• bugun tam 50. yil donumu.

    fikri onderligini 60 li yillarin sonlarinda kapatilan yön dergisinin bas yazari dogan avcioglunun yaptigi milli demokratik devrimciler 9 martta darbeyi bir turlu basaramayinca , bu durumdan haberdar olan genelkurmay baskani org. memduh tağmac karşi bir harekette bulunmus dev-kur adi verilen ve nato ulkelerinde , ulkeyi sovyet isgalinden kurtarma operasyonu olarak bilinen devleti kurtarma operasyonunu devreye sokmustur.

    12 mart 1971 den hemen once , az once de degindigim dogan avcioglunun cikardigi devrim gazetesi etrafinda toplanan aydin gazeteci ,siyasi ve askerler milli demokratik devrim adi altinda , sol tandansli bir darbe yapmaya calistilar. bunun da sebebi 27 mayis ihtilalinin henuz tamamlanmamis olmasi , 27 mayis la iktidardan dusurulen demokratlarin yerine iktidarin demokrat partinin devami niteligindeki adalet partisine devredilmesi ve istenen reformlarin bir turlu yapilmamasiydi.

    tabii ogrenci hareketleri , 68 kusaginin etkisi ve ozellikle asiri solcu ogrencilerin sebep oldugu adam kacirma , suikast ve sag goruslulerle cikan catismalar ve ulkede yasanan kaosta bunun bir sebebiydi.

    9 mart hareketinin askeri lideri tumgeneral celil gurkandi ancak o siralarda emekli olan ve 27 mayis ihtilalinin arkasindaki adam olan eski milli birlik komitesi uyesi cemal madanogluda bu isin icindeydi.

    fikri altyapi ise dogan avcioglu , ilhan selcuk , cetin altan , uluc gurkan gibi isimler tarafindan olusturuluyordu.

    9 martta dugmeye basmasi gereken isimler ise kara kuv. komutani org. faruk gurler ve 27 mayis ihtilalinde adnan menderes i ucakla ankaraya getiren zamanin kurmay albayi , 1971 de ise hava kuvvetleri komutani orgeneral muhsin baturdu.

    9 mart girisimi gerceklesseydi muhsin batur basbakan , faruk gurler ise devlet baskani olacakti.

    ancak bu gorusmeleri ve darbe girisiminin arkasinda sol tandansli ekiplerin oldugunu g.kurmay baskani memduh tagmac a bildiren mit ciler mahir kaynak ( deniz ulke ariboganin babasi ) ve mehmet eymur sayesinde 9 mart girisimi engellendi.

    ordunun alt kademelerinde ise ciddi bir hareketlenme vardi ve hem hukumete karsi bir harekat hem de ordu icindeki 9 martcilara karsi bir tasfiye islemi yapilmasi gerekiyordu.

    12 mart 1971 de toplanan g.kurmay baskani , kara , hava ve deniz kuvvetleri komutanlarindan olusan 3 general ve 1 amiralden olusan heyet , hukumete ve parlementoya karsi asagidaki muhtirayi verdi ve saat tam 13.00 te trt radyolarindan şu bildiri okundu ;

    1. parlamento ve hükûmet, süregelen tutum, görüş ve icraatıyla yurdumuzu anarşi, kardeş kavgası, sosyal ve ekonomik huzursuzluklar içine sokmuş, atatürk'ün bize hedef verdiği çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak ümidini kamuoyunda yitirmiş ve anayasasının öngördüğü reformları tahakkuk ettirememiş olup, türkiye cumhuriyeti'nin geleceği ağır bir tehlike içine düşürülmüştür.

    2. türk milletinin ve sinesinden çıkan silahlı kuvvetleri'nin bu vahim ortam hakkında duyduğu üzüntü ve ümitsizliğini giderecek çarelerin, partiler üstü bir anlayışla meclislerimizce değerlendirilerek mevcut anarşik durumu giderecek anayasanın öngördüğü reformları atatürkçü bir görüşle ele alacak ve inkılap kanunlarını uygulayacak kuvvetli ve inandırıcı bir hükûmetin demokratik kurallar içinde teşkili zaruri görülmektedir.

