• malum kişi ile alakalı çok büyük beklentiye girilmemesi gerektiği zaten bilinen bir şey. çok da şaşırtmamıştır.
  • yazık lan. cidden yazık. halen daha bu adamdan medet umanlar var, acıyorum onlara. gazi mareşal mustafa kemal atatürk'ün kemiklerini sızlatıyor. bu adamın ana muhalefet partisi başkanı olduğu yerde rte peygamberliğini ilan etse yine bir şey olmaz. akp veya rte'nin gücünü ve iktidarını devam ettirmesi için hiçbir şey yapmasına gerek yok, kılıçdaroğlu yeterli.
  • üstü kapalı rte'nin hitler'den farkı kalmadı, gelin bitirin bu işi der gibi bazılarına.
  • zorlama, uydurma bir cahilliktir daha iyisi icin.
    (bkz: whitesea)
  • köküne kadar doğru önermenin bağzıları tarafından cahillik olarak nitelenmesi olayı.

    biraz hitlerin nasıl yükseldiğini araştırırsanız da paralelliği gayet net görebilirsiniz. yahudilere karşı yaşadığı "mağduriyeti" kullanarak hitler 1929 krizi sonrası iktidara gelir ama bir türlü mutlak gücü ele geçiremez. 1933'de hitler reichstag (parlamento) yangınının suçunu komünistlere atmış, dnvp (alman milli halk partisi) desteğiyle olağanüstü hal ilan etmiştir. o zamanın sosyal demokratları komünistlerle dayanışma halinde olmadığı için komünistlerin alaşağı edilmesine ses çıkarmamış ve sonunda (tahmin edebileceğiniz gibi hitler propogandasının coştuğu) bir referandum ile hitler'e "führer" sıfatıyla olağanüstü yetkiler verilmiştir. sonrası da hızlı silahlanma ve hitlerin öteden beri programında olan genişlemeci emelleri ile ikinci dünya savaşı zaten. ikinci dünya savaşı bittikten sonra ise yapılan soruşturmada reichstag yangınının altından nsdap (naziler) çıkmış. belirtmeden geçemeyeceğim, hitler de üst üste bilmem kaç seçim kazandı ve kararları olağanüstü hızda alıyorlardı. şuradan bakarsanız kullandıkları sloganlar bile kardeş kardeş gayet uyumlu gidiyorlar.

    bugün de "laiklere" karşı yaşadığı mağduriyet ile 2002 krizi sonrası iktidara gelen akp 15 temmuz darbesi sonrası kimin ne istedilerse verdiği gayet ortadayken mhp desteğiyle chp'yi ve hdp'yi fetöcü ilan ediyor, hdplilerin alaşağı edilmesine kimse ses çıkarmıyor. tüm ülkeyi tek kişinin güdümüne sokan referandumumuz da hazır (sadece nazi almanyasında referandum ile seçim bir arada gibi düşünebiliriz, başkanlık seçimini kazanırsa sonrası gayet benzer). suriye bahanesiyle hızlı silahlanma bütçeye (vergi zamlarıyla beraber) girdi bile. yine suriye'deki ve ırak'taki genişlemeci emellerimizi "bir gece ansızın 82 halep 83 musul 84 kerkük" sloganlarıyla topluma da yedirdik. yakından pek belli olmuyor ama kudüs mudüs derken üçüncü dünya savaşının eşiğindeyiz. aramızdaki tek fark ise almanlar gibi bir sanayimiz yok ve muhtemelen karşımızda yer alacak devletlerin en az birinde nükleer silahlar var. bu nedenle hitlerin aksine tüm avrupayı/ortadoğuyu boyunduruğumuz altına falan almaktan ziyade sınırın en fazla 200 km ötesinde tıkanıp, savaşın uzun sürmesi halinde japonlar gibi biri istanbul biri ankara olmak üzere (bu kısım biraz değişebilir, japonların başkentine değil ikincil şehirlerine atmışlardı) nükleerimizi yemeden bu "hülooğ" moddan ayılmayacağız. sonumuz da şu verilen fotodan çok farklı olmayacak, sadece kıyıya köşeye bir yere photoshop ile bir boğaz sığdırıverin. bayrak ne bayrağı olacak daha belli değil, amerikan da rus da olabilir. savaştan sonra da cephelerde tükettiğimiz genç nüfusumuzu telafi etmek için artık alman mı suriyeli mi bilmiyorum işçilere davet çıkarırız, tabii ki düşmanın yazdığı liberal anayasa ile.

    ha kılıçdaroğlunun tek hatası belki, 1940ların değil 1930ların nazi almanyasıyız. 1940ların almanyası 2019 seçimlerinden (erdoğan kazanırsa tabii) ben diyeyim bir, sen de iki yıl sonra falan başlıyor.

    gelecek "hüloğ" düşüncelere cevaplar:
    "erdoğan milletin adamı, bilmem kaç seçim kazandı": hitler de kazanmıştı ama pek etkili olmadı göründüğü üzere. zaten 2. dünya savaşından beri çoğunluğun desteği yönetimi meşrulaştırmak için yeterli sayılmıyor, azınlıklar da dahil tüm halkın demokratik haklarını bazen gerekirse çoğunluğun zararına olacak şekilde korumanız gerekiyor idarenizin "meşru" sayılması için. toplumun yarısını "yerli ve milli", kalan yarısını ise gayri milli ilan edince de normalde dünyanın neresinde olsanız gülerler de bizde belli ki ciddiye alınıyor. kaldı ki seçimlerin ya da referandumların propoganda kısmı dahil eşit koşullarda olması, sonucunun dünya kamuoyu tarafından kabullenilmesi için önemli. yoksa esad da 2015teki seçimlerde 70% falan aldı, kim jong-un da her "seçimde" 99.9% falan oy alıyor. bu onlara diktatör dememizi engellemiyor değil mi?

    "biz alman değiliz, düşman işgali gelirse direniriz": sorun da orada zaten, genç nüfusun çoğunluğu gözünü hırs bürümüş siyasal islam uğruna arap çöllerinde helak olacak ve direnecek pek bir nüfus da kalmayacak. ayrıca 1920lerde değiliz ve karşımızda askerlikten anlamayan yunanlar yok. f16ya, miglere ve nükleer bombalara karşı nasıl direneceğini detaylı bir biçimde anlatmak isteyen vatandaşlar lütfen yeşillendirsin.

    "sen pkklısın/fetöcüsün" bla bla: bunların hiçbiriyle bir alakam olmadı ama zaten hüloğların gözünde akpli değilsem ya pkklı ya fetöcü olduğum için pek fark etmiyor sanırım. insanların kendi gruplarından olmayan kişilerin de haklarını savunabileceğini, insan haklarının temel haklar olduğunu ve en cani suçluya dahi adil bir yargılama hakkı verilmesi gerektiğini falan zamanla öğreneceksiniz umarım. bugün fetöcülere/hdplilere yapılan hak ihlallerinin, hukukun göz göre göre çiğnenmesinin bir gün dönüp sizi de vurabileceğini görmeniz için de 10 yıldan fazla beklemeyeceğiz muhtemelen.

    edit: tanım yanıltıcı olmuş
hesabın var mı? giriş yap