektedir. akdeniz'e en büyük kıyaya sahip olan biz de hakkımızı savunuyoruz. 100 yıl önce yunan'ı üstümüze itip batı anadolu'yu işgal etmeye çalışanlar, bugün deniz sınırlarımızı işgal etmeye çalışıyor ama mustafa kemal atatürk'ün ülkesi elbette buna izin vermeyecek.

    araştırma gemimizi kendi deniz sınırlarımıza gönderdik, eğer kendi deniz sınırlarımız üzerinde araştırma gemimizi vurmaya niyetliyse yunanistan bu savaş ilanıdır ve türk ordusu bu savaş ilanını yanıtsız bırakmayacaktır. yunanistan'a unutmayacağı günler yaşatacağımız aşikardır. deniz sınırlarımızı işgal etmeye, vatanımıza saldırmaya çalışan yunanistan'ı barışçıl olmaya çağırın, kendi deniz sınırlarında olan türk ordusunu değil.

    "yunanistan tek başına mı?" diyenler var bir de. olmasın. sahipleri karşımıza çıkabilecek kadar güçlü mü? hadi çıktılar bileğimizi bükebilecek kadar güçlüler mi? türkiye'nin ne batıya ne güneye (avrupa birliği - arap birliği) eyvallahı yoktur. koalisyon kurup gelebilirler, bu hamleleri tarihimize yeni bir zafer eklememize yarayacaktır ama ne yunanistan bize kafa tutabilecek ne de sahipleri karşımıza çıkabilecek çünkü güçleri yetmiyor. güçleri yetiyor olsaydı bu mesele buraya gelmezdi, ordu akdeniz'e inmezdi; suriye'nin kuzeyine operasyon yapamazdık. suriye'nin kuzeyine girdiğimizde karşımıza aldığımız ülkelerle doğu akdeniz'de karşımızda olan ülkeler aynı. kafalarına vura vura yaptık. operasyonu da bunlar değil abd+rus baskısı durdurdu. rusya olaya müdahil olmasa abd baskısı da yeterli değildi.

    bir de şey gördüm "savaşa girersek ırak ne olur, suriye ne olur, libya ne olur" gibi, hepsinde aynı anda savaşacak orduya sahibiz. olmadı mı, gücümüz yetmedi mi? çekilmeyeceğiz. ne ırak'tan çekileceğiz ne suriye'den ne libya'dan. suriye'de ve ırak'ta kara sınır güvenliğimiz için libya'da deniz sınır güvenliğimiz için bulunuyoruz. gücümüz yetmiyorsa sınırlarımızı korumak için topyekün savaşa gireriz. dedelerimizin torunları, babalarımızın oğulları olarak savaşa savaşa ölürüz gerekirse.

    biz mustafa kemal'in askeriyiz, onun izindeyiz, onu yaşatacağız. onun kurduğu emperyalistlere diz çöktüren bu devlet, 100 yıl sonra da aynı misyonu üstlenmiştir ve başarıyla yerine getirecektir. tabii karşımıza çıkmaya cesaret edebilirseler.
  • muhalifmiş başlığı açan suser, yersen. bu ülkede savaş konuşulsun, ırkçılık, din, siyaset bulaşmış futbol, bölücülük konuşulsun. yeter ki yaşayan halkı fakirleştirenler konuşulmasın.
  • bu sondajı ne pahasına olursa olsun yapmalıyız. eğer yunanistan savaş istiyorsa buyursun. bakin ben savaş heveslisi değilim ancak türkiye'nin ırak'ta, suriye'de , kafkaslarda çevrildiğini anlamazsak çok büyük hata etmiş oluruz. yunanistan'a bu şımarıklıgi reva gören güç doğu akdeniz'de de bizi sıkıştırmaya çalışıyor. bunu yarmamiz gerekiyor. doğu akdeniz'den taviz vermek anadolu'dan taviz vermektir. bu konu hükümetler üstüdür ve kimse şu parti,bu parti,yok krizi kapatma hevesi gibi abuk yorumlar yapmasın. komik olmasınlar. bu türkiye'nin bekası meselesidir. savaşsa savaş yeter artık bu yunan şımarıklıgi. eğer bir şeye kalkışırlarsa en sert cevabı verelim yoksa burnumuzun dibine el koyacaklar. artık birileri araya girdi diye geri adım atmayalım,yeter artık.
  • "yar ve yardımcı" birinci girdiden geldiğine göre savaş çıkmaz.
hesabın var mı? giriş yap