• ülkenin son 10 yılında yaşanan felaketlerin çok daha azı ecevit ve demirel'in zamanında yaşandığında siyasal islamcılar ecevit ve demirel'in kısırlığından, dinsizliğinden, masonlugundan başımıza bunlar geliyor diyorlardı. şimdi başımızda 3-4 çocuklu, "dini bütün, abdestli, alnı secdeliler" var ve ülkede yaşanmadık felaket kalmadı. ikiyüzlü siyasal islamcılardan hiç ses yok.
  • az önce bir twit okudum, sadece 1 helikopter çalışıyor insanlar çamurlu suyu seyreltip içmeye çalışıyor yazmış bir kişi.sonra yardım kampanyası başlatıldığını okudum.sonra aklıma geçen hafta somaliye verilen 30 milyon dolar geldi.
    sonra dedim ki senin öldüğün gün anam babam ölse yine de o günü hayırla yad ederim.başımıza gelmiş en büyük felaket sensin.
  • tespitlerim:
    - bozkurt ilçesi tamamen dere yatağına inşa edilmiş.
    - baraj kapakları patlamış tüm ilçe sel altında.
    - 60-70-80-90'larda inşa edilen hidro elektrik santrallerin kapakları patlamazken akp döneminde ihale usülü yapılan barajın kapakları neden patlıyor ?
    - sayın cumhurbaşkanımızın birkaç gün sonra gelip selzedelere çay atması ile tüm sorunların çözüleceğini düşünüyorum.

    herkese geçmiş olsun.
  • anadolu’nun unutulmuş şehri kastamonu’nun başına gelen felaket. ekonomisi zayıftır. ılgaz dağı dışında çok turist çekmez. nüfusu yaşlıdır. özellikle kırsal kesimde neredeyse hiç genç yaşamaz.

    askerliğimi orada yaptım. merkezinden kırsalına ayak basmadık yerini çok bırakmadım. hatırladığım kadarıyla anadolu’nun en çok köy barındıran ilidir. öyle mezralar öyle köyler vardı ki sanki zaman 20 yıl önce durmuş gibiydi. bir kapıyı çalana kadar oralarda insanların yaşadığını bile farketmezdiniz.

    kastamonu kurtuluş savaşında en çok şehit veren ildir. bu bir tesadüf değil, insanı pek şikayet etmeyi isyan etmeyi sevmez. fedakardır. halinden çok yakınmaz.

    şimdi “bunları neden yazdın? ne alaka?” dersiniz…

    diyorsunuz ya neden gündem olmuyor diye. belki yaz turizmi yok diyedir, belki ünlülerin orada evleri yoktur diyedir. belki yolunuz bir gün oralara düşmez diyedir.
  • kubilay kaptan twitter'da bu selin yağışla olmayacağını, bu durumun normal olmadığını açıklamış.

    "1992'de itü'de bana "dolusavak"ın ne olduğunu anlatan hocamı dinlerken ondan 29 yıl sonra televizyonda dolusavağın ne olduğunu anlatacağım en son aklıma gelen şey olurdu.

    ne yazık ki bugün yollar, barajlar, binalar vb yapılar son derece düşük kaliteyle, kontrolsüz yapılıyor.

    gelelim daha önemli konuya. bakan dedi ya, hesler de mağdur durumdadır, diye.

    üstü örtülen büyük bir suç var bence:
    ezine çayı üstünde iki adet hes barajı var.
    biri bozkurt’ta diğeri ise daha uzakta. ezine’nin karadeniz’e döküldüğünü de belirtelim.

    olan şudur:

    yağmur yağar. barajın arka tarafında su birikmeye başlar. yağmur devam ettikçe birikme devam eder. artık sular baraj gövdesinin üst kotuna yaklaşmaktadır. işte bu durum için barajlarda dolusavak dediğimiz su tahliye sistemleri devreye girer.

