• bu deprem bizim ülkemizde yaşansaydı "11 mart 2011 marmara depremi" diye bir başlık bile olmazdı.
  • ülkede yaşayan yabancılar için tsunami uyarıları (ve diğer tüm uyarılar) japonca ile birlikte ingilizce de yapılıyormuş. 1983'te sadece japonca yapılan uyarıları anlamadığı için tsunami'den kaçamayan isviçreli turistler olmuş, o yüzden bu konuda çok hassasmışlar.

    küçük bir detay ama bence çok önemli bu. geçmişten ders alabilmek, insanlığı en üst seviyede öncelikli tutmak. japonya'yı bu yüzden seviyorum.
  • insana korku ve hayranlık duygularını bir anda yaşatıyor. doğanın gücünü görüyorsunuz, hiçbir teknoloji, kuvvet doğanın karşısında duramıyor. japonlar, dünyadaki en gelişmiş medeniyetlerin başında geliyor ama onlar bile depreme karşı ne kadar dirençli olsalar da tsunami karşısında çaresiz kalıyor. okyanus geliyor her şeyi bir anda yutuyor. doğa, istediği zaman istediği gibi gücünü kullanabiliyor. gerçi bu tür jeolojik, sismik, meteorolojik neyse artık vs. olayların hepsini doğanın intikamı gibi algılamak biraz salakça tabi ama bu vesileyle gücünü görmüş oluyoruz yani sonuç olarak.

    bir de tabi ki japonlar. saygı ve hayranlık duymamak mümkün değil. adamlar çok çalışarak, kafalarını kullanarak bütün doğal veya insan kaynaklı her türlü probleme karşı dimdik duruyorlar. deprem mi dersin, tayfun mu dersin, tsunami mi dersin, verimsiz topraklar mı dersin, atom bombası mı dersin ne varsa görmüş, yaşamış, halen yaşamakta olan insanlar, bütün dezavantajlarına rağmen disiplinle, azimle işin içinden çıkmışlar, umarım bundan da çıkacaklar.

    şimdi düşünüyorum, bu adamların sahip oldukları (teknoloji, güç vs.) şu anda başka bir ülkenin elinde olsa, mesela abd, rusya veya herhangi bir arap ülkesi olsa* tüm dünyaya "alayınızı skerim lan akıllı olun" mesajı yollayıp dururlar her fırsatta. lan adamlar biraz kassa robotlardan ordu yapıp dünyayı ele geçirirler anasını satayım, yaparlar mı yaparlar. ama yapmıyorlar işte, bir o kadar naif, bir o kadar düzgün ve çalışkan insanlar. ben bu açıdan bu millete inanılmaz saygı duyuyorum ve bu sıkıntıyı da en az kayıpla atlatmalarını yürekten diliyorum.
  • adamlar aşmış abi. ülkede 7.9 şiddetinde bir deprem oluyor ne bir panik var ne bir camdan atlama. bizim burda 5.1 şiddetinde bi deprem oldu 70 kşi camdan atlayıp kafasını gözünü kırdı. ne diyelim geçmiş olsun.
    bu arada deprem büyük hasar göstermedi ama tsunami vuracak gibi.

    edit : ne yazık ki tsunami çok feci vurdu. daha önce canlı olarak böyle bir felaket izlememiştik yani tarihe tanıklık ediyoruz. 4 metrelik dalgalardan kaçan arabaları izlemek çok üzücü.