    3. bu husus süratle tahakkuk ettirilemediği takdirde, türk silahlı kuvvetleri kanunların kendisine vermiş olduğu türkiye cumhuriyeti'ni korumak ve kollamak görevini yerine getirerek, idareyi doğrudan doğruya üzerine almaya kararlıdır.

    bilgilerinize…

    bildirinin radyodan ulkeye yayilmasinin ardindan parti grubu ve bakanlar kuruluyla toplanti yapan basbakan suleyman demirel her ne kadar cumhurbaskani cevdet sunay a ulasmak istemisse de bunu basaramamis , cumhurbaskani uzun sure telefonlara cikmamistir.

    saat 15.00 te ise muhtira meclis ic tuzugune aykiri olmasina ragmen ( mecliste ancak c.baskani , meclis baskani ve basbakanin tezkereleri okunur ) tbmm de okundu ve milletvekilleri sanki hic bir sey olmamis gibi gunluk olagan faaliyetlerine devam ettiler.

    nihayetinde aksam saatlerinde basbakan demirel eline bos bir kagit alip ;

    " muhtirayi anayasa ve hukuk devleti anlayisiyla bagdastirmak mumkun degildir. bu durum geregince hukumetimin istifasini saygiyla arz ederim . "

    yazdi ve imzaladi. onun ardindan ise diger bakanlar imzaladi ve boylece hukumet dusmus oldu. demirel istifa mektubunu bir protesto gosterisi olarak cumhurbaskanina kendisi degil de basbakanlik mustesar yardimcisiyla yolladi.

    demirel boylece meclisin kapisini acik tutmus oluyordu. partiler fesh edilmemis anayasa askiya alinmamisti. ama fötr sapka gitmis dertler bitmisti.

    muhtiradan 3 gun sonra g.kurmay baskani memduh tagmac ordu icindeki 9 martci subaylarin bir cogunu basta tumgeneral celil gurkan olmak uzere emekliye sevk etti. ısin enteresan yani ise bu emeklilik kararlarini imzalayan , istifa etmis olmasina ragmen yeni hukumet kurulana kadar basbakanliga vekalet eden suleyman demirel di. kendisini 1 hafta once devirmek isteyenleri bu sefer o emekliye sevk ediyordu.

    16 martta deniz gezmis sivas in gemerek ilcesinde yakalandi. ilerde demirel in adalet partisinden milletvekili secilecek olan 1. ordu komutani faik türün , 9 mart hareketinin fikri onderleri olan dogan avcioglu ve arkadaslarini ziverbey koskunde sorguya cekti.

    bu sorgulamalarda ortaya cikan sonuc ise , kara kuv. komutani faruk gurler ve hava kuv. komutani muhsin batur un onceleri milli demokratik devrime destek verdikleri ancak isin aciga cikip genelkurmay baskanina ulasmasindan sonra vazgectikleridir. fakat ozellikle muhsin batur m.ali birand in 12 mart ihtilalin pencesinde belgeselinde son ana kadar 9 martcilari ataturkcu cizgide sandigini ancak 9 martcilarin , darbe sonrasinda olusturulacak devlet yapisini ,dogan avcioglunun kitaplarinda bulunan sovyetler birligi benzeri bir yapiya donustureceklerini farkettiginde vazgectigini soylemistir. gercegi elbette tanri bilir.

    sonucta demirel hukumeti devrilmis ve askerler bir teknokrathukumeti istemis ve baslarina da sivri bir isim olmayan chp milletvekili nihat erim secilmistir. nihat erim hukumeti kurmus ve meclisteki tum siyasi partilerden de guvenoyu destegi almistir. turkiyenin cok partili siyasi hayatinda bir hukumete verilen en yuksek guvenoylarindan biri , bu hukumete biraz da süngüzoruyla verilmistir.