    ancak gelin görün ki hes barajlarının büyük çoğunluğunda dolusavak yoktur, yapılmamıştır. dolusavak olmadığı için baraj gövdesinin arkasında biriken sular kapaklar açılarak serbest bırakılır.

    binlerce metre küp su büyük bir hızla, önüne gelini içine alarak karadeniz’e doğru akmaya başlar. kârlarından olacaklar diye dolusavak yapmayanların ve bunu zorunlu koşmayanların, denetlemeyenlerin nelere yol açtıklarını görüşlerinize bırakıyorum. "
  • zamanında solcular hes'lere karşı eylem yaparken birileri çıkıp bunlar istemezükçüler bunlar köprüye de karşı çıktılar diye höykürüyordu.
    oysa o solcuların akıl bilim adına konuştuğunu, gerçekte bu toprakların çıkarını savunduğunu kabul etmek istemiyordu.

    her seferinde olduğu gibi bu seferde de yanlışın bedelini canlar ile ödüyoruz :-(
  • reisimizin çay atması ile düzelecek felakettir.

    edit: hayatını kaybeden vatandaş sayısı son olarak 82'ye yükselmiş. ölenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.
  • dün bir esnaf bağlandı tv'ye felaketin hemen ardından. restorant işletmecisiymiş orada. dükkanı yukarıda kaldığı için kurtulmuş. dedi ki "baraj kapakları ile ilgili duyuru gelmedi mi?" sorusuna cevaben:

    "emniyet çağrı yaptı, alarm verdi baraj kapaklarıyla ilgili. 10 dakika geçti geçmedi sel geldi zaten ".

    hala utanmadan "hes barajıyla ilgisi yok" diyorsunuz.

    ne kadar kötüsünüz laaan!
  • bakan soylu'nun açıklaması üzerinden konuşacak olursak, tomruklar baraj oluşturmuşlar bir köprüde, oradan sonra sular sağa sola doluşmaya başlamış. yağış çokmuş...
    1) böyle bir bölgede yoğun yağışlarda sel oluşmaması için teraslama yapılmış mıdır?
    2) ağaçlara ne oldu?
    3) sel önlemlerini normal yağışlar için alınan bir şey mı sanıyordunuz?
    edit: ayrıca çıkan oy oranını yazmamıza içerlemiş duygusal yazarlarımız var. üzgünüm, 20 yıllık serüvenimizin ilk 15 yılını yaptıkları seçimlerin sonucu olsa da bu halk için mücadele ederek harcadık. (öncesi de var.) üstelik hiç bir şekilde seçimlerini de yargılamadan. hala doğa için bir şeyler yapmaya çalışanlara provokatör diyip, hükümetçilik oynayanlarla kurabileceğim bir bağım yok. empati kurmaya da artık gücüm yok.

    sakın ama sakın duygu sömürüsü yapmayın. seçimlerinin sonuçlarını herkes yaşar. ve kendi tercihlerinin sonuçlarıyla yüzleştiklerinde de kimseye bir laf söylemeye hakları yoktur. tıpkı senin gibilerin de bir tek laf söylemeye hakkı olmadığı gibi! evet %76,60 ile seçtikleri akp li cumhurbaşkanı var başlarında. evet, doğaya hesapsız rant için müdahalenin sonuçları bu. sevinmedim, aksine hepinizden daha fazla kahroldum çünkü bunu üstüne basa basa anlattık! yağış çok gelirse tutmaz dedik, ağaçlandırma yapılsın dedik, dere yataklarıyla oynanmaz dedik. dere yataklarına ev yapılmaz bırakın doğal kalsın dedik, dedik, dedik. ulan dayak yedik! yine söyledik, kovulduk, yine söyledik. sabah söyledik, akşam söyledik, gazeteye yazdık, dergiye yazdık, bilimsel makale yazdık, biz bunu her yerde anlattık! dinlemediniz? ne yapayım oy oranını vermeyeyim mi?