    edit 2: bu arada başlık başıma kalmış. ek bilgi verelim. yerel saat ile 14:46'da 8.9 büyüklüğünde meydana gelen depremdir. daha önce depremin büyüklüğü 7.9 olarak açıklanmıştı fakat abd jeoloji merkezi 8.9 olarak duyurdu. yani dünyanın en büyük 5.depremini görmüş olduk.
  • baştan belirteyim, benim hattım fenercell. yani turkcell'le alakası yok.
    turkcell, japonya'daki bütün müşterilerini tek tek arıyormuş. ulaşabildiklerine ihtiyaçlarını soruyormuş. hatlarına ücretsiz olarak yükleme de yapıyormuş vs.
    belki diğer operatörler de yapıyordur bilmiyorum. ama gerçekten çok düşünceli bir davranış. tebrik ederim.
  • orada onbinlerce insan ölmüş; milyonlarca insan gıda, elektrik, temiz su, barınma sıkıntısı çekiyor; nükleer santraller patlama tehlikesi altında; ortalığa sadece yakın bölgede değil, komşu ülkelerde, belki ülkemizde bile etkili olacak, etkisi yıllarca sürecek radyasyon bulutları saçılmak üzere; insanlık tarihinin en büyük facialarından biri yaşanmış, ama bütün bunlar bir dansözü ayağından vurduracak kadar acımasız, kerameti kendinden menkul bir türkücünün başına gelenler kadar ilgilendirmiyor türk halkını.
  • söylendiği gibi 8.9 ise depremlerin ölçülebildiği tarih olan 1900'den bu yana en büyük 5. deprem.

    en büyüğü için (bkz: 22 mayıs 1960 şili depremi)

    zöge: 1900 öncesini vermedim diye oluyor bunlar. eminim.
  • "lan bu deprem türkiye'de olsaydı" klişesinden bıktık biliyorum ama 8,9'luk bir deprem türkiye'ye için "format c:/q" komutuyla eşdeğer olurdu büyük ihtimalle.
  • sözlükteki ve başka mecralardan sözlüğe aktarılan yorumları okudukça kendimden geçiyorum; yok türkiyede olsa şöyle böyle, buraya nükleer santral kurmak istiyorlar al bak ne oldu orda burada da olabilir, türkiye'de tsunami!!, nerden biliyorsun burada öyle deprem olmayacağını bik bik, bu deprem türkiyeyi etkiler mi (17 ağustos depreminde buradaki fayın bir ucu japonyada demeye başlamıştı millet), burçlara etkisi ne oldu gibisinden yorumlar. fakat böyle olması da gayet normal, çünkü internet hayatımızın bir parçası oldu artık. bundan 8-9 yıl önceye kadar internet türkiyede belli bir kesime hitap ediyordu, elit demiyelim de; bazı şeylere daha meraklı olanlar. (diğer bir çok kişinin internetin varlığından bile haberi yoktu) ve o yıllarda forumlarda takılan insanların yaşadıkları deneyimler ile günümüzdekiler karşılaştırılamaz bile...

    şimdi ise bakıyoruz, herkes internette, her isteyen sözlüklerde yazıyor falan. fakat insanlar bırak araştırmayı, bir şeyi öğrenmeyi, iki satır üstte yazılan şeye bile bakmıyorlar. sadece yazıyorlar. aynı yorumdan 50 tane olsa, bir 50 tane daha yazılabiliyor. nette girilen her ortamda millet bir şeyler kusuyor.

    olmaz arkadaşım, türkiye'de 8,5 gibi bir deprem olmaz. çok zor yahu. bunu bilmek için de üstün bir zekaya sahip olmaya gerek yok, biraz araştırma yapsan yeterli olur. bu büyüklükte depremlerin ancak tektonik plakaların kesiştikleri yerlerde olma ihtimali vardır, ki onların da hepsinde değil.* japonya'da niye sürekli böyle büyük depremler oluyor; çünkü pasifik levhası ile kuzey amerika lehvası birbirlerini itiyor.* pasifik plakası filipin ve kuzey amerika plakasının altına girip mağmaya yöneliyor o tarafta.* kuzey amerika ve filipin levhası da sırt veriyor ki japonya'nın kendisi de bu nedenle oluşan bir yer.*