    bu sirada ise chpde parti genel sekreteri bulent ecevit onderliginde ortanin solu hareketi buyuyordu . ecevit 12 mart hareketinin asıl hedefinin kendisi ve buyutmekte olduguortanin solu hareketi oldugunu belirterek istifa etti. ismet pasa kurulan partiler ustu hukumete destek verilmesi gerektigini savunuyor ecevit ise bu muhtiranin hedefinin kendisi oldugunu soyluyordu.

    nihayetinde kiliclar cekildi mayis 1972 de chp kurultayinda garp cephesi kumandani , 50 yillik chp li 34 yillik genel baskan ismet pasa kursuye cikip " bulent varsa ben yokum "dedi . ancak kurultayda ecevit genel sekreterligi kazandi ve ismet inonu ayni gun chp genel baskanligindan istifa etti ve yapilan yeni kurultayda chp nin 3. genel baskani bulent ecevit oldu.

    bu arada askerin süngü zoruyla kurdurdugu nihat erim basbakanligindaki teknokrat hukumeti de cok uzun sureli olmadi ve 1971 sonlarinda dagildi. cunku arkalarinda hic bir siyasi destek yoktu. partisi olmayan bakanlarin meclisten istedikleri reformlari gecirmesi cok guctu. nihat erim 1971 aralik ayinda 2. hukumetini kursa da bu hukumette ekonomik buhrana care olamadigi ve mecliste destek bulamadigi icin mayis 1972 de dagildi. bundan sonra ise ulkeyi 1973 secimlerine kadar yonetecek olan ucuncu ve dorduncu teknokrat hukumetleri once ferit melen sonra ise naim talu basbakanliginda kuruldu.

    bu arada nihat erim hukumetinin ilk icraati olarakta bir dipnot haşhaş yasagindan bahsetmek gerekir ki ; o zamanlarin abd baskani nixon ulkesinde uyusturucu karsi hareketiyle secimlere hazirlaniyor , abd gencligini uyusturucudan kurtaracagini soyluyordu. bu yuzden demirel hukumetine cok buyuk baski yapilmasina ragmen bu istek afyon adinda bir ili bulunan ulkede hashas yasaklanamaz ayrica turkiye nin urettigi hashas abd gencligine bir hafta yetmez denerek reddedilmistir. demirel hashas ekimini yine de sinirlandirip devlet kontrolu altina almis ancak sifirlamamistir. fakat nihat erim hukumetinin ilk icraati afyon ekimini yasaklamak olmustur.

    hikayenin sonunda ise ; 1973 secimlerinden hemen once cumhurbaskani cevdet sunayin gorev suresi doldu. 12 marti gerceklestirenlerden olan ve o zamanin kara kuvvetleri komutani ancak 1972 de ise genelkurmay baskani olan faruk gurler askerlerin c.baskani adayi olarak ortaya cikti ve genelkurmay baskanligindan istifa edip kontenjan senatoru olarak senatoya girdi. boylece c.baskanligina aday olabilecekti.

    ancak 2 yil oncesinin rovansini alacak olan adalet partili demirel ve chp li ecevit tum baskilara ragmen direnerek faruk gurler e oy vermediler. nihayetinde eski bir amiral olan fahri koruturk u ortak aday gosterip c.baskani sectiler ve faruk gurler dimyata pirince giderken eldeki g.kurmay baskanligindan da oldu. bu olayi kaldiramayip 2 yil icinde de vefat etti.

    12 mart rejimi cok uzun omurlu olmasa da turk siyasi tarihinde basariya ulasmis ikinci askeri darbedir. ilki icin (bkz: 27 mayis ihtilali/@regresyon). 70 lerin ikinci yarisindan itibaren ise ulkedeki karmasa anarsi ve ekonomik dar bogaz ozellikle kibris savasiyla yenen amerikan ambargosu sonucu artacak ve ulke yeni bir askeri rejime kosar adim ilerleyecekti.