    iğrenç bir şey yazacağım, selde yok olduğu söylenen ilçe bozkurt %76,60 ile erdoğan'a oy vermiş. şimdi sakın bana yok felaket zamanı, yok siyaset mi konuşulur geyikleriyle gelmesin kimse.

    hes var orada. baya da destekledikleri, öve öve bitiremedikleri. bu işin fıtratında var kardeşlerim. takım tutar gibi parti tutarsan sonuçları biraz böyle oluyor.

    dere yatağını bina doldurup, doğayı tahrip edersen, sana doğanın işleyişiyle oynama diyen adamı, hes denilen yıkım projelerini engelleyelim diyen adamı dışlar, dinlemezsen, belki bir bildiği var diye iki dakika düşünmezsen sonuçlar ortaya çıktığında bunu sayfalarca anlatan insanlara bir tek kelime etme hakkın olmaz.

    içim yanıyor mu? evet.kaybolan çocuklar için çok ama çok üzgünüm kelimelerim yetmiyor. gözlerim doluyor. fakat kar hırslarıyla doğanın dengesini alt üst edenleri siz desteklediniz.
    şimdi de gün siyaset günü değil diyenler türemiş, nedir abi bu gün konuşmayacaksan, tam da bu yapılamayanların, beceriksizce yapılmış olanların sonucunu gördüğümüz bu gün üstüne gitmeyeceksek ne zaman gideceğiz?

    ha bu arada sakın birlik beraberlik mesajlarıyla gelmeye kalkmayın. yok öyle bir dünya. yine ıban verildi, yine halktan yardım istendi. isteyen bağış yapsın.

    oy verip, tepeye çıkardıkları, ülkeye sanki padişah seçer gibi davrandıkları partili cumhurbaşkanı orada. elbet uzatır yardım elini, çay mı atar ne yapar bu sefer bilmiyorum.

    baya baya dehşet bir biçimde, bir kenti silip süpüren felaket. yalnız buradan da muhalif kesime laf diyen çıkarsa ana avrat söverim. haberi olsun.
  • gündüz vakti, çoğu insan sokakta, esnaf dükkanında, araçlar yollardayken, iki üç dakika içinde ilçe su içinde kalıyor. 3 metre kadar yükseliyor ve sadece 17 kişi ölüyor!

    apartmanlar yıkılıyor, araçlar akıntıya kapılarak üst üste yığılıyor, tüm evlerin zemin katlarına aynı anda su doluyor ve hızla 1. ve 2. kata kadar çıkıyor ve sadece 17 kişi ölüyor!

    tüm bunlar olurken bir iki kanal dışında felaket görmezden geliniyor. sadece 17 kişi ölmüş ve bir kişi de kayıpmış!

    yahu kimi kandırıyor bu medya? sadece kameraya yakalanan sahnelerde suyun üzerinde yüzen cesetler var. yüzlerce kayıp insan var.

    koca ilçenin içinden tonlarca azgın su geçmiş ve henüz afet bölgesi ilan edilmemiş.

    neden? kastamonu sadece şivesiyle dalga geçilen, onun dışında akla gelmeyen bir şehir olduğu için mi?

    bir ülke medyası böyle bir afete nasıl gözünü yumar, anlamak mümkün değil. nedir gizlenmek istenen, bilmiyorum. tek bildiğim bu kastamonu için selin üzerine gelen ikinci felakettir.

    yazıklar olsun!

    farkında mısınız, bozkurt'tan bir tane bile " mallar su içinde kaldı, zarar büyük" diyen esnaf videosu yok. çünkü muhtemelen esnaf kalmadı ilçede, içindekilerle beraber bütün çarşı suya karışmış.

    kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmazmış. kastamonu bu felaketi ve ardından gelen ilgisizliği unutmayacak. unutamayacak.

    onlar suyla boğuşurken prenses diana'nın 40 yıllık kokuşmuş düğün pastası haber yapıldı lan! nasıl unutsunlar?
hesabın var mı? giriş yap