    http://www.nytimes.com/…mage-in-japan.html?ref=asia

    izlanda'da niye yanardağ faliyetleri çok fazla; çünkü orada da avrasya plakası ve kuzey amerikası birbirlerinen ayrılıyor, izlandayı ortadan ikiye bölüyor.* bu da magma yüzeye daha rahat çıkmasını sağlıyor. iki plaka ayrılırken aradaki boşluğu dolduruyor.*

    uzun zamandır san francisco'da da çok büyük bir deprem bekleniyor.(bkz: 18 nisan 1906 san francisco depremi) yine bakıyoruz pasifik plakası ile kuzey amerika plakasının sürtünmesinden kaynaklı.** ve san francisco'da binaların ve şehrin depreme dayanıklı inşa edilmediği gerçeği var japonya'dakinden farklı olarak.

    şunu da altına basa basa belirtmek lazım ki, japonya'da deprem (japonya meteoroloji ajansı cuma günü meydana gelen depremin büyüklüğünü 9,0 olarak düzeltti) ülkenin tarihinde gördüğü en büyük deprem fakat bu hasarın çok büyük bir kısmını deprem değil de tsunami verdi japonya'ya.

    depremin ardından gelen tsunami nedeniyle miyagi'de 10bin kişi kayıp, öldükleri tahmin ediliyor. (miyagi deprem'in merkez üssüne en yakın yer) ve tsunami kıyıları vurduktan sonra milyonlarca kişinin makarna ve pirinç yiyerek ayakta kalmaya çalıştığı, su ve elektrik sıkıntısının çekildiği edinilen bilgiler arasında. ülkeyi depremin vurmasından sonra en az 1 milyon 400 bin hane susuz, yaklaşık 2.5 milyon hane de elektriksiz kaldı. kırsal yerlerde etrafı suyla çevrili ulaşılamayan büyük alanlar bulunuyor. kamu yayın kuruluşu nhk, 380 bin civarında kişinin acil durum sığınaklarına tahliye edildiğini, bu sığınakların çoğunda da elektrik olmadığını duyurdu.

    japonya'da deprem öncesi ve sonrası görüntüleri karşılaştıran bir link.
    http://www.abc.net.au/…n-quake-2011/beforeafter.htm

    *bunlar da deprem sırasında çekilen bazı videolar.
    alışveriş merkezi: http://www.youtube.com/watch?v=x9qnzgy0qxw
    metro çıkışı: http://www.youtube.com/watch?v=noywqm15fam
    evde: http://www.youtube.com/watch?v=gdrx8wmty-4
    tren istasyonu: http://www.youtube.com/watch?v=acahnegoagk
    yine bir ev: http://www.youtube.com/watch?v=871e8_dj-rw

    ha bu arada unutmadan, nükleer tesis olayına da değinelim. yok türkiye'de nükleer bik bik entryleri dolanmaya başladı kaçınılmaz olarak. biraz mantık yürütürsek, fukishima nükleer tesislerinde yanlış bilmiyorsam sorunlar depremden dolayı değil, depremden sonra gelen tsunami nedeniyle oluşuyor asıl olarak. reaktörler auto-shutdown oluyor fakat devreye giren dizel jeneratörler tsunami nedeniyle hasar gördüğü için 1 saat sonra duruyor. ve soğutma problemleri baş gösteriyor haliyle. (bkz: #22521506)

    ve olayı japonya'da böyleyse bizde çernobil olur diye olayı çernobil'e bağlayan mük kemmel kişiler var.