    (bkz: 12 eylul 1980)

    edit : ufak eklentiler ve imla.
  • askerin fiilen darbe yapmamış, hükümeti darbe tehdidi ile istifa ettirmiş olması nedeniyle 28 şubat'a benzer, ancak 12 mart muhtırası sonrası dönemde her ideolojik kesimden çok sayıda tutuklama yapılmış ve özellikle sol mahkumlar yoğun şekilde işkence görmüş, idam dahil ağır cezalara çarptırılmıştır. bu olayla ilgili ilginç bir ayrıntı da şudur ki, 9 martta kemalist-sol nitelikli bir askeri darbe bekleyen cumhuriyet gazetesi bu yapılan darbenin kendi darbesi olduğu zannıyla önce alkışlamış, sonra darbenin "onların darbesi" olduğu anlaşılınca (cumhuriyet yazarlarından da tutuklananlar olmuştur) karşı çıkmıştır.
  • 12 mart 1971'de verilen muhtıra sonrası anayasa mahkemesi'nin verdiği kararla 20 mayıs 1971'de milli nizam partisi kapatılmıştır. ama yöneticileri hakkında herhangi bir ceza davası açılmamış ve necmeddin erbakan, sağlık nedenlerinden ötürü isviçre'ye gitmiştir. yaklaşık 3 ay isviçre'de kalmıştır.

    12 mart muhtırasının hava kuvvetleri komutanı orgeneral muhsin batur ile orgeneral turgut sunalp'ın isviçre'ye gidip, erbakan ile görüştükleri ve erbakan'ın türkiye'ye dönüp parti kurması için her türlü güvenceyi verdikleri söylenir. bundan hedeflenen amaç ise adalet partisi'ni durdurmak ve dini, sol hareketlere karşı kullanmaktır.

    11 ekim 1972'de milli selamet partisi adında milli nizam partisi'nin devamı olarak temsil edilen bir parti kurulur. ilginçtir. 12 mart muhtırasıyla kapatılan türkiye işçi partisi yöneticilerinin siyasi yasakları devam ederken, milli nizam partililerin siyasi yasaklarına son verilmiştir.
  • devrimci atılımı ordudan bekleyen bazı sol gruplar da ilk günden tepki vermeyerek beklemiş, hatta bazıları "ulan oldu bi iş galiba" hissiyatına girmiştir. heyhat, hayat hiç de öyle olmayacaktır.
  • "ülkemizdeki sosyal gelişim iktisadi gelişimin üzerine çıkmıştır.bunun derhal eski haline getirilmesi gerekir" diyen bir generale sahiptir.

    (bkz: amerikanın sesi)
  • ordudaki, muhtıra sevdalısı iki gruptan, kemalist-solcu olanlarının tasfiyesi ile sonuçlanan muhtıra... mahir kaynak bahseder sürekli bundan, aktuel dergisi bir sayısında epeyce yer ayırmıştı bu konuya, keza aksiyon dergisi de kapak yapmıştı bu konuyu... deniz gezmiş'lerin, yusuf aslan'ların 9 martçılarca kullanıldığı, tasfiye sonrasında ise bu isimlere sahip çıkan kimsenin olmadığı anlatılır... tüm muhtıralar gibi, demokratikleşme yolunda ayağımıza vurulmuş prangalardan birisidir...
  • 12 mart 1971'de silahli kuvvetlerin dort kuvvet komutani memduh tagmac, faruk gurler, muhsin batur ve celal eyiceoglu donemin demirel hukumetine muhtira vermistir. demirel hukumeti istifa etmis ve nihat erim yonetiminde teknokratlar hukumeti kurulmustur.
    muhsin batur un enis batur un babasi oldugunu da ekleyelim.
  • darbeden sonra kurulan yeni hükümet, her ne kadar sivil bir hükümet görünümünde olmasına rağmen ülkenin dizginlerini ordunun kontrolüne bırakmıştır. böylece, uzun bir baskı döneminin startı verilmiş oldu. türkiye sosyalist hareketi bütün kademeleriyle ağır bir baskı altına alındı. 12 mart yönetimi, ilk olarak `1961 anayasası’ nı değiştirerek solun yükselmesinin hukuksal zeminini ortadan kaldırma yönelimine girdi.
    öğrenciler, işçiler, sendika liderleri, sanatçılar, yazarlar, gazeteciler, öğretim üyeleri, öğretmenler, devlet memurları ve politikacılar gözaltına alındılar ve işkence gördüler. muhtırayı izleyen aylar boyunca, birçok genç silahlı çatışma sırasında öldürüldü, kimisi hapislerde can verdi; 68 kuşağının simge haline gelmiş ismi deniz gezmişve arkadaşları hüseyin inanve yusuf aslanidam edildi. mahir çayanve arkadaşları kızıldere’de güvenlik güçleriyle girdikleri silahlı çatışmada öldürüldüler. 12 mart muhtırası ve onu takip eden süreç, sol için büyük bir hayalkırıklığının ötesinde ciddi bir yenilgiydi. geniş çaplı tutuklamalar, yasaklamalar, baskılar birbirini izledi. en önemlisi sol tandanslı bir darbe bekleyen kesim, tam tersi bir darbe ile karşılaşınca, doğan avcıoğlu, mihri belligibi isimler gençlik üstündeki etkilerini tamamen kaybettiler. mddtezi bütünüyle çözüldü.
  • donemin cia baskani helms tarafindan da itiraf edilen, acik bir cia senaryosudur. hashas ekiminin devam etmesi, abd casus ucaklarina turk hava sahasinin kapatilmasi gibi nedenler ile turkiye onlarca yil geriye goturulmustur.
  • konuyla ilgili şöyle bir bilgi var.

    amerikan başkanı o dönem amerikada hortlayan hippi lere savaş açmıştır. sürekli kafası güzel gezen hippilerin uyuşturucu kaynaklarını kesmek ister. dönemin başbakanı süleyman demirel e amerikan büyük elçisi gelir, türkiyede afyon ekilmesin yasaklamasını ister. bunun üzerine süleyman demirel ülkenin bir kısmının tek geçim kaynağı afyon, bu ülkede afyonkarahisar diye bir il var ben bunu halka açıklayamam der. türkiyede üretilen afyon 1200-1400 kg arası türkiyede üretilen afyon amerikan gençlerine 1 hafta bile yetmez der ve teklifi geri çevirir.

    aradan günler geçer muhtıra olup bitmiş, başbakan demirel istifa etmiş, hükümet düşmüştür. yönetime gelen cunta hükümetinin ilk yaptığı şey ise afyon üretimini yasaklamaktır. sıkı denetimler getirilir, ekilen haşhaş tarlaları tek tek kontrol edilir çizik haşhaş bulunan tarla sahiplerine ağır cezalar kesilir. tabi o zamanlar ağrı kesiciye ulaşmak kolay değil köylüler ağrı kesici yerine afyon kullanıyor, afyon bir anda çok değerli hale gelir. eline jilet alan onun bunun haşhaş tarlasına gidip geceleri afyon sütü hırsızlığına başlar. halk ceza yemekten korkar sabah tarlasına gidip bir tane cizik haşhaş gören köylü komple tarlasını eteşe verir.

    sonuç olarak son gülen iyi gülmüştür, türkiyede afyon üretimi bitmiş köylü bir geçim kaynağını daha kaybetmiştir. yıllar içinde amerikada uyuşturucu kullanımı 2 ye 3 e katlanmış türkiyede üretilen afyonun amerikadaki uyuşturucu kullanımına etkisinin yok denecek kadar az olduğu anlaşılmıştır.
hesabın var mı? giriş yap