    fukushima 1'de 1970 ile 1979 arasında yapılan boiling water reaktörler*(kaynar su soğutmalı reaktör) var şuan. çernobil tesisindeki reaktörler de bwr'ye benzer fakat rusların geliştirdiği, adına rbmk (reaktor bolshoy moshchnosti kanalniy; high power channel-type reactor) denilen reaktörlerden. bu kaynar su soğutmalı reaktörlerde radyasyonun dışarı çıkmasını engelleyen bariyerler, kaplar, yapılar var normalde. fakat bu rus yapımı rbmk'larda ana bariyer (containtment building) yok. adamlar koyma gereği duymamış, ki olayın bu kadar büyük sorunlara yol açmasının ana nedeni bu. containtment building, reaktörde core meltdown** gerçekleşse de radyasyonun tesisin dışına çıkmasını büyük oranda engelleyen bir yapı. ki örnek olarak three mile island kazasını verebiliriz. (kısmi çekirdek erimesi olmasına, reaktör binası ayvayı tamamiyle yemiş olmasına rağmen, koruma binası, tabandaki metrelerce beton vs sayesinde kol kırılıp yen içinde kalmış diyebiliriz.) çernobil'de, daha doğrusu rbmk reaktörlerde bunun dışında da o kadar çok sorun var ki (stabilitesi çok daha az; daha büyük çekirdek boyutu yüzünden soğutması zor, control rod'ları problemli, grafit kullanımından kaynaklı büyük risk var. emergency shutdown olayı bwr-pwr gibi reaktörlerde 1-2 saniye sürerken rbmk'lerde 10-15sn sürüyor) adamlar çernobilde kısaca bu reaktörleri nasıl patlatabiliriz acaba diye uğraşmışlar.

    çernobil faciasından sonra ise bu rbmk reaktörlerinin yapılması düşünülenleri iptal ediliyor, bir kısmı kapatılıyor. geri kalanları ise upgrade ediliyor (containtment building de koyuyorlar haliyle) şu an 3 tane tesiste var rbmk'ler ve onların da 10-15 yıla kapatılması planlanmış durumda, onların yerini alacak yeni nesil reaktörlerin yapımı devam ediliyor.

    fukishima'da ise hali hazırda eklenmek istenen 7. ve 8. reaktörler ise advanced boiling reaktörlerden* yapılacak.* çünkü bwr denilen reaktörler 1950'lerde geliştirililen, artık yeni yapılması planlanan reaktörlerde kullanılmayan*, eski teknoloji reaktörler*. abwr ise 80'lerin sonu 90'ların başı gibi geliştirilmiş ve günümüzde de güncellenmeye devam edilen 3.nesil reaktörlerden. (tabi pwr*ler var bir de 2.nesil reaktörlerden. reaktör'ün soğutmasına göre bwr ya da pwr deniliyor, pwr'nin daha stabil olması lazım, kullanımı da daha fazla zaten)

    *hacettepe üni'nin konuyla ilgili yayınladığı döküman
    http://www.nuke.hacettepe.edu.tr/…nts/fukushima.pdf

    türkiye'de yapılması planlanan santralde reaktörlerin rbmk* olması olanak dışı bir kere. ruslar yapacaksa, vver** olacaktır bu. hatta 4 tane vver-1200 ile leningrad nükleer santrali'nin kopyasını yapacaklar. leningrad'da ilk iki reaktörün* yapımına başlandı, bir de yapımına başlanan novovoronezh nükleer santrali var vver-1200 kullanılan. akkuyu nükleer santrali 3.sü olacak. oldukça yeni yani. fukushima'daki bwr'lere göre çok daha gelişmiş oldukları* bir gerçek.

    http://www.taek.gov.tr/…lot-proje-mi-olacaktir.html
    http://www.cernobilturkiye.com/…my/sayfa-page1.html

    nükleer enerji kullanıp kullanmama olayı ise bambaşka bir konu tabii ki, onun yeri bu başlık değil.
  • "onnar da yunusları öldürdü iyi oldu, üzülmedik" diyen yazarları görmemize vesile olmuş deprem. ilahi adaletmiş. bu adamların 7.4 yetmedi mi bidi bidi yapan adamdan farkı yoktur gözümde. yunus avcıları 1 iğrençse siz 5 iğrençsiniz.
hesabın var mı? giriş